Yorulmaz, özellikle ramazanın hemen peşinden gelen bayram günlerinin beslenme rejiminin değişmesinden kaynaklanan sağlık sorunlarının yaşandığı dönemler olduğunu ifade etti. Yorulmaz, ''
Ramazanda beslenme süresinin zorunlu olarak sınırlandırıldığı dönemden, istendiği zaman yemek yenilebilecek
özgürlük dönemine geçildiğinde bazen aşırı beslenme, dost akraba ziyaretleri sırasında çoğu zaman normal zamanlarda olduğundan çok daha fazla
tatlı, gazlı içecek ya da çay,
kahve, kuruyemiş hatta yemek yenilmesi bu sorunların bayram günlerinde daha fazla yaşanmasına neden olabilmektedir'' dedi.
Kimi kişilerin ramazan ayında geçici olarak bıraktıkları sigara ve
alkol gibi kötü alışkanlıklarına bayramda yeniden başladığını ve bu durumun ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını artırabildiğini belirten Yorulmaz, şunları kaydetti:
''Ramazanda oruç tutmayanların da bayramda normal beslenmelerini ziyaretler nedeniyle sürdüremedikleri, aşırı ve dengesiz beslendikleri bir gerçektir. Daha da önemlisi
kalp damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği,
tansiyon yüksekliği,
şeker hastalığı, alerji, böbrek hastalığı,
mide bağırsak hastalıkları olanlar bu fazla ve dengesiz beslenmeden çok daha fazla etkilenmekte, bazen bayramı hastanede, acil serviste geçirmek zorunda kalabilmektedir.
Toplum olarak kötü alışkanlıklarımızın biri de misafirlerimize ikram ettiğimiz yiyecekleri yemediklerinde ya da bitirmediklerinde ısrar etmektir. Hatta sağlık sorunu olanlara bile, ikram ettiğimiz gıdalardan bir parça yemelerinin zarar vermeyeceği gibi anlamsız ısrarlara sık rastlanmaktadır. Dostlarımızın sağlık sorunu yaşamasını istemeyeceğimize göre, böyle bir durumda ısrar etmenin dostumuza yaptığımız en büyük kötülük olduğunu bilmeliyiz.''
İkram edilen
tatlıların çoğunlukla hamur tatlıları olduğunu, bu tür tatlıların besleyici değerleri çok yüksek olmayan ancak kaloriden zengin besinler olduğunu anlatan Yorulmaz, bu nedenle bayramda çok fazla tatlı tüketmenin hem mideye yük, hem de çok fazla kalori alarak şişmanlamaya zemin hazırlayabildiğini, bu nedenle hamur tatlılar yerine sütlü tatlılar ve
meyve ikram etmeyi alışkanlık haline getirmek gerektiğini ifade etti.
DOĞRU BESLENME
Özellikle tansiyon yüksekliği olan hastalar, şeker hastaları ve
kalp damar hastalıkları olanlar için tüketilen tatlılar ile çay, kahve ve kolalı içeceklerin daha da önem kazandığını bildiren Yorulmaz, bayramda sağlık sorunları yaşamamak için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
''
Bayramı hastanede geçirmemek için normal beslenme düzenine geçildiğinde öğün sayısını altıya çıkarmak ve her öğünde mideyi çok fazla doldurulmamak gerekir.
Mutlaka sabah kahvaltısı yapılmalı ve kahvaltıda
salam,
sosis,
sucuk gibi besinler yerine daha sağlıklı olan
peynir,
zeytin, bal, yumurta,
tereyağı, kepekli ekmek, süt, çay gibi besinler
tercih edilmelidir. Saat 10.00 gibi de kuşlukta meyvelerden oluşan ara öğün yenmelidir.
Çok ağır olmayan bir öğle yemeği, ikindi vakti hafif bir kahvaltı, ağır olmayan bir
akşam yemeği ve gece saat 21.00 gibi yine meyveden oluşan bir öğün bayramda da sağlıklı bir beslenme biçimi olacaktır.
Öğünlerde ağır, yağlı ve tuzlu yemekler ile kızartmalardan kaçınılmalıdır. Bunların yerine
sebze yemekleri, haşlama gibi daha sağlıklı besinler tüketilmelidir. Her gün mutlaka 1,5-2 litre sıvı almaya özen gösterilmelidir.
Yoğurt, sebze yemekleri ve meyve yemek bağırsakların daha düzenli çalışmasını sağlayacaktır. Öğünlerde meyve ve yoğurt gibi besinler sağlığımıza en uygun besinlerdir. Kabızlığa karşı lifli besinleri tüketmek gerekmektedir.
Ramazan ayı boyunca bırakılmış olan kötü alışkanlıklardan tamamen kurtulmak için bu fırsat iyi değerlendirilmeli ve tekrar başlanmamalıdır. Ramazandan çıkan vücudun çok yemekle tembelleşmesine izin vermemek için hiç olmazsa yürüyüşler yapmak çok yerinde bir davranış olacaktır.''
AA