Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kilo vermek için büyük mücadele veren insanların zaman zaman istenmeyen olaylarla karşı karşıya kaldığını bildirdi.
Kilo vermek uğruna yanlış diyetler yapılarak organların büyük zarar görebildiğine işaret eden Koçak, diyetin ''aç kalmak'' olmadığını söyledi.
Diyetin dengeli beslenmeyle doğru orantılı olduğunu ifade eden Koçak, her insanın
metabolizma ve
vücut dengesine göre diyetin de farklılık gösterdiğini kaydetti.
Metabolizma hızı ölçülmeden verilen diyetin kişiye özgü olmasının beklenemeyeceğini, bunun ters etki yaratabileceğini vurgulayan Koçak, ''Nasıl
parmak izi kimseninkine benzemiyorsa metabolizma hızı da kişiye özeldir. Kişiden kişiye farklılık gösterir. Metabolizma hızı ölçülmeden hazırlanan diyet de amacına ulaşmaz, bilakis insan vücuduna büyük zararlar verebilir'' diye konuştu.
Bilinçsiz uygulanan diyetlerin ve sık kilo alıp vermenin metabolizma hızını da yavaşlattığını ifade eden Koçak, metabolizmanın en büyük düşmanının hızlı kilo kaybı olduğuna bildirdi.
Tartı üzerinde azalmış görünen kilonun her zaman gerçek başarıyı yansıtmadığını ifade eden Koçak, hızlı şekilde ve yüksek miktarda kilo verildiği takdirde aşırı su ve kas kaybı yaşandığını, diyete son verildikten sonra vücudun suyu hemen geri almaya başlayacağını ancak kaybedilen kas sebebiyle yavaşlayan metabolizmanın diyet bitince kişinin tekrar kilo almasına neden olacağını söyledi.
Bilinçsiz hazırlanan diyetle birlikte uzun süre dengesiz ve sağlıksız beslenen vücudun pek çok hastalığa yenik düşeceğini belirten Koçak, bu sebeple sağlığından olan insan sayısında da artış olduğunu, bir an önce bunun önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
İnsanların bilinçsizce yaptıkları diyetlerin kendilerine büyük zarar vereceğinin bilinmesi gerektiğini söyleyen Koçak, ''Bilinçsiz diyet, hayati önem taşıyan organların kaybedilmesine ve
kansere bile zemin hazırlamaya neden olur'' dedi.
Erişkin bir insanın yeterli miktarda su almadığı takdirde böbrek fonksiyonlarının olumsuz etkileneceğini,
böbrek yetmezliği olabileceğini kaydeden Koçak, vücudun gereksinimi olan temel
besin maddelerinin yeterli ölçüde ve dengeli oranda tüketilmesine özen gösterilmesi gerektiğini bildirdi.
Kanserin oluşma sebepleri arasında dengesiz beslenmenin aktif rol oynadığına işaret eden Koçak, kanserden korunmanın da yine beslenmeden geçtiğini söyledi.
Bilinçsiz yapılan diyette et,
peynir, süt ürünleri azaltılırsa ileri dönemlerde
demir yetersizliği veya B12 vitamin yetersizliğinin ortaya çıktığını bildiren Koçak, demirin en iyi kaynağının
kırmızı et, B12 vitaminin ise hayvansal kaynaklı besinler olduğunu kaydetti.
Bu besinler alınmadığı takdirde
unutkanlık, yorgunluk,
halsizlik, üşüme, sürekli isteksizlik, can sıkıntısı görülebileceğini bildiren Koçak, kilo almamak için ekmek,
pilav yememek veya komple bunları kaldırmanın
şeker düşüklüğüne neden olabileceğini söyledi.
AA