Bazen önemsemediğimiz ufak sağlık problemleri ileride çok büyük ve kalıcı hasarlara sebep olabiliyor. Yalnızca sağlık problemleri de değil, evde, arabada, işyerinde basit ama hayat kurtaran
küçük detaylar ile ilgilenmediğimiz için hayatımızı birçok durumda riske atıyoruz. Örneğin kış aylarında sıklıkla gündeme gelen
karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı evlere bir
dedektör taktırmak
ölüm riskini ortadan kaldırıyor. Ya da basit bir kan testi ile bebeklerin ileride zekâ geriliğine veya cüceliğe neden olacak bir hastalığı olup olmadığı tespit edilebiliyor ve
erken tedavi ile olumsuz sonuçların önü alınabiliyor. Sağlığına önem veren herkesin bunlar gibi basit ama hayat kurtaran önlemleri mutlaka alması gerekiyor.
Bebeklerin topuğundan kan aldırın
Halk arasında zekâ testi olarak bilinen ve yenidoğan bebeklere uygulanan bu yöntem ile birçok hastalık erken teşhis edilebiliyor. Bebeklerden alınan kan örnekleri laboratuvarlarda inceleniyor ve
sağırlık,
körlük, nörolojik rahatsızlıklar, fenilketonüri (zekâ geriliği ve ölümle sonuçlanan kalıtsal bir hastalık), doğuştan hipotiroid gibi çeşitli hastalıklar erken teşhis ediliyor. Türk toplumunda sık görülen fenilkekonüri tedavi edilmezse bebeğin zekâ
özürlü olmasına, hipotiroid ise zekâ geriliği ve cüceliğe neden oluyor. Basit bir kan testi ve
erken tanı ile bütün bu olumsuz sonuçların önü alınabilir.
Göz muayenesini ihmal etmeyin
Dünyada en çok körlüğe sebep olan hastalık olarak bilinen göz
tansiyonu, göz içi basıncın yükselmesine bağlı olarak görme sinirlerinde meydana gelen tahribat neticesinde oluşuyor. Glokom olarak adlandırılan hastalık, erken teşhis konulmazsa körlüğe neden oluyor. Hastalığın en kötü yanı ise ilerleme aşamasında hiçbir belirti göstermemesi. Bu nedenle ancak düzenli göz muayeneleri sırasında ortaya çıkıyor. Basit bir tedavi ve düzenli ilaç kullanımıyla göz içi basıncı dengede tutuluyor ve hastalığın ilerlemesi engelleniyor.
Aldığınız ilacı kontrol edin
Reçetede yazan ilaç ile
eczaneden alınanın aynı olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli. Eczanelerin yoğun olduğu zamanlarda alınan ilaçlar dalgınlıkla yanlış verilmiş olabiliyor. Yaklaşık 6 ay önce Antalya'nın
Kumluca ilçesinde de buna benzer bir olay yaşandı. Bir bebeğe
soğuk algınlığı şurubu verilmesi gerekirken eczane kalfası tarafından yanlışlık yapılarak
şeker düşürücü de verildi. Bu durum ise komaya giren bebeğin bilincinin yaklaşık 2 hafta kapanmasına neden oldu.
Eczanelere danışmak yerine doktora gidin
Türk
halkının sıklıkla yaptığı yanlışlardan biri de hastalandığında doktora gitmek yerine eczaneye gidip, rahatsızlığını sıradan ağrı kesiciler ile geçiştirmek. Fakat uzmanlar, bilinçsizce kullanılan ağrı kesicilerin ve antibiyotiklerin ülsere neden olduğunu belirtiyor. Bazen de doktorun bir kereliğine yazdığı ilaç, eczaneden devamlı alınarak kullanılıyor. Bu ilaçlar sürekli kullanıldığında yalnızca ülsere değil,
mide kanamalarına ve gastrite de neden olabiliyor. Karaciğer ve böbreklerde önemli hasarlara yol açıyor.
Kalp kontrolü yaptırın
40 yaşın üzerindeyseniz, hiçbir şikâyetiniz olmasa bile
kalp kontrolü yaptırmanız (özellikle kalp krizi geçirmiş yakınları olanlar için) önem arz ediyor. Hele de sigara içiyorsanız, tansiyon ve kilo sorununuz varsa ya da stres altındaysanız kalp kontrolü yaptırmak daha önemli hale geliyor. Üstelik kontrol sırasında;
hipertansiyon,
kan şekeri, kolesterol, trigliserit, ürik asit gibi değerlerinizin de normal olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Bu değerlerin normal olmaması ve erken teşhis konulamaması, çoğu zaman
felç ya da ani ölümle sonuçlanıyor.
Doğalgaz alarmı taktırın
Daha çok kış aylarında ölüme neden olan doğalgaz ya da karbonmonoksit kaçaklarının küçük bir önlemle önünü almak mümkün. Doğalgaz ve karbonmonoksit cihazları ufak bir kaçakta dahi alarm vererek hayat kurtarıyor. Yapmanız gereken, cihazı alıp
duvara monte etmek. Doğalgaz hafif bir gaz olduğu için doğalgaz cihazını tavana yakın, karbonmonoksit ise ağır olduğundan karbonmonoksit dedektörünün yere yakın kurulmasına dikkat etmek gerekiyor.
Emniyet kemeri kullanın
Klasik bir söylem olabilir ancak
emniyet kemeri kullanmak, hayatınızı kurtaracak belki de en basit önlem. Trafik Hizmetleri Başkanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre; ölümle sonuçlanabilecek kazalarda emniyet kemeri kullananların yüzde 24,8'i hiç zarar görmezken, kullanmayanlarda bu oran yüzde 6,3'te kalıyor. Arka
koltuk emniyet kemerleri ise yaralanmaları yüzde 50 oranında azaltıyor.
Mobilyaları duvara monte ettirin
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü'nün araştırmalarına göre; 1999
Gölcük depremindeki yaralanmaların yüzde 50'si, ölümlerin ise yüzde 3'ü, yapısal olmayan (kolan, kiriş, taşıyıcı duvar,
çatı ve temel dışında) nedenlerden kaynaklanmış. Bu yüzden
mobilya, televizyon,
buzdolabı, kitaplık, tablo gibi deprem sırasında hayatınızı tehlikeye sokacak ev eşyalarını, '
bağlama elemanları' ile sabitleyip oluşabilecek riskleri ortadan kaldırabilirsiniz.
ZAMAN