Özellikle çocukluk döneminde böbrek taşı rahatsızlığı olan
hastalarda,
yaşam boyunca birden fazla
ameliyat söz konusu olabildiğinden, böbreklerde harabiyet oluşmaması ve böbrek gelişiminin olumsuz etkilenmemesi ve böbrekte kanama riskinin söz konusu olmaması gibi önemli avantajlar taşıyan yöntem, artık Türkiye'de...
İdrar yolundan girilerek böbreğe ulaşılan ve taşın sıkıştığı yerde lazerle kırılmasına olanak sağlayan yöntemin uygulanabilmesi için, taşın ameliyatsız taş kırma yöntemlerinin uygulanamayacağı kadar sert ve 2 santimetrenin üstünde olması şartı aranıyor. Bunun yanı sıra
teknik, taşın bir santimetrenin üstünde, ancak böbreğin alt kısmında ve taş kırmaya uygun olmaması halinde de yapılabiliyor.
Keçiören Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Üroloji Klinik Şefi Doç. Dr.
Ali Ünsal, yaptığı açıklamada, böbrek taş hastalığının Türkiye'de çocuk ve yetişkinler arasında yaygın görüldüğünü söyledi.
BÖBREK KAYBI SÖZ KONUSU OLABİLİR
Böbrekteki taşların alınmaması durumunda, bunun
enfeksiyona yol açabildiğini belirten Ünsal, çocukların ağrı şikayetini dile getiremeyecek kadar
küçük olması halinde sorunun huzursuzluk ile kendini gösterdiğini söyledi. Ünsal, ''
Çocuklarda bulantı,
kusma, yüksek ateş olabilir. Zamanla, böbreklerde harabiyete neden olabilir. Bu durum böbrek kaybına kadar gidebilir. Bazen, taş hiç ağrı yapmazken, böbrekte çürüme görülebilir'' uyarısında bulundu.
Üç yaşın altındaki çocuklarda böbrek taşının başta huzursuzluk, beslenme bozukluğu, yüksek ateş, anne sütünü emmeme şeklinde kendini gösterebildiğini vurgulayan Ünsal, ''Bu yaşın üstündeki çocuklarda
karın ağrısı, yüksek ateş, sık
idrara gitme, gelişme geriliği şikayetleri ile karşılaşılabilinir'' dedi.
Ünsal, sorunun basit bir idrar tahlili, ultrason ya da
röntgen ile tanı konulabileceğini söyledi.
KAPALI CERRAHİ YÖNTEMLERİ TERCİH EDİLİYOR
Böbrek taşının yok edilmesinde kullanılan yöntemler hakkında bilgi veren Ünsal, hasta profilinin uygun olması halinde ilk olarak ''ESWL'' diye isimlendirilen, şok dalgalarıyla taşın kırılması esasına dayanan tekniği
tercih ettiklerini anlattı. Ünsal, bu
uygulama için taşın böbreğin havuzcuğunda ve 2 santimetreden küçük olması, yumuşak yapı taşıması özelliklerinin arandığını ifade etti. Ünsal, bunun için taşın böbreğin alt kısmında bulunmaması gerektiğine de işaret etti.
Çocuklarda hastalığın nüks ihtimali fazla olduğundan yaşamları boyunca birkaç kez ameliyat olmak zorunda kalabileceklerini belirten Ünsal, bu nedenle böbreğe en az zararı verebilecek kapalı ameliyatları tercih ettiklerini anlattı.
''Perkütan nefrolitotomi'' diye adlandırılan kapalı böbrek taşı ameliyatının bu tekniklerden biri olduğunu dile getiren Ünsal'ın verdiği bilgiye göre, söz konusu yöntemde anestezi uygulanarak ameliyata alınan çocuğun sırtından bir
iğne ile böbreğinin içine giriliyor ve bir
kalem kadar genişletiliyor. Buradan özel aletlerle böbreğin içine girerek, taşlar kırılıyor ve tüpün içerisinden dışarı çıkarılıyor. Yani, açılan tek bir delikten böbrekteki tüm taşlar temizlenebiliyor. Teknik, 9 aylık çocuklara kadar uygulayabiliyor.
KESİ OLMADAN YAPILAN SON YÖNTEM TÜRKİYE'DE
Çocuklarda böbrek taşı ameliyatlarında en son teknik, ''Fleksbil'' olarak adlandırılan ve 2007 yılında dünya literatürüne girerek birçok
yabancı ülkede uygulanan bir yöntem olarak gösteriliyor.
Bu yöntemde, çocuğun veya yetişkinin böbreğine, vücudunun hiçbir yeri kesilmeden ya da delinmeden idrar yolundan bükülebilir yapıdaki özel aletlerle giriliyor ve böbrek içerisindeki taşa ulaşılıyor. Taş, sıkıştığı yerde lazerle kırılıyor.
Eskiden idrar kanalından yapılan ameliyatlarda böbreğe ulaşılamazken, bükülebilir renoskopi aletiyle böbreğe kadar girebiliyor.
Hasta için birçok avantaj sağlayan yöntem,
yurt dışından sonra artık Türkiye'de de başarıyla uygulanıyor.
Sağlık Bakanlığı Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaklaşık bir yıldır Üroloji Klinik Şefi Doç. Dr. Ünsal başkanlığındaki
ekip tarafından başarı ile gerçekleştiriliyor.
YÖNTEM İLE BÖBREKTE KANAMA RİSKİ ORTADAN KALKIYOR
Yöntem, diğer tekniklere göre önemli avantajlar taşıyor. Bu yöntemde vücutta kesi olmuyor, böbrek dahil hiçbir yerde delik açılmıyor. Bu koşullarda yara iyileşmesi, enfeksiyon riski gibi bir durum ortadan kalkıyor. Hasta ameliyatının ardından bir günlük bir yatış sonrası
taburcu ediliyor.
Böbreğin delinerek yapıldığı ameliyatlarda böbrek içinde ciddi kanama riski bulunurken, bu teknikte böyle bir risk söz konusu olmuyor. Çünkü, kanama böbreğin alınmasına dahi yol açabiliyor.
Özellikle çocuklarda böbrek dokusu geliştiğinden, dışarıdan şok dalgalarıyla taş kırma ya da delik açılarak yapılan ameliyatlar, böbrek gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Bu teknikte, çocukların böbrek gelişimleri hiçbir şekilde etkilenmiyor.
UYGULAMA İÇİN TAŞ SERT VE 2 CM'NİN ÜSTÜNDE OLMALI
Yöntem, okul öncesi 7 yaşın altındaki çocuklarda çok çok az uygulanıyor. Bu yaş grubundaki ameliyatların, mutlaka bu konuda uzman hekimler tarafından yapılması gerekiyor.
Bu yöntemden faydalanabilmek için, böbrekteki taşın ameliyatsız taş kırma yöntemlerinin uygulanamayacağı kadar sert ve 2 santimetrenin üstünde olması şartı aranıyor. Bunun yanı sıra teknik, taşın bir santimetrenin üstünde, ancak böbreğin alt kısmında ve taş kırmaya uygun olmaması halinde yapılabiliyor.
Taş bir veya daha fazla sayıda olabiliyor.