Böbrek taşlarında organ kaybı riski

Böbrek taşlarının, böbreğin çıkış kanallarını tıkayarak, kanalın gerisinde idrar birikmesine ve zamanla, idrar üreten sağlıklı böbreğin kaybedilmesine yol açabildiği belirtildi.

Böbrek taşlarında organ kaybı riski

Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Mert Ali Karadağ, 9 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, böbrek taşlarının toplumda sık görüldüğünü ve kronik hastalık olarak kabul edildiğini ifade etti. Bu hastalığın temelinde birçok metabolik faktörün bulunduğuna dikkati çeken Karadağ, şu bilgileri verdi: ''Bu metabolik faktörler, idrarın asit-baz dengesini değiştirerek kristal oluşumuna ve bunların birbirlerine yapışarak daha büyük hale gelmelerine neden oluyor. Bu taşlar, böbreğin çıkış kanallarını tıkayarak, kanalın gerisinde idrar birikmesine ve zamanla, idrar üreten sağlıklı böbreğin kaybına yol açabilir. Metabolik değişikliklere yol açan en önemli etmen ise genetik faktörlerdir. Ailesinde, birinci derece akrabalarında böbrek taşı hikayesi olan bireyler, olmayanlara göre daha fazla risk altındadır. Ailesinde böbrek taşı hikayesi olanların belli aralıklarla doktor kontrolüne giderek, basit bir idrar tahlili ve böbrek fonksiyonlarını gösteren kan tahlillerinden yaptırmaları gerekiyor. Bu tahliller, sinsi bir hastalık olan böbrek taşlarının bireyde erken tespit edilmesini ve böbreğin fonksiyonunun korunmasını sağlıyor.'' Karadağ, vücuttaki belirtilerin iyi bilinmesi gerektiğini ifade ederek, sağ veya sol yanda devamlı ağrı hissi ve kasıklara vuran ağrı ile idrarda yanma hissi ve kanamanın, böbrek veya üreter (böbrek ile idrar torbasının birbirine bağlayan organ) taşlarının habercisi olabileceğini kaydetti. Bu belirtileri önemsiz saymanın ve ''zamanla geçer'' demenin, düşülebilecek en önemli yanlışlardan biri olduğunu dile getiren Karadağ, ''Basit tedavi edilebilecek bir taşı yok sayarak, böbreğimizin fonksiyonlarının geri dönüşsüz kaybına yol açabiliyoruz'' dedi. Dr. Mert Ali Karadağ, böbrek taşlarından korunmak için yeterli miktarda su tüketmenin büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Yeterli miktarda su içilmesi idrar oluşumunu artırıyor. Oluşan idrar ise böbrek ve kanallarının devamlı yıkanarak kristallerin üst üste toplanmasına engel oluyor. Bunların kolayca vücut dışına atılmasını sağlıyor. Bazı kişiler günlük çok az su tüketmeye alıştıklarından, içtikleri su miktarını artırmada zorluk çekiyor. Bu zorluğu her saat başında bir bardak su içecek şekilde kendinizi organize ederek aşabilirsiniz. Sonuçta su içmek böbrek sağlığının olmazsa olmazıdır.''
<< Önceki Haber Böbrek taşlarında organ kaybı riski Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER