Çumra
Domates Üreticileri Kooperatifi İkinci Başkanı
Mevlüt Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Türkiye genelinde tohumların büyük bölümünün
İsrail'den geldiğini, üreticinin de bu tohumları kullanmak zorunda kaldığını belirtti.
Sofraların vazgeçilmezi olan domatesin tohumlarının da İsrail'den geldiğini ifade eden Demirci, ''Bu tohumlardan yetişen domateslerin lezzeti, rengi ve raf ömrü istediğimiz gibi olmuyordu. Zaten insanlar da bu
ürünleri görünce hemen fark ediyor'' dedi.
Demirci, İsrail tohumlarına alternatif olarak bir
firma tarafından ''Yerlikaya'' isminde yüzde 100
yerli domates tohumu geliştirildiğini öğrendiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Yerlikaya'yı ilk defa bu yıl denedik. Çok iyi sonuçlar aldık. Domatesler rengi, lezzeti, kokusu ve uzun raf ömrü açısından İsrail tohumlarından yetişen domateslerden çok daha iyi. İsrail tohumları dayanıklılık açısından da çok iyi değildi. Bu yıl
ülke genelinde domatesler bir hastalık nedeniyle tarlada çürüdü. Bizim deneme ikimini yaptığımız Yerlikaya domateslerinde böyle bir hastalığa rastlamadık. Çok dayanıklı.''
-KANSERİ ÖNLEYİCİ MADDELER DİĞERLERİNE GÖRE DAHA FAZLA-
Deneme ekimini yaptıkları ürünlerde
kanseri önleyici maddenin, İsrail tohumundan yetişen domateslerdekine oranla çok daha fazla çıktığını anlatan Demirci, ''İlçe
Tarım Müdürlüğü laboratuvarlarında yaptırdığımız testlerde Yerlikaya domateslerindeki kanseri önleyici madde olan likopen diğer cins domateslere oranla 4 kat daha fazla çıktı. Bu, özellikle kentlerde yaşayan ve yerli domates bulamamaktan yakınan insanlar için
müjde gibi bir haber. Çünkü, artık eskiden köyümüzde yediğimiz domatesleri rahatlıkla marketlerden, manavlardan alabileceğiz'' diye konuştu.
Demirci, bu yıl Çumra'da dikimini yaptıkları 3 bin domates fidesinden 20 tona yakın ürün aldıklarını dile getirerek, önümüzdeki yıllarda bu rakamı 300 bin fideye artırmayı planladıklarını bildirdi.
Yerlikaya domates tohumlarının maliyetinin de İsrail tohumlarına göre çok düşük olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bu yerli tohumun ülke genelinde daha da yaygınlaşması ülkemizin menfaatleri için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü hem dayanıklı, hem lezzetli, hem sağlıklı, hem de çok
ucuz. Biz, bölgemizde önümüzdeki yıllarda bu domatesin üretimin artırıp ihracatını yapmayı planlıyoruz.''
-LİKOPEN İLE PROSTAT KANSERİ HASTALARIN TÜMÖRLERİNİ KÜÇÜLTTÜ
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram
Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Doç. Dr. Mehmet Artaç, likopen denilen maddenin kanserin önlenmesinde faydalı olabileceğine dair
yurt içi ve yurt dışında birçok yayın olduğunu belirtti.
Bu araştırmalardan birini yapan ve ABD'de kanser araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ömer Küçük,
prostat kanseri olan 15 kişiye üç hafta, günde 30 miligram likopen vererek tümörlerini küçültmüştü.