Burundan nefes almanın sağlıklı ve doğal olduğuna, tıkanık burnun başka hastalıkların habercisi olabildiğine dikkat çeken Tekat, "Havanın burundan geçerek vücuda girmesi gerekiyor. Burundan nefes alamıyorsanız, beyin bunu kontrol ettiği için size ağzı açtırıyor. Ağzımızı açtığımız zaman burnun koruma fonksiyonları tamamen devre dışı kalıyor. Dolayısıyla hava nemlendirilmeden ve mikroplarından arındırılmadan ciğerlerimize ulaşıyor." dedi. Ağızdan solunum yapmanın hem akciğeri hem de kalbi zorladığına dikkat çeken Prof. Dr. Tekat, çok soğuk veya çok sıcak hava kronik farenjite yol açtığı gibi havanın nemlendirilmeden ve süzülmeden gönderilmesinin de akciğerlerde birtakım problemlere sebep olabildiğini söyledi. Havanın burundan rahat geçememesi ve akciğerlere rahat gidememesi sonucu ortaya çıkan burun tıkanıklığının bir hastalık göstergesi olduğunu vurgulayan Tekat, "Hastanın burundan rahat nefes alamama şikayetinin altında birçok hastalık grubu vardır ve araştırılmalıdır." şeklinde konuştu. Burun içinde "konka" adı verilen yapıları büyüterek nefes almayı zorlaştıran sebeplerden birinin de "topikal dekonjestan" denen üç beş günden fazla kullanılmaması gereken açıcı spreyler olduğunu dile getiren Atilla Tekat, "Kortizonlu burun spreyleri çok uzun süre kullanılabilir ama dekonjestan dediğimiz grubu, üç ya da beş günden fazla kullanmamak gerekiyor. Aksi takdirde konkalar üzerinde, 'rinitis medikamentoza' dediğimiz başka bir hastalık ortaya çıkıyor. Konkalar şişiyor ve artık küçülmüyor. Dolayısıyla burun tıkanıklığı da sürekli hale geliyor ve tedavisi güçleşiyor." dedi.