60-70 yaşına gelince gülümserken neredeyse görünen hiç diş kalmayabilir. Bu nedenle diş sağlığına çok önem vermek gerekiyor" uyarısında bulundu.
Yıllar içinde
çene kemikleri inceliyor. Dişler de aşınarak kısalmaya başlıyor. Bu durum gıdaların iyi çiğnenmesine ve gülümsemede beliren yumuşak dokunun sarkmasına neden oluyor. Dişlerdeki aşınma özellikle 40 yaş üstünde iyice belirginleşiyor. Uzmanlar, diş sıkma ve gıcırtma problemi de varsa dişlerin daha hızlı kısalıp, kırıldığına dikkat çekiyor. Çeşitli çalışmalarda, dişlerin yaklaşık olarak her 8-10 yılda 1 milimetre daha az göründüğü belirtiliyor. Böylece 60-70 yaşına gelince gülümserken hemen hemen görünen hiç diş olmadığının altı çiziliyor. Her 10 yılda bir kişinin gülümsemesinden yüzde 15-20 bir görüntü kaybı oluşuyor. Uzmanlar, bu nedenle diş sağlığına önem göstermek gerektiğini belirtiyor.
DİŞ ETLERİ GÖRÜNMEMELİ
İdeal bir gülümsemede diş etlerinin ön dişler bölgesinde 1-2 milimetre görünmesi istendiğini belirten
Duygu Karaosmanoğlu, "Kişi gülümsediğinde diş etleri 5 milimetre ve üstünde görünüyorsa çoğunlukla diş etleriyle gülümseme durumu söz konusudur. Bu durum gülümsemenin ahengini ciddi olarak bozar" dedi.
6 AYDA BİR TEMİZLETİN
6 ayda bir diş temizletmenin ve diş ve
diş eti sağlığı açısından önemli olduğunu vurgulayan Karaosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nasıl arabamızın bakımını yaptırtıyorsak,
ağız sağlımız açısından da düzenli kontrole gidip
temizlik yaptırtmak oluşacak problemleri önlemek açısından gerekli." Karaosmanoğlu, dişleri günlük fırçalamanın da
ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.
DİŞLER KESİLMİYOR
Günümüzde daha önce kesilmemiş bir dişi kesmediklerini belirten Karaosmanoğlu, onun yerine daha konservatif bir yöntem olan
porselen laminaları
tercih ediyoruz. Karaosmanoğlu, günümüzdeki tedaviler hakkında şu bilgileri verdi: "Dişlerin tekrar eski rengine kavuşturmak için beyazlatma işlemi yapılıyor. Bir başka yöntem ise porsel yapraklar. Dişten çok az madde kaldırılarak hatta kimi durumlarda hiç madde kaldırılmayarak dişlere yapıştırılan ince porselen yapraklarla dişlerin daha düzgün görünmesi sağlanıyor. Bu porselen yaprakların ışık geçirme özelliği olduğu için de
doğal dişten ayırmak mümkün olmuyor."
ESTETİK YÜZ ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRİR
Dişlere yapılan
estetik müdahaleler yüzün şeklini değiştirdiğini ifade eden Karaosmanoğlu, genelde bu durumun çevredekiler tarafından fark edilmediğini anlattı.
KADINLAR GÜLÜMSEMEYİ ÖNEMSİYOR
Özellikle kadınların estetik diş hekimlerinin kapısını aşındırdığını anlatan Duygu Karaosmanmoğlu, gülüş estetiğinin herkese yapılmadığını anlattı. Karaosmanoğlu, "Ön dişlerinde kırık olanlar, dişler arasındaki seviye,
renk, farklılıklarının giderilmesinde, dişlerinin üst yüzeyi aşınmış olanlarda, ön dişlerinde büyük dolgu ve koyu renkli dişleri olanlarda, dişleri aralıklı olanlara estetik uygulanıyor" dedi.
GÜLÜŞ TASARIMI YANLIŞ ANLAŞILIYOR
Gülüş
tasarımının yanlış anlaşıldığını dile getiren
Diş Hekimi Duygu Karaosmanoğlu, "Burada önemli olanın ilk bakışta yeni yapıldığı anlaşılan çok büyük, çok beyaz vs. dişler değil tam tersine yapıldığı diğer insanlar tarafından hemen fark edilemeyen kişinin yüzüyle bütünleşmiş dişlerdir" dedi. Gülüş tasarımının kalıcı olduğunu aktaran Karaosmanoğlu, dişlerin üzerine yapıştırılan ince porselen yapraklar ile gülüşün tasarlandığını belirtti.
Karaosmanoğlu,
hasta yeniden bir tasarım isterse ya da yeni malzemeyle laminaların değiştirilmesinin de mümkün olduğunu aktardı.