Harvard Üniversitesinde 10 kişilik ekibiyle kendi laboratuvarında şişmanlık ve diyabetin moleküler ve genetik mekanizmaları üzerinde çalışan 33 yaşındaki Asistan Prof. Dr.
Umut Özcan, dünyanın en önemli bilim dergilerinden
Nature Medicine'de yayımlanan yeni çalışmalarında, hem obez ve tip 2 diyabetli, hem de tip 1 diyabetli farelerin karaciğerlerinde 'XBP1' genini genetik bir yöntem ile artırdıklarında, kan
şekerlerinin normale döndüğünü gördüklerini belirtti.
Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın en önemli bilim dergilerinden Nature Medicine'de 13 Şubatta yayımlanan çalışması hakkında bilgi vererek, önceden yaptığı çalışmalarda şişmanlıkta artan endoplazmik retikulum stresinin diyabete (şeker hastalığı) neden olduğunu gösterdiğini anımsattı.
Geçen yıl yine Nature Medicine dergisinde yayımladıkları bir başka çalışmada, ''X-Box binding protein 1 (XBP1)'' diye adlandırılan bir proteinin işlevinin bozulmasının ve fonksiyonunun kaybolmasının şişmanlıkta endoplazmik retikulum stres ve diyabet gelişmesinde önemli bir rol oynadığını gösterdiklerini dile getiren Özcan, şunları kaydetti:
''Yeni çalışmamızda, hem obez ve tip 2 diyabetli, hem de tip 1 diyabetli farelerin karaciğerlerinde 'XBP1' genini genetik bir yöntem ile artırdığımızda her 2 diyabet modelinde de kan şekerlerinin normale döndüğünü gördük. Aslında bu tip 2 diyabetli şişman farelerde beklediğimiz bir sonuçtu ama tip 1 diyabetli farelerde bu sonucu almak bizim için çok heyecan verici oldu.
Bilim dünyasında önceden var olan kanı; XBP1'in tüm etkisini hücre içerisinde bazı genleri artırarak gerçekleştirdiği yönündeydi. Önceden var olan düşünce; XBP1'in 'caperon' diye adlandırılan bazı genleri artırmasına bağlı olarak şişman ve diyabetik farelerde endoplazmik retikulum stresinin azalacağı ve sonuç olarak vücutta bulunan insülinin etkisini artıracağı ve kan şekerini bu yöntemle düşüreceği yönündeydi. Bu çalışmamızda, hem diyabet alanında, hem de genel olarak endoplazmik retikulum stresi ve sonuçlarını çalışan bilim adamları arasında var olan bir dogmayı yıktık.
Bizim çalışmamız, XBP1'in kan şekerini, insülin direncini azaltmaktan bağımsız olarak da düşürebileceğini gösterdi. XBP1'in hem şişman ve tip 2 diyabetli, hem de tip 1 diyabetli farelerde, ''FoxO1'' adı verilen ve kan şekerinin yükselmesine neden olan bir proteinin miktarını azaltmayı başardığını gösterdik.''
Çok uzun yıllardır ''FoxO1'' proteininin etkisini azaltmaya yönelik araştırmaların sürdüğünü de ifade eden Özcan, ''Bizim çalışmamız 'FoxO1' proteinin etkisini azaltabilecek yeni bir yöntem olabileceğini gösterdi. Aynı zamanda 'XBP1' proteininin bilinen mekanizmalarından çok daha değişik etkilere sahip olduğunu göstermiş olduk ki, bu bulgular sadece diyabet ve obezite alanında değil, diğer bir çok bilim alanında 'XBP1' ile ilgili var olan kanıları yıkacak nitelikte'' diye konuştu.
Çalışmanın gelecekte 'XBP1'in karaciğerde seviyesini artıracak yöntemlerin hem tip 1, hem de tip 2 diyabet için faydalı olabileceğini gösterdiğini de vurgulayan Özcan, bu çalışmanın sonuçlarının insanlara nasıl yararlı olacağı konusunda da şunları dile getirdi.
''Öncelikle ilaç geliştirebilmek için hastalıklarda neyin yanlış gittiğini ve hangi mekanizmaların düzeltilmesinin hastalığın iyileşmesine fayda sunabileceğini bulmak gerekiyor. Çalışmamızda 'XBP1'i karaciğerde artıracak yöntemlerin sadece tip 2 diyabet için değil, tip 1 diyabet için de çok önemli olduğunu gösterdik. Yaptığımız ilaç çalışmaları içerisinde bu proteini artıracak ilaçları da bulmaya çalışıyoruz.''