Türkiye Talasemi Federasyonu,
Akdeniz Kan
Hastalıkları Vakfı ve Akdeniz Kan Hastalıkları Derneği yöneticileri, ''8
Mayıs Dünya Talasemi Günü'' dolayısıyla
Antalya Cumhuriyet Meydanı'ndaki
Atatürk Anıtı'na
çelenk sundu.
Daha sonra
Tophane Çay Bahçesi'nde
basın toplantısı düzenleyen Türkiye Talasemi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Canatan, talaseminin genetik bir
hastalık olduğunu söyledi.
Canatan, talasemi hastalarının düzenli
tedavi ve izlem ile normale yakın bir
yaşam sürmesine karşın, hastalığın tedavi sürecinin zor ve pahalı olduğunu vurgulayarak, talaseminin
toplum eğitimi, evlilik öncesi tarama ve
doğum öncesi tanı testleriyle önlenebilen bir hastalık olduğunu ifade etti.
Federasyon Genel Başkanı Canatan Özürlüler Kanunu'nda talasemi hastalarının yüzde 20
özürlü kabul edildiğine dikkati çekti. Dünya
Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 270 milyon talasemi hastası olduğunu kaydeden Canatan, bu verilere göre her yıl dünyada 300 bin
hasta çocuk doğumunun beklendiğine de işaret etti.
Canatan, Türkiye'de 1 milyon 500 talasemi hastası olduğunu bildirdi. Taşıyıcıların
Trakya,
Marmara, Ege, Akdeniz ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sıklıkla bulunduğuna değinen Canatan, 1993 yılında Kalıtsal Kan Hastalıklarıyla Mücadele Kanunu'nun çıkmasıyla
Sağlık Bakanlığı tarafından talasemi merkezlerindeki tedavilerin yanı sıra bu hastalığın tarama çalışmalarının da yoğunluk kazandığını anlattı.
Alınan önlemlerle Türkiye'de yüzde 90 oranında hasta doğumunun engellendiğini belirten Canatan, ''Bu sayed
e devlet 46 bin TL kar elde etti'' dedi.
Canatan, Dünya Talasemi Federasyonu ile birlikte düzenleyecekleri Dünya Talasemi Kongresi'nin 11-14 Mayıs tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirileceğini kaydetti.
-ADEM TOLUNAY TALASEMİ MERKEZİ YÜZDE 20 KAPASİTE İLE ÇALIŞIYOR-
Akdeniz Kan Hastalıkları Derneği Başkanı
Umut Oruç Güloğlu da, Antalya Eğitim
Araştırma Hastanesi bünyesinde
hizmet veren Adem
Tolunay Talasemi Merkezi'nin tam kapasite ile çalışmasını talep ettiklerini söyledi.
Merkezde şu anda sadece hastalara kan nakli yapıldığını ve ilaç yazıldığını anlatan Güloğlu, yüzde 20 kapasite ile çalışan merkezin, bir an önce tüm üniteleriyle tam kadro hizmet vermesini istediklerini bildirdi.