Çocuklarını okutmak için yatılı okula gönderen ebeveyn, onları ancak 15 günde bir görebiliyor. Çocuklarını merak eden ve özleyen Tokaç çifti, onlarla
iletişim kurabilmek için 3 ayda
okuma yazma öğrendi. Şimdi telefonla mesajlaşarak hasret gideriyorlar.
Antalya'nın
Alanya ilçesinde yaşayan ve doğuştan
işitme engelli olan anne ile
baba, Antalya'daki İşitme
Engelliler
Okulu'nda yatılı eğitim gören iki çocuğuyla iletişim kurabilmek için okuma yazma öğrendi. Çift, şimdi cep telefonu mesajı sayesinde çocuklarıyla hem daha sağlıklı iletişim kuruyor hem de özlem gideriyor.
Alanya'nın Oba beldesinde yaşayan ve aileleri tarafından okula gönderilmeyen işitme engelli
Mevlüt ile
Nesrin Tokaç çifti, kendileri gibi işitme engelli olan çocuklarını Antalya'daki Kepez İşitme Engelliler İlköğretim Okulu'na gönderdi. Yaşadıkları eve yaklaşık 150 kilometre uzaktaki okulda yatılı eğitim gören 9 yaşındaki 3.
sınıf öğrencisi Ekrem ve 12 yaşındaki 6. sınıf öğrencisi
Sinan ile 15 günde bir görüşebilen Tokaç çifti, çocuklarıyla iletişim kurabilmek için kendileri de okuma yazma öğrenmeye karar verdi.
Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İşitme Engelliler Derneği tarafından ilçede ilk kez açılan kursa katılan Mevlüt Tokaç 38, eşi Nesrin ise 27 yaşında okuma yazma öğrendi. Hayatlarında ilk kez okul sırasına oturan Tokaç çifti, 3 ay sonunda diplomalarını aldı. Daha sonra cep telefonu satın alan Tokaç çifti, okula giden çocuklarıyla telefondan mesajlaşarak iletişim kurmaya başladı.
İşaret dili tercümanı Ömer Eren aracılığıyla açıklama yapan Nesrin Tokaç, iki çocuğunun eğitimini tamamlayarak meslek sahibi olması için eşiyle tüm fedakârlığı yapacaklarını söyledi. Tokaç, şunları kaydetti:
"Ailem beni okula göndermedi.
Bahçe işlerinde çalıştım. Benim gibi işitme engelli olan Mevlüt ile evlendikten sonra da iki çocuğum oldu. Çocuklarım da işitme engelli doğdu. Ailemin bana yaptıklarını ben çocuğuma yapmak istemedim. Çocuklarımızı Antalya'daki
işitme engelliler okuluna gönderdik. Onları çok özlüyorduk. Çocuklarımız okuma yazma öğrendikten sonra onlarla iletişim kurabilmek,
mektup gönderebilmek için biz de okuma yazma öğrenmek istedik. Şimdi çocuklarımla cep telefonuyla mesajlaşıyoruz. Bazen öğretmenlerle de mesajlaşarak çocuklarımın durumu hakkında bilgi alıyoruz. Okuma yazma öğrenip cep telefonu aldıktan sonra çevremizdeki kişilerle de daha fazla iletişim kurmaya başladık. Onlarla da mesajlaşıyoruz.''
İki çocuğunun üniversiteden
mezun olmasını hayal ettiğini belirten Mevlüt Tokaç, "Çocuklarım okuldayken eşimle bir gözümüz hep cep telefonunda oluyor.
Cep telefonunun
çağrı sesini duymasak da titreşimi ve ışığını takip ediyoruz.'' dedi. Ailenin büyük oğlu, mimar olmak isteyen Sinan ise kardeşi ile Antalya'da okuldayken anne ve babasını çok özlediklerini ve cep telefonundan mesajlaşarak görüştüklerini anlattı.