İngiltere hükümeti tarafından hazırlanan rapora göre, yiyeceklerin yüzde 30'u müşteriye ulaşmadan ve ulaştıktan sonra ya kayboluyor ya da ziyan ediliyor. Başka tahminlere göre ise bu oran yüzde 50'ye kadar çıkıyor.
Dubai'de düzenlenen AgraME tarım fuarında konuşan
İngiliz yatırım firması SLM Partners idari ortağı Paul McMahon, asıl önemli noktanın
gıda üretimi değil etkinliği artırmak olduğunu söyledi.
Tarım üretimindeki düşüş, çevre tahribatı, tarımsal arazilerin iklim değişikliğinden dolayı kaybedilmesi ve
Hindistan gibi ülkelerde artan ve zenginleşen nüfus gibi nedenlerden dolayı küresel gıda krizinin daha da kötüleşmesi bekleniyor. Tahminlere göre dünyada milyarlarca insan
açlık tehlikesi yaşarken bir milyarın üzerinde insan da obezite gibi sağlık problemleriyle karşı karşıya.
McMahon, tüm bu problemlere bir şekilde çare bulunabileceğini fakat 'daha az israf etmenin' çok daha etkili olacağını ifade etti. 'Halen delice bir gıda sistemi bulunduğunu ve sistemin şimdiden zorlandığını ve 2050 yılına kadar dokuz milyarlık dünya nüfusunu doyurabilmek için ciddi tedbirler alınması gerektiğini' belirtti.
Kaynaklara göre küresel tarım, kişi başına günlük 4 bin 600 kalorilik üretimde bulunuyor ve bu, dünya nüfusunu doyurmaya yetiyor. Fakat üretimin büyük çoğunluğu temin zincirinde kayboluyor. Dünyadaki tarlaların beşte biri gıda yerine bioyakıt üretimi için kullanılıyor ve bu dağılım da gıda fiyatlarının hızla yükselmesine sebep oluyor.
Uzmanlar, dünyada yeteri kadar gıda üretilmesine rağmen gıdanın gerekli yerlerde dağıtılmadığından dolayı arz-talep dengesinde uyumsuzluk yaşandığına dikkat çekiyor ve gıda krizinin bu sebepten çıktığını iddia ediyor.