Bir
meyvenin yenilebilir kısmının rengi, o meyvenin kimyevî maddeler bakımından ne kadar zengin olduğunu gösterir. Elma ve armudun kabuk altındaki kısımları % 55 nispetinde beyaz
renkli fitokimyevî maddeler ihtiva eder. Bu renkli kimyevî maddelerin insan sağlığı üzerine tesirleri olup olmadığına dâir ilk araştırma
Hollanda Wageningen Üniversitesi'nde yürütüldü ve neticeleri 15
Eylül 2011 tarihinde Stroke isimli ilmi dergide "Meyve ve Sebzelerin Renkleri ve 10 Yıllık Sürede Gözlenen Kalb Krizi Sıklığı" başlığı altında yayımlandı.
Bu araştırmaya farklı renklerdeki meyve ve
sebzeleri fazla ve az tüketen, araştırmanın başladığı âna kadar kalb krizi geçirmemiş ortalama 41 yaşındaki 20.069 kişi katıldı. On yıl boyunca farklı renklerde sebze ve meyve tüketen bu kişiler, kalb krizi bakımından izlendi. Bu süre içinde 233 kalb krizi vakası
rapor edildi. Kalb krizlerinin daha çok ve daha az görüldüğü gruplar
analiz edildiğinde, tüketilen meyve ve sebzelerin renkleriyle, kalb krizi riski arasında bağlantı bulundu. Şöyle ki
portakal ve benzeri renkteki meyveler ile kırmızı/mor renkli meyveleri düzenli tüketen grup ile iç kısmı beyaz olan
elma ve armutları, sebzeleri yüksek miktarda tüketen grup arasında kalb krizi vakalarının görülme yüzdesi farklıydı.
Armut ve elma
besin lifleri yanında quercetin isimli flavonoid grubu fitokimyevî maddeler bakımından zengindir. Beyaz meyve ve sebzeler kategorisinde,
salatalık, yaban marulu (hindiba),
karnabahar, muz yer alıyordu. Beyaz renkli meyve ve sebzeleri bol tüketen gruptaki kişilerin, az tüketen gruplara göre, kalb riskine yakalanma riskleri % 52 daha düşüktü.
Günlük beyaz meyve ve sebze tüketiminde her 25 gramlık artış, kalb krizi riskini yaklaşık % 9 nispetinde azaltıyordu. Ortalama büyüklükteki bir elma yaklaşık 120 gramdır.
Araştırma gruplarında gözlenen, bu kalb krizi geçirme riskindeki azalma, meyve ve sebze bakımından zengin diyetle beslenen kişilerin daha sağlıklı bir hayat tarzına sahip olmalarıyla da bağlantılı olabileceği belirtilmektedir. Bu tip araştırmalar, Rabb'imizi, Rezzak ve Şâfi isimleriyle de tanımamıza vesile olmaktadır.
Uzmanlar, sağlıklı beslenmede, nişastalı sebzelerin, baklagillerin, kırmızı/sarı renkli sebzelerin, koyu renkli/yeşil sebzelerin de önemli bir yeri olduğuna dikkati çekmekte ve farklı gruptan sebzelerin tüketilmesini
tavsiye etmektedir. Bir sofra ve
eczane şeklinde yaratılan ve çeşitli renklerdeki bitkilerle süslenen yeryüzündeki beyaz renk dışındaki meyve ve sebzelerin, başka kronik hastalıklara karşı koruyucu olabileceğine de dikkat çekilmektedir. Meyve ve sebzelerin renkleriyle sağlık arasındaki bağlantının ortaya konduğu bu ilk araştırmanın, farklı ve bağımsız araştırma gruplarınca da doğrulanmasına ihtiyaç vardır.
Bu yazı Sızıntı dergisinin 394. sayısından alınmıştır »»