Uluslararası
patent başvurusunun yapıldığı
yazılım, testlerin tekrarlanmasının önüne geçilerek masrafların azaltılmasına ve
hastaların kendi sağlık kayıtlarını internet üzerinden takip etmesine de olanak sağlıyor.
Yazılım teknolojisi, sağlık kurumlarının halen kullanmakta olduğu
elektronik sistemler ile uyumlu çalıştığından
ekonomik açıdan yeni bir yük getirmiyor.
ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asuman Doğaç, ODTÜ Mühendislik Fakültesi'nde çalışmalarını yürüten Yazılım
Araştırma ve Geliştirme Merkezi'nin
TÜBİTAK tarafından 1991 yılında akademik hayatta kazanılan birikimleri endüstriye ve ekonomiye katkı haline dönüştürmek amacıyla kurulduğunu söyledi.
Merkezin
Avrupa Komisyonu'ndan aldığı toplam 15 proje ile 3 milyon Avro araştırma ve geliştirme kaynağı elde ettiğini, bir çok şirketle çalışma fırsatını yakaladığını anlatan Doğaç, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü doktora öğrencileri
Gökçe Banu Laleci Ertürkmen, Yıldıray Kabak, Özgür Gülderen,
Tuncay Namlı, Alper Okcan ve yüksek
lisans öğrencileri Mehmet Olduz, Mustafa
Yüksel, İbrahim Taşyurt,
Güneş Aluç,
Fulya Tunçer, Ali Anıl Sınacı'nın yer aldığı çalışma grubunun ''
Sağlık Ağlarında Yer Alan Aktörlerin Ve Süreçlerin Elektronik Ortamda Birbirleriyle Sorunsuz Haberleşerek Çalışmalarının Sağlanması'' adlı çalışmayla uluslararası patent alımı için başvurduklarını bildirdi.
Doğaç, çalışmaların sağlık kurumları arasında elektronik bilgi alışverişini kolaylıkla gerçekleştirmeyi amaçladığını belirterek, şunları söyledi:
''Tedavinin sürekliliği ilkesine bağlı olarak, bir hastanın sağlık öz geçmişinde yer alan, kullandığı ilaçlar, alerjiler gibi geçirdiği tüm hastalıklar, sağlık kurumlarına (
aile hekimleri, sağlık ocakları, hastaneler, rehabilitasyon merkezleri gibi) ulaştırılabilecek, dolayısıyla
sağlık çalışanları teşhis için gerekli olan bilgiye anında ulaşabilecek, testlerin tekrarlanmasının önüne geçilerek masraf azaltılacak ve vatandaşlar kendi sağlık kayıtlarını internet üzerinden takip ederek kendi sağlık yönetimlerinde söz sahibi olabilecekler. Bütün bunlar sağlanırken, geliştirilen sistem sağlık kurumlarının kullanmakta olduğu elektronik sistemler ile uyumlu olarak çalışacak, dolayısıyla ekonomik açıdan yeni bir yük getirmeyecektir.''
Yürüttüğü projelerden edindiği tecrübe ışığında Yazılım AR-GE Merkezi'nin, e-sağlık alanındaki uluslararası ihtiyacı belirleme ve detaylarıyla inceleme fırsatını bularak gereken bilgi ve tecrübe donanımını elde ettiğini kaydeden Doğaç, ''Dolayısıyla, patentleme süreci ve endüstriyel
ürünün geliştirilmesine yönelik bu çalışmayı,
Türkiye ve dünya e-sağlık sistemlerinin
iletişim ihtiyacının Yazılım AR-GE Merkezi'nin güçlü bilgi birikimiyle karşılanması şeklinde değerlendirmek mümkün'' dedi.
''SAĞLIK STANDARTLARINA UYUMLU''
Yürüttükleri çalışmanın ayırt edici özelliğinin ''Birlikte çalışabilirliği
desteklemesi ve var olan sistemleri yıkmadan sağlık standartlarına uyumlu bir biçimde bir sağlık ağının gerçekleştirilmesi'' olduğunu ifade eden Doğaç, şunları söyledi:
''Çalışmanın bir diğer özelliği ise geliştirilecek altyapının esnekliği. Sunulacak çözümler sadece günümüzü hedeflemekle kalmayacak, ileride benimsenebilecek sağlık standartlarına da uyum sağlayabilecek nitelikte olacaktır. Örneğin, günümüzde hasta tanıma metodu olarak, ülkeden ülkeye farklılık göstermekle beraber, vatandaşlık numarası, kağıt tabanlı kimlikler ve akıllı
kart tabanlı kimlikler kullanılıyor. İleride teknolojik gelişmelere paralel olarak retina taraması, biyolojik yongalar kullanıldığında ise Yazılım AR-GE Merkezi tarafından geliştirilen altyapı bu değişime kolaylıkla ayak uydurabilecektir.''
''HENÜZ BU ALANDA PATENT YOK''
Çalışmalarını korumak adına fikirlerini ve çözümleri uluslararası alanda patentleme kararı aldıklarını ve ODTÜ Teknokent'in ve TÜBİTAK'ın üniversitelerin araştırma merkezlerinde geliştirilen çözümlerin patentlenmesine destek vermesi üzerine patent alma sürecini hızlandırdıklarını anlatan Doğaç, ''Girişimde bulunmadan önce gerekli saha araştırmalarını yaptık ve henüz böyle bir patentin var olmadığını belirledik. Yazılım AR-GE Merkezi olarak bu çalışmadaki amacımız ise Türkiye'de üretilen çözümleri uluslararası alanda korumak ve elde edilecek gelirin Türkiye'ye dönmesini sağlamaktır'' dedi.
ŞİRKET DE KURDULAR
Yazılım AR-GE Merkezi'nin uzun süren çalışmalar sonunda edindiği akademik potansiyeli, patentleme sürecinin de tamamlanmasıyla endüstriyel alanda yaygınlaştırmayı hedeflediğini dile getiren Doğaç, şu an prototip
uygulamaları tamamlanmış çözümlerin ürünleşmesini sağlamak amacıyla
KOSGEB desteğiyle ODTÜ Kuluçka Merkezi'nde öğrencileri ile birlikte SRDC Yazılım Araştırma&Geliştirme ve Danışmanlık Şirketi'ni kurduklarını da bildirdi.
Doğaç, SRDC'nin çalışmaları hakkında da şu bilgileri verdi:
''SRDC, ilk etapta, e-sağlık alanında dünyadaki en güncel gelişmeleri kendi tecrübesiyle harmanlayarak
Sağlık Bakanlığı çalışanlarına aktarmak için girişimlere başladı. Örneğin, ANSI tarafından akredite edilmiş ve e-sağlık alanında dünyada en fazla bilinen Standart Geliştirme Organizasyonu olan Health Level Seven'ın geliştirdiği en son mesajlaşma standardını birçok ülkeden önce Sağlık Bakanlığı Türkiye
Ulusal Sağlık Ağı'nda uygulama fırsatı bulacak. Patentleme sürecinin ilerleyişine de bağlı olarak SRDC ekibi, 2007 yılı sonunda çözümlerini ürün şeklinde piyasaya sunmayı planlıyor.''
Doğaç, elektronik sağlık ağlarının tüm ülkelerin öncelikleri arasında bulunduğunu da belirterek, 2005 yılında ABD'de Başkan George W. Bush'un talimatıyla Ulusal Sağlık Ağı'nın kurulması için çalışmaların başlatıldığını belirterek, Danimarka'da tam kapasite işleyen bir elektronik sağlık ağının bulunduğunu, İngiltere'nin de geçişi hızlandırmak için 10 milyar Sterlin gibi büyük bir
bütçe ayırdığını dile getirdi.
AA