Ergene, ''3 ilaç içilmesine rağmen
tansiyon düşmüyorsa hastanın dirençli
hipertansiyonu var demektir.
Buna en çok, ilaç uyumsuzluğu ve hastaların önerilen diyetlere riayet etmemesi neden oluyor'' görüşlerini dile getirdi.
Ergene yaptığı yazılı açıklamada,
yüksek tansiyonun
felç gelişme olasılığını 7 kat,
kalp yetersizliği gelişme olasılığını 6 kat, kalp
damarlarında damar sertliği gelişme olasılığını da 4 kat artırdığını bildirdi.
Ergene, 5 yıllık
tedavi ile hipertansiyonun 5-6 mmHg'lik düşürülmesinin felç gelişme olasılığını yüzde 42,
kalp damarlarındaki tıkanıklıklara bağlı hastalıkların gelişme olasılığını da yüzde 16 oranında azalttığını belirtti.
Yaşam tarzı değişikliği ve ilaçlarla
kontrol altına alınabilen hipertansiyonun bazı vatandaşlarda dirençli olabileceğini kaydeden Ergene, ''Birisi
idrar söktürücü olmak üzere, en az 3 ilaç içilmesine rağmen tansiyon değerleri 14/9'un altına düşmüyorsa hastanın dirençli hipertansiyonu var demektir'' ifadelerini kullandı.
Ergene, dirençli tansiyonun pek çok nedeni olduğunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
''Günlük pratikte en sık karşılaştığımız neden, ilaç uyumsuzluğu veya hastaların önerilen diyetlere riayet etmemeleri. Bunun dışında kullanılan
hormon ilaçları,
doğum kontrol hapları, ağrı kesiciler, gece uykuda solunum durması hastalığı, böbreklerle ilgili hastalıklar ve hormon bozuklukları da nedenler arasında sayılabilir.
Türkiye'de dirençli hipertansiyon sorunu yaşayanların oranı yüzde 5 ile 15 arasında. Tansiyonun kontrol altına alınamaması, kalp damar, böbrek,
beyin gibi pek çok organı etkiliyor ve
ölüm riskini artırıyor. Bu noktada hastaların
yaşam tarzını değiştirmesi çok önemli.
Obezite,
alkol ve sigara tansiyon direncine neden olmaktadır.''