Esnemelerin genelde bastırılmaması isteyen uzmanlar, sosyal nedenlerden dolayı kabul edilebilir düzeyde bastırılmasında sakıncası olmadığını dile getirdiler.
Kayseri Erciyes Üniversitesi
Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat
Aksu, sadece uykusu gelenin esnemediğini kaydetti. Prof. Dr. Aksu, esnemenin kandaki
oksijen oranının düşmesi sonucu ortaya çıktığını belirtti. Aksu, esnemenin yalnızca insanlara özgü olmadığını, kuşlar ve memelilerle, bazı sürüngenlerin de esneyebildiğini söyledi.
İnsanlarda esnemenin anne karnında 11'inci haftada başladığını ifade eden Prof. Dr. Aksu, "Vücudun oksijen gereksinimi koşullara bağlı olarak gün içinde değişir. Oksijene özellikle
beyin,
kalp kası ve çizgili kaslar ihtiyaç duyar. Kandaki oksijen oranının düşmesi sonucu da esneme ortaya çıkar. Başka bir deyişle organizmanın artan oksijen ihtiyacı esneme ile karşılanır. Direkt olarak uyku ile ilişkisi vardır ancak, uykuyu bastırmak ve beyni uyanık tutmak için ortaya çıkan fizyolojik bir olaydır'' dedi.
Beyinde esnemeyi düzenleyen merkezin hipotalamusta yer aldığını anlatan Aksu, "Hipotalamus, duyguların dışa vurumun da önemli bir merkezdir. Esneme duygularla da ilişkili. Can sıkıntısında, durağan durumlarda hipotalamusta ulaşan bilgiler, esnemeyi sağlar. Esneme sırasında çizgili kasların, yüz kaslarının, diyaframın ve kaburgalar arasındaki kaslar gerilir, bunda istemli hareket merkezi rol oynar'' diye konuştu.
Organizmanın oksijen ihtiyacını karşılamak için esnemenin bastırılmaması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Murat Aksu, esnemenin sosyal nedenlerle kabul edilebilir düzeylerde bastırılmasının sakıncasının olmadığını ifade etti.