Öğretim üyeleri, baktıkları
hastaya göre
ücret alacak. Böylece '
hoca farkı' gibi
uygulamaların önüne geçilecek.
Üniversite hastanelerindeki doktorlar, 31 Ocak'tan itibaren
tam gün çalışacak. Öğretim üyeleri,
Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerdeki gibi
hizmet verdikleri hastaya ve yaptıkları eğitim-araştırma faaliyetlerine göre performans ücreti alacak. Hastalardan 'hoca farkı' alınmasına gerek kalmayacak.
Hekimler, üniversitedeki performanslarını yükseltmek için daha çok hastayı
tedavi etmek isteyecek. Böylece 'hoca farkı' veremediğinden
ameliyat, ultrason, MR için aylarca beklemek zorunda kalan sigortalı ve yeşil kartlı hastaların mağduriyeti giderilecek.
Geçtiğimiz yıl
ocak ayında Cumhurbaşkanı'nın onayıyla yürürlüğe giren
Tam Gün Yasası, Temmuz 2010'da kamu hastanelerinde başladı. Yasada üniversiteler için verilen tarih ise 31 Ocak 2011'di. Bu tarihten itibaren üniversitelerdeki mali
sistem tamamen değişecek. Önceden
döner sermaye ve hoca farkları üzerine kurulan sistem, Sağlık Bakanlığı'ndaki gibi performansa dayalı olacak. Buna göre yapılan her işlemin bir karşılığı olacak,
öğretim üyeleri ve hastane çalışanları verdikleri hizmete göre ücret alacak. Altyapısını Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) hazırladığı yeni sistemdeki en büyük yenilik ise vatandaştan alınan 'hoca farkları'nın tamamen kaldırılıyor olması. Vatandaş
üniversite hastanelerine tek
kuruş para vermeyecek. Bugün devlet hastanelerinde bir MR en fazla 1 hafta içinde çekilirken, üniversitelerde hoca farkı vermeyen bir hasta için bu süre 6 ayı bulabiliyor.
Tıp öğrencisi hocasını daha çok görecek
Uygulama tıp öğrencilerinin eğitimi için de yararlı olacak. Tam gün üniversitede kalacak
öğretim üyesi, öğrencisi ile daha çok ilgilenecek. Hocalar, yaptıkları eğitim, araştırma faaliyetlerine göre performans ücreti alacak. Ders dışındaki uygulama,
seminer, proje, bitirme ödevi ve tez danışmanlıkları ile kendi üniversitesi dışındaki devlet veya
vakıf üniversitelerinde verdikleri
dersler de ücrete bağlanacak.
Üniversitelerdeki kısmî zamanlı çalışma ile belirli üniversitelerde öğretim üyesi yığılmaları, tıp fakültesi öğrencisi yetiştirmenin önündeki en büyük engel. Türkiye'de 1984 yılında bin 800
öğretim görevlisi varken, tıp fakültelerine
kayıt yaptıran öğrenci sayısı 5 bin 231'di. 2007'de öğretim görevlisi sayısı 8 bin 500'ü bulurken kayıt yaptıran öğrenci sayısı 5 bin 117.
TTB, performans sistemine karşı
Üniversitelerdeki performans sistemine
Türk Tabipler Birliği (TTB) karşı çıkıyor. Performans sisteminde riski az olan hastanın puanının yüksek olduğunu belirten TTB
Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Eriş Bilaloğlu, "Ortada dolaşan taslaktaki puanlara bakılacak olursa, örneğin bir hastasının kalbindeki tümörü ameliyat eden hekim 2.000 puan alırken, kalbi duran bir hastayı yeniden canlandırma işlemi için 200 puan veriliyor." diyor. Bu yönüyle performansa göre ücret uygulamasının
toplum sağlığını tehdit ettiğini öne süren Bilaloğlu, tıp öğrencilerinin de bu durumdan olumsuz etkileneceğini iddia ediyor.