Programda, 37 yaşındaki bir kanser hastasının böbreklerinden birini almak isteyen üç böbrek hastası yarıştırılıyor. Aileleri ve yakınları ile yapılan ropörtajlarla hastaların tanıtıldığı yarışmanın finali Cuma akşamı yapılacak. İzleyiciler de cep telefonlarından gönderdikleri mesajlar ile oylamaya katılabilecek. Büyük Donör Şovu adıyla yayınlanan yarışma şimdiden hem Hollanda’da hem de bütün Avrupa’da ahlaki bir tartışma başlattı. "Konuya dikkat çekmek istedik" Daha önce Biri Bizi Gözetliyor gibi programları da hazırlayan programın yapımcıları kendilerine yöneltilen eleştirileri, “konuya dikkat çekmek istedik”leri diye yanıtlıyor. Programın yayınlandığı BNN televizyonunun müdürü Laurens Drillich “Organ bağışında bulunmak isteyenlerin sayısı azalırken, organ nakli yapılması için sırada bekleyenlerin sayısı giderek artıyor. Biz bunun bir skandal olduğunu düşünüyoruz ve şovumuzla konuya dikkat çekmek istiyoruz” diyor. Hollanda’daki Hıristiyan Demokrat Partili bazı milletvekilleri, programanı durdurmak için kolları sıvadı. Milletvekilleri, programı ahlaki açıdan onur kırıcı, duygusal açıdan ise yıpratıcı buluyor. Bilim adamları da organ naklinde başarının, naklin yapılacağı hastanın bedeninin yeni organı kabul etmesine bağlı olduğunu söyleyerek, program neticesinde gerçekleştirilecem organ naklinin başarılı olcağının bir garantisi bulunmadığını söylüyor. Organ bağışı için AB'de düzenleme Hollanda’daki televizyon şovu, Brüksel’de de şaşkınlığa neden oldu. AB Komisyonu Sözcüsü Philipp Tod, bu kadar ciddi bir konunun ticari amaçlı bir şova dönüştürülmesini münasebetsiz bulduğunu açıkladı. AB Komisyonu’nun sağlık işlerinden sorumlu üyesi Markos Kyprianou da, Brüksel’de verdiği demeçte, organ bağışı konusunda AB’nin temel düzenlemeler yapacağını ve konu ile ilgili taslağın önümüzdeki yıl tamamlanması için uğraştıklarını aktardı. Kyprianou, AB vatandaşlarının yüzde 81’inin organ bağışına sıcak baktığını, oysa organ bağış kimliğine bahip olanların oranın sadece yüzde 12’yle sınırlı kaldığını söyledi. Kyiprianou, şimdiye dek üye ülkeler arasındaki organ nakillerinde de dil ve farklı sağlık sistemleri yüzünden sıkıntı çekildiğini anlattı ve geçen yıl 56 bin AB vatandaşının organ bağışı için sırada beklediğini de sözlerine ekledi.