Aralarında doktor, eczacı ve ilaç mümessillerinin de bulunduğu şebeke, sağlıklı bebeklere sahte raporla zekâ geriliğine yol açan 'sinir sistemi gelişim bozukluğu' teşhisi koymuş. Ardından buna karşı kullanılan yüksek maliyetli özel mamaları reçetelendirip devlete milyonlarca liralık fatura kesmişler. Müfettişler, şimdi mamaları alan ailelerin kapısını çalıyor, çocuklarının hasta olup olmadığını kontrol ediyor. Emniyet, geçtiğimiz salı günü Adıyaman, Gaziantep ve Malatya'da eşzamanlı sağlık operasyonu düzenledi. Devleti zarara uğrattıkları iddiasıyla doktor, eczacı ve ilaç mümessillerinden oluşan 15 kişi gözaltına alındı. Şebekenin, uzman doktor raporuyla alınabilen ve aylık devlete maliyeti bir kişi için 800-1.000 TL'yi bulan mamaları, sahte rapor düzenledikleri hastalara verdiği ortaya çıktı. Sadece gelişimi yavaş ilerleyen çocuklara verilmesi gereken özel mamalar böylece sağlıklı bebeklere de yedirildi. Alınan bilgilere göre, bebeklerde beyin hasarıyla ortaya çıkan 'serebral palsi' (sinir sistemi gelişim bozukluğu) tanısının reçetelerde çok fazla bulunması müfettişlerin dikkatini çekti ve raporlar incelemeye alındı. Şebekenin bir çocuğa ayda 120 adede kadar mama yazdığı ve devletin milyonlarca lira zarara uğratıldığı tespit edildi. İncelemelerde sadece Adıyaman'ın Kahta ilçesinde binlerce kutu mama yazıldığı belirlendi. Bunun üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Sağlık Bakanlığı müfettişleri, çevre illeri de mercek altına aldı. Halen Şanlıurfa'da mama alan hastaların evleri tek tek ziyaret edilerek, çocukların 'serebral palsi' olup olmadığı kontrol ediliyor. Yetkililer, uzman doktorun imzasıyla verilen gelişim bozukluğu raporlarının, mamaların reçeteye yazılmasını kolaylaştırdığını belirtiyor. Söz konusu mamaların bir kısmının PKK'ya gittiğinden şüpheleniliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Sağlık Bakanlığı müfettişleri Şanlı-urfa'da da aynı konu üzerinde incelemelerini sürdürüyor. Özellikle Viranşehir, Kızıltepe ve Ceylanpınar'daki reçeteler inceleniyor. Söz konusu yerlerin, Adıyaman'ın Kahta ilçesinde daha önce görev yapan ilaç mümessilinin yeni yeri olması dikkat çekiyor. Ekipler yeşil kartlılar dahil birçok reçeteyi inceliyor. Mama alan hastaların evlerine dahi tek tek gidilerek inceleme yapılıyor. Yazılan rapordaki gibi evdeki çocukların serabral palsi hastası olup olmadığı mercek altına alınmış durumda. Yetkililer uzman doktorun imzasıyla raporun alınmasının, mamaların reçeteye yazılmasını kolaylaştırdığını belirtiyor. SGK'nın da bu durumu engellemek için kasım ayındaki son Sağlık Uygulama Tebliği'ne (SUT) mama yazılması için 3 uzman ve rapor şartı getirdiği ifade ediliyor. Fakat bunun da usulsüzlüğü önleyemeyeceği belirtiliyor. Bu mamalar için heyet raporu çıkarılması gerektiği ifade ediliyor. 'Mamalar ayaktaki hastalara yazılıyor' İncelemenin devam ettiği Şanlıurfa'da ismini açıklamayan bir yetkili, "Birkaç yıl öncesine kadar mamalar bu kadar sık yazılmıyordu. Sadece kanser, diyaliz gibi yatan hastalarınkini devlet ödeme kapsamına almıştı. Fakat son 3 yıldır ayaktaki hastaya da yazılmaya başladı. Satışlarda büyük artış yaşandı. Bazı doktorlarla-ilaç firması yetkilileri arasındaki ilişkiler gereksiz binlerce hastaya bu mamaların yazılmasına neden oldu." diyor. Özel mamaların beslenme, enerji ve kalori ihtiyaçlarını normal besinlerle alamayan çocuklar için üretildiğini anlatan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Muhammed Geyik şöyle konuşuyor: "Bu hastalarda malnütrisyon' (kötü beslenme) rahatsızlığı bulunuyor. Türkiye'de kronik rahatsızlığı olmayan hastalar dışında malnütrisyon çok az. Çünkü bu hastalar genelde Arfika'da daha çok görülüyor. Bununla birlikte kronik nörolojik rahatsızlık olan 'serabral palsi' (sinir sistemi gelişim bozukluğu) ve kronik sindirim sistemi hastaları da bu ürünleri kullanıyor. Onun dışındakilere bu mamalar yazılmamalı."