Avrupa ülkelerinin harcamalarıyla kıyaslandığında
Türkiye'nin
kanser bütçesi, Avrupa'daki 6. büyük bütçeye denk geliyor.
Sağlık Bakanlığı Kanserle
Savaş Daire Başkanı Prof. Dr.
Murat Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, göreve geldiği ilk günden itibaren kanserle savaşla ilgili kaynakların son derece verimli kullanılmasını hedeflediklerini, bu konuda sağlığa ayrılan paranın ciddi oranda arttığını söyledi.
Kanserle savaşta
tedaviden daha çok, korunma yöntemlerinin önemli olduğuna dikkati çeken Tuncer, Kanser Savaş Dairesi olarak ilk önce Türkiye'de kanserin ne durumda olduğunu belirlediklerini anlattı.
Tuncer, göreve geldiğinde bu konuda herhangi bir veri bulunmadığını belirterek, ''Önce ülkemizde kanser sorununu bilimsel analizlerle ortaya koyduk. Şu anda 170 bin kanser
hastamız var. İnsidansımız, erkekte yüz binde 275, kadınlarda yüz binde 168 durumda'' dedi.
2030 projeksiyonunu da çıkarttıklarını ifade eden Tuncer, ''Kanser artış hızının böyle devam etmesi halinde 2030 yılına gelindiğinde her yıl yarım milyon vatandaşımız kansere yakalanacak. 1,5 milyon insan kanser ile yaşıyor olacak'' diye konuştu.
KANSERLE MÜCADELEYE DEV BÜTÇE
Türkiye'nin yılda 2,3 milyar euro
kanser tedavisine para harcadığını dile getiren Tuncer, şöyle devam etti:
''Kanser tedavisine harcanan para,
Sağlık Bakanlığı bütçesinin yaklaşık beşte birini oluşturuyor. Türkiye'nin kanser bütçesi, Avrupa'daki 6. büyük bütçe. Kanser tedavisi harcaması açısından Türkiye'nin önünde
İngiltere,
İtalya,
Almanya,
Fransa ve
İspanya bulunuyor.''
AKCİĞER KANSERİ İLK SIRADA
Tuncer, kanser profiline ve nedenlerine bakıldığında sigara ile ilişkili kanserlerin, Avrupa ve
Amerika ile kıyaslandığında Türkiye'de çok daha yüksek olduğunun saptandığını söyledi.
Türkiye'de en sık görülen kanser türleri içinde akciğer-bronş kanserinin ilk sırada yer aldığını belirten Tuncer, ''Yutak kanseri de çok fazla görülüyor. Bağırsak,
mide, rahim, meme ve
prostat gibi diğer kanser türlerinin görülme sıklığı dünyaya göre daha az'' diye konuştu.
Tuncer, Türkiye'de kanser tedavisine harcanan para içinde en yüksek payı akciğer kanserinin aldığına dikkati çekerek, ''Çünkü ülkemizde hem akciğer kanseri sayısı çok fazla hem tedavi maliyeti çok yüksek'' dedi.
Kanser tedavisine harcanan paranın ancak koruyucu önlemlerle hasta sayısının azalmasıyla mümkün olabileceğini vurgulayan Tuncer, bunun için öncelikle sigara kullanımından ve
pasif içici durumuna düşülen ortamlardan kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.
Tuncer, bunun dışında
erken dönemde tanı konulabilmesi için tarama programlarına ağırlık verilmesi,
aile öyküsü bulunan kişilerin daha hassas olması gerektiğini söyledi.
Bunların sağlanabilmesi için Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanlığı olarak üstlerine düşen her sorumluluğu yerine getirmeye çalıştıklarını anlatan Tuncer, şöyle konuştu:
''
Ulusal Kanser Programı hazırladık. Son beş yılda yedi uluslararası kitap yazdık ve Türkiye'de kanser politikaları açısından neler yapıldığını dünyaya anlattık. Bunun sonunda bu yıl 22. ülke olarak IARC'a (International Agency for Research on Cancer) üye olduk. Bugün kanserde yılda 2 binden fazla hastada daha klinik bulgu vermeden taramalar ile tanı koyup hayat kurtarıyoruz.''
900'DEN FAZLA MEDİKAL ONKOLOĞA İHTİYAÇ VAR
2030 yılına kadar kanser tarama merkezlerinin sayısının 300-350'ye çıkartılması gerektiğini ifade eden Tuncer, tanı ve tedavi için 900'den fazla medikal onkoloğa ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Tuncer, şunları kaydetti:
''Bundan çok daha fazla onkoloji hemşiresine ihtiyacımız var. Çünkü çok az sayıda onkoloji hemşiresi var. 54 tane kapsamlı kanser merkezi gerekiyor, bunların projeleri yapıldı. Ara meslek grupları
tarif ettik, mamografer, sitoteknolog gerekiyor.''