'
Kolesterol ne kadar düşükse o kadar iyidir' düşüncesinin yanlış olduğunu söyleyen Sönmez, "Kolesterol için limitler vardır ve bunların altına inmek
vücut sağlığı için tehlikelidir." dedi.
Kolesterolün vücudun en önemli yapı taşı olduğunu söyleyen Bingür Sönmez, vücutta yeteri kadar protein tüketimi olmazsa; hormonlar, sinir sistemi ve hücre yenilenmesini sağlayan mekanizmaların olumsuz etkileyeceği yönünde uyarıda bulundu. Vücuttaki kolesterol ve protein eksikliğinin
kansere neden olabileceğini söyleyen Sönmez, "Bunun dışında;
erken yaşta
Alzheimer, erken menopoz, erkeklerde cinsel fonksiyon bozuklukları, polikistik over sendromu, katarakt,
psikolojik davranış bozuklukları gibi hastalıklara yol açabilir. Bir insanın vücudunda günlük olarak üretilen kolesterol miktarı 5 gramdır. Dışarıdan ne kadar kolesterol alınırsa alınsın, vücut onu hissederek kendi yaptığı kolesterolden düşer. Bu nedenle, 'Kolesterol ne kadar düşükse o kadar iyidir' düşüncesi yanlıştır. Kolesterol için limitler vardır ve bunların altına inmek vücut sağlığı için tehlikelidir. Kötü huylu kolesterol olan LDL 100'ün altında, total kolesterol 200 civarında ve iyi huylu kolesterol olan HDL'nin mümkün olduğu kadar yüksek olması gerekir. HDL 55-60 olursa vücut için mükemmeldir." ifadesini kullandı.
"HASTALAR KURBAN ETİNDEN AZ DA OLSA YİYEBİLİRLER"
Kurban bayramında hastaların
kurban etinden aşırıya kaçmamak kaydıyla yiyebileceklerini söyleyen Sönmez, "Ayda iki kez de canları ne istiyorsa yiyebilirler. Bunlar;
Adana kebap, paça çorbası, işkembe çorbası olabilir. Biz bunun ismini koyalım. Çünkü insanlar zaten bunu kaçamak olarak yapıyorlar böylece bunu bir
disiplin altına almış oluruz. Böylece her gün düzensiz bir şekilde suçluluk duygusu hissederek değil, düzenli ve suçluluk hissetmeden ayda iki kez yemeleri mümkün olacaktır.
Yumurta da yasaklanmış bir
gıda idi. Ancak insanlar haftada bir-iki kez gönül rahatlığı ile yiyebiliyorlar artık." Diye konuştu.
"PİYASADAKİ HAMUR TATLILARINDAN UZAK DURUN"
Mısır şurubundan elde edilen
şekerin çağın en büyük felaketi olduğunu aktaran Prof. Dr. Bingür Sönmez, sözlerini şöyle tamamladı: "Dışarıda yapılan hamur işi
tatlıların büyük bir kısmı mısır şurubundan elde edilen şeker ile yapılmaktadır. Bu hem daha ağır olduğu için ticari hem daha fazla tatlandırıcı içerdiği için
tercih edilmektedir.
Bayram boyunca hastaların en çok dikkat etmesi gereken nokta, dışarıdan ticari olarak tatlandırılmış hamur işi tatlıları kesinlikle tüketmemeleridir. İnsanların hayatlarından, dışarıda ticari olarak imal edilen tatlıları çıkarmaları çok önemlidir. Mısır şurubu için Amerika'da kullanılan
kota yüzde 2,5 -3'ken, Türkiye'de bu oran yüzde 30'a çıkarıldı. Tabi ki bu
kontrol edilemeyecek düzeye çıkmış durumdadır. Evde
pancar şekeri kullanarak yapılan az şekerli tatlılar tercih edildiğinde şeker ihtiyacı ortadan kalkacaktır."