ODTÜ'lü
öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin
Avni Öktem ve ekibi, yüzlerce tıbbi tahlilin tek bir
test üzerinde yapılmasına imkan veren ''DNA çipleri'' geliştirdi.
Bu yıl içinde ilk
ürünlerinin ticari olarak piyasaya sürülmesi hedeflenen DNA çipleri, yüzde 100
yerli bilgi birikimi ve iş gücü kulanılarak üretildi.
Türkiye'de üretilen ilk DNA çiplerinin yakın gelecekte pek çok hastalığın laboratuvar yerine bir kartvizit ya da 1 TL'lik
madeni para boyutunu geçmeyen çipler üzerinde yapılmasına olanak sağlayacak.
ODTÜ
Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren NANObiz firmasının kurucu ortağı ve
Ar-Ge Koordinatörü ODTÜ
öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Avni Öktem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, genomlardaki DNA dizilimlerinin birey bazında farklılıklar gösterdiğini anlattı.
Bu farklılık ve benzerliklerden yararlanarak özgün tanı ve tespit sistemlerinin oluşturulabildiğini dile getiren Öktem, farkına varılmasa da DNA'nın bu özelliğinden günlük hayatta sıklıkla yararlanıldığını söyledi.
Öktem, kan ve
idrar örneklerindeki mikroorganizmaların,
gıda ürünlerindeki insan sağlığına zararlı patojenlerin, gıda ürünlerinde GDO'nun tespiti ile babalık testlerinin,
kansere yol açabilecek mutasyonların bulunmasının ve benzeri pek çok konuda DNA'nın bu özelliğinden yararlanan farklı laboratuvar uygulamalarıyla sonuçlara ulaşıldığını belirtti.
DNA çiplerinin,
küçük bir yüzey üzerine sayısı on binlere kadar çıkabilen değişik gen dizilerinin belirli noktalara immobilize edildiği sistemler olduğunu aktaran Öktem, DNA çiplerinde cam slaytların, silikon ya da
naylon membranların yüzey olarak kullanıldığını anlattı.
Teknolojinin gelişmesiyle DNA tabanlı tanı ve tespit sistemlerinin de daha çabuk ve hızlı sonuç verecek hale geldiğine işaret eden Öktem, bunun en güzel örneğinin DNA çipleri olduğunu söyledi.
ÇİPLERİN GÖRÜNTÜLÜME SİSTEMLERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Prof. Dr. Öktem, ODTÜ Teknokent'teki ekipleriyle dünyada mevcut DNA tabanlı çip teknolojilerinin görüntüleme sistemlerine farklılıklar getiren Ar-Ge çalışmaları yürüttüklerini bildirdi.
DNA çiplerinin
elektronik aksamından yazılımına kadar tüm çalışmaların ekiplerince yürütüldüğünü belirten Öktem, ''Böylece teknoloji için gerekli cam slaytlardan, eletktronik devre ve kartlara, ısıtma-soğutma sistemlerinden makro-akışkan sistemlereve yazılıma kadar tüm üretimler firmamızca yapılıyor'' dedi.
Çalışmalarının tamamının çalışır prototip aşamasını geçtiğini, ticari ürün fazında devam ettiğini bildiren Öktem, şu bilgileri verdi:
''Şu an DNA çiplerinin çalışan prototiplerini ürettik. Pek çoğunun
patent ve faydalı modelleri alınmaya devam ediyor. Bugüne kadar
TÜBİTAK-TEYDEB, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV),
Bilim Teknoloji ve
Sanayii Bakanlığı, EUREKA gibi fonlardan 7 Ar-Ge projemiz
destek aldı.
Günümüzde DNA çipleri, dünyada bir çok büyük firmanın gerek akademik ortamda, gerekse ticari olarak üzerinde çalıştığı bir alan. Bir çok farklı ürün çıkıyor ortaya, ABD'deki market değerinin gelecek yıllarda 5 milyar doları geçeği gösteriliyor.
Aldığımız bilgilere göre bu alanda Türkiye'de çalışır prototip ve platforma sahip tek firmayız. Sadece Türkiye'de değil, dünya ölçeğinde
rekabet edebilir ürünler geliştirmeye çalışıyoruz.''
DNA çipleriyle, kan ya da herhangi bir
doku üzerinde yapılacak DNA analiziyle kanser dahil genetik hastalıkların tümünün tespit edilebileceğine işaret eden Öktem, ayrıca askeri alandan gıda sektörüne kadar bir çok alanda çok hızlı, taşınabilir tanı sistemleri veplatformlarının geliştirilebileceğini ifade etti.
Çalışmalarının uluslararası patent başvurusu yaptıklarını bildiren Öktem, şunları kaydetti:
''DNA çiplerinin diğer bir kullanım alanı da oldukça yüksek teknoloji gerektiren çip-üstü-lab sistemleri.
Bu sistemler normal koşullarda yüksek maliyetli ve kapsamlı laboratuvar altyapısı gerektiren tanı ve tespit çalışmalarının laboratuvar yerine bir kartvizit ve hatta 1 TL madeni para boyutunu geçmeyen yongalar üzerinde yapılmasına olanak sağlamaktadırlar.
Çip-üstü-lab sistemleri sayesinde çok yakın bir gelecekte laboratuvara gitmeye gerek kalmadan idrar ve kan örneklerinin analizi, gıda maddelerinin sağlıklı olup olmadıklarının tespiti (örneğin GDO içerip içermediklerinin belirlenmesi gibi), içilecek suyun içerisinde sağlığa zararlı bakterilerin olup olmadığının tespiti gibi normalde uzun süreler alan testleri ev ortamında veya arazideoldukça kısa sürelerde yapmak mümkün olacaktır.
Oldukça yüksek teknoloji ve bilgi birikimi gerektiren bu tarz entegre sistemler NANObiz Ar-Ge labortuvarlarında yüzde 100 yerli bilgi birikimi ve iş gücü kullanılarak hali hazırda üretilmekte ve araştırılmaktadır. Bu yıl içerisinde ilk ürünlerimizi piyasaya çıkartmayı hedeflemekteyiz.''