Aşırı şişmanlığa karşı, bilinen
operasyonlar arasında riski en düşük olduğu bildirilen,
midenin, içe katlanıp dikişlerle tutturularak küçültüldüğü operasyonla 1 yılda yüzde 70'e yakın başarı sağlandığı açıklandı.
Morbid (
hastalık derecesinde) obeziteye karşı Türkiye'de daha önce 10 hasta üzerinde gerçekleştirilen "Laparoskopik
Total Vertikal Plikasyon (pilileme)" adı verilen mide katlama
ameliyatı, Ankara'da ilk kez Medicana Hastanesi'nde Opr. Dr. Gökhan Osmanoğlu ve Opr. Dr. Murat Üstün tarafından yapıldı.
Operasyonla ilgili bilgi veren Opr. Dr. Osmanoğlu, sıklığı giderek artan morbid obezitenin, vücutta neredeyse tüm sistemleri etkileyen bir sağlık sorunu ve ciddi bir hastalık olduğunu bildirdi.
Bu hastalığa karşı diyet ve egzersizle kalıcı başarı sağlanma olasılığının yüzde 10'un altında olduğunu anlatan Osmanoğlu, "Bu hastalığın
tedavisi için uygulanan cerrahi yöntemler, genel olarak 'kısıtlayıcı' ve 'emilimi azaltıcı' ameliyatlar olarak iki gruba ayrılır. Geliştirilen en yeni metot ise mide katlama ameliyatıdır" dedi.
Bu ameliyatta midenin kesilmediğini, sadece içe katlanıp dikişlerle tutturularak küçültüldüğünü belirten Osmanoğlu, şu bilgileri aktardı:
"Bu operasyon, bugüne kadar bilinen obezite ameliyatları arasında en düşük riske sahip olmasına karşın,
küçük kesilerle girilen midenin yüzde 90'ın ın çıkarılıp atıldığı tüp mide ameliyatıyla ile aynı etkiye sahip. Kapalı yöntemle yapılan bu ameliyatın ertesi günü
taburcu olmak mümkün. Hastalar en geç 7 g ün içinde normal yaşantılarına dönebiliyor. Herhangi bir emilim bozukluğu olmadığından
gıda eksiklikleri, kansızlık, boşaltım gibi yan etkiler de görülmüyor. Bu ameliyatla hastaların bir çoğunda fazla kiloların yüzde 70'e yakınının ilk 1 yılda verilmesi sağlanıyor."
Ameliyattan yıllar sonra bile mideye kazandırılan hacmin geçerliliğini koruduğunu ifade eden Osmanoğlu, bu operasyonun diğer yöntemlerden farkını, "Mide kesilmediği için başka ameliyatlardaki gibi kesi yerlerinden kaçak, sızıntı riskleri de bulunmuyor. Ayrıca, mide kelepçesindeki gibi bir
yabancı cisim yerleştirilmediği için bant kayması, tıkanma gibi yan etkiler de gö rülmüyor" şeklinde anlattı.
Yöntemin, laparoskopik (kapalı yöntemle) yapılabilmesi,
organ koruyuculuğu, maliyetinin düşüklüğü, geri dönüşebilirliği, kalan mide hacminin 50 santimetre küp kadar düşük olması, fazla kilonun yüzde 60'ının 6 ay içinde verilebilmesi, operasyona bağlı hastalık riski ve operasyon tekrarlama oranlarının yüzde 2 gibi düşük olması, tekrar kilo alımının yüzde 10.9 gibi kabul edilebilir düzeyi, diğer metotlara geçilebilirliği ve kısıtlayıcı ameliyatlar arasında güvenli bir alternatif olması gibi avantajlara sahip olduğunu bildiren Osmanoğlu, mide katlama metodunun sonuçları ile ilgili de şunları belirtti:
"-Yanlış pozitif
susuzluk hissi oluşmaktadır.
-Efektif mide hacmi 50 santimetreküp kalmaktadır.
-Fazla gıda alımına bağlı ağrı veya
reflü olu şmaktadır.
-2-4 yıl arasında kademeli mide genişlemesi olmakla birlikte, hacim 50 santimetre küpten 200 santimetreküpe çıkmaktadır.
-
Diyete devam etmek için
psikolojik kontrol sağlamaktadır."
Yapılan bir araştırmaya göre, ameliyat sonrası hastaların ortalama 7. günde normal aktivitelerine döndüklerini, aşırı kilonun ilk ayda yüzde 20'sinin, 3. ayda yüzde 32'sinin, 6. ayda yüzde 48'inin, 12. ayda yüzde 60'ının, 18. ayda yüzde 62'sinin ve 24. ayda yüzde 61'inin kaybedildiğini anlatan Opr. Dr. Gökhan Osmanoğlu, "Tüm hastalar değerlendirildiğinde başlangıçtaki kilonun en az yüzde 10'u kaybedildiği saptanmış. Bu prosedürü daha iyi değerlendirmek üzere ABD,
Brezilya ve Çek Cumhuriyeti'nde çok merkezli bir çalışma da başlatılmış. Sonu ç olarak bu kolay uygulanabilir, güvenilir ve etkili bir metod olarak umut
vaat eden yeni bir yöntemdir" diye konuştu.
AA