Klinik olarak yüksek ateş,
halsizlik, öksürük,
baş ağrısı, şiddetli kas ve eklem ağrıları ile seyreden gribin, ardından gelişebilecek zatürree, sinüzit ve
kulak iltihabı gibi
enfeksiyonlar nedeniyle korunması ve kontrolü büyük önem taşıyor.
Hastalığı oluşturan virüsün öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında ortama saçılan parçacıkların solunması ile kişiden kişiye geçtiğini belirten
Acıbadem Bursa Hastanesi Enfeksiyon
Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Apaydın, grip ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Gribin virüsün alınmasından 1-2 gün sonra ani olarak titreme ile yükselen ateş, baş ağrısı,
kas ağrısı, ışığa hassasiyet, iştahsızlık ile başladığını ifade eden Dr. Apaydın, "Hastalığa eşlik eden ateş genelde 3 gün sürer. Boğazda ağrı,
burun akıntısı ve tıkanıklık, kuru öksürük ve seste kalınlaşma tabloya eşlik edebilir. Çocuklarda belirtilere
kusma,
karın ağrısı, ishal, bulantı eklenebilir. Altta başka bir
hastalığa sahip kişilerde özellikle hastalık belirtilerinin görülmeye başlandığı ilk 2 gün içinde virüse karşı etkin ilaç kullanımı, gribin daha çabuk atlatılmasına ve grip sonrasında gelişebilecek diğer enfeksiyonların önlenmesine katkı sağlar. Hastalık genellikle bir hafta sürer. Başlangıçta olan ateşin düştükten sonra ilerleyen günlerde tekrar çıkması grip seyri sırasında gelişebilecek diğer hastalıklar bakımından uyarıcı olmalı ve mutlaka hekime başvurulmalı." dedi.
Gribin yanlış antibiyotik kullanma riskini artırdığını kaydeden Apaydın, toplumdaki genel inanışın aksine, grip tedavisinde antibiyotiklerin yeri olmadığını vurguladı. Dr. Apaydın, antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkili olduğunun altını çizdi.
Antibiyotiklerin grip salgını dahil olmak üzere virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar için çözüm sağlamayacağının altını çizen Dr. Apaydın, şöyle devam etti:
"Evde dinlenme; özellikle çalışanlar ve öğrenciler için hastalığın yayılımının önüne geçer. Bol sıvı tüketimi, hastalık döneminde
meyve ve
sebze tüketiminin artırılması, yaşanan belirtilere yönelik olarak ateş düşürücü, ağrı kesici ilaçların kullanımı önerilir. Bulunulan ortamın sık sık havalandırılması, hastanın kalabalık ortamlarda bulunması gerektiğinde
maske kullanması hastalığın yayılımının önlenmesine katkı sağlar. Ellerin yıkanması hastalıkların pek çoğunda olduğu gibi gripte de hem hasta hem de hasta olmayanlar için en önemli korunma yoludur."