Çatır,
Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneğinde düzenlediği basın toplantısında, 2010 yılı
Anzer balı üretiminin başladığını, kovan sağımının 15 Ağustostan sonra yapılacağını belirtti.
Anzer Yaylası'nın 10 kilometre uzunluğunda bir vadi olduğunu ifade eden Çatır, ''Bu alanda yaklaşık 3 bin kovan var. Bunların en az 600 tanesi kaçak. Anzer bal üretimini 150 kişi yapıyorsa profesyonelce yapan 10-20 kişiyi geçmez. Bazıları arıcılığı bile bilmiyor. Anzer balı üzerinden
rant elde etmeye çalışıyorlar. İnsanların iyi niyetini suistimal ediyorlar'' dedi.
Anzer balı adı altında bir petekten 12 kilogram bal aldığını söyleyenlerin olduğunu kaydeden Çatır, ''
Kaçak arıcılar dolu petekle Anzer'e geliyor. Kontrol ettiğimiz bazı peteklerde 8 kilogram bal çıkıyor. Bu adam sonra 'Anzer'den 10 kilo bal aldım' diyecek. Anzer'de bir petekten 1.5-2 kilogram bal çıkar. Sonra 'gel bunu tahlil ettirelim' dediğimizde kimse getirmeyecek. Markasız, tahlilsiz ve
patentsiz ballara
tüketici itibar etmesin'' diye konuştu.
Anzer balı üretiminin ve satışının
kooperatif aracılığı ile yapıldığını belirten Çatır, şöyle devam etti:
''Bu yıl kaçak bal konusunda mücadelemizi çok daha ciddi vereceğiz. Halkımızın iyi niyetinin kullanılmasına, markamızın değer kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. Anzer balı adı altında satışa sunulan sahte balların toplatılması için hukuki mücadele başlattık. Avukatımız aracılığı ile gerekli suç duyurusunu yaptık. Kaçak ve sahte bala karşı tavrımız artık çok sert olacak.''
Kara borsada Anzer balının bin liraya satılmaya çalışıldığını ifade eden Çatır, ''Geçen sene balın fiyatını 500 lira açıklamıştık. Elimizde bal kalmadı. Bunu fırsat bilenler şu anda bile bal satıyorlar. Tahlilsiz ballar satılıyor. Kooperatifimiz haricindeki hiçbir bal tahlil edilmemiştir. Biz tahlilli balları çelik kasalarda güvenle muhafaza ederek önem sırasına göre tüketicilere vermeye gayret ediyoruz'' dedi.
Çatır, 2009 yılında 150 kilogram bal elde ettiklerini kaydederek, şunları söyledi:
''Yarım kilogram olarak satarak talepleri karşılamaya çalıştık. Bu yıl için şimdiden 700 kilogram
sipariş var. Talepler gün geçtikçe artıyor.
Bal sağım zamanına kadar 1 ton olacağını tahmin ediyoruz. Bunu karşılamamız çok zor görünüyor. Devletin önde gelen isimleri, Valilik,
Emniyet Müdürlüğü ve Garnizon Komutanlığı aracılığıyla taleplerini iletiyor. Yurt dışındaki devlet idarecilerinin talepleri var. Başbakanımız, Cumhurbaşkanı,
Meclis Başkanı ve
Genelkurmay Başkanına bal göndereceğiz. Bu yıl önceliğimizi yine hastalardan yana kullanacağız.''
Kooperatif avukatı Hayrettin Parıltı ise tüm sektörlerde markalaşmanın öneminin arttığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Kooperatif, Anzer balı üretim patentini 1990 yılında aldı. Anzer balı şu anda dünyada bizim bildiğimiz kadarıyla en kaliteli baldır. Fakat Anzer balına benzerlik yaratarak veya özdeşleşmiş benzer isimler ile piyasaya düşük kaliteli ballar sürülüyor. Bu suçtur. Hem patent ve markaya
tecavüz hem haksız
rekabet hem de
gıda kodeksine aykırı bir harekettir. Bunlarla ilgili bir tazminat hakkı vardır. Anzer'e petek götürerek bal ürettiklerini iddia edip fahiş fiyatlarla bal satmaya çalışılıyor. Bunlarla ilgili gerekli çalışmaları tamamladık. Bal üretim ve satma yetkisi kooperatife aittir. Kaçak bal satanlar
kanuni açıdan bunun cezalarına hazır olsun. Bu kişilerle ciddi bir hukuk mücadelesine gireceğiz.''