İki tip
şeker hastalığı olduğu ve ikinci tip şeker hastalığına insanların hiçbir belirti göstermeden bu hastalığa yakalanabilecekleri ifade edildi.
Metabolik Sendrom Sempozyumu'nun 6'ıncısı Antalya'nın
Belek beldesinde bir otelde gerçekleştirildi. Sempozyumun sonuç bildirgesi Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Prof. Dr. Aytekin
Oğuz liderliğindeki komite tarafından açıklandı. Bildiride bel çevresi kalınlığı, trigliserid yüksekliği kötü huylu kolestrol düzeyi yüksekliği ve
kan şekeri yüksekliği gibi belirtileri bulunan metabolik sendromun diyabet ve
kalp krizinin davetçisi olduğu ifade edildi. Türkiye'de yaklaşık 10 yıl önceki verilerilere göre diyabet görülme sıklığının 20 yaş üstü bireylerde yüzde 7.2, gizli şekerin yüzde 6.09 oranında olduğunu belirten Aytekin Oğuz, diyabet oranının 2030'da yüzde 50 oranda artacağını ve diyabet hastalarının yüzde 65'inin hastalığını, başka bir hastalığı araştırma sırasında öğrendiğini açıkladı. Türkiye'deki şeker hastalarının yüzde 90'ının önlenebilir olan tip2 diyabet hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Aytekin Oğuz, diyabet ve hipertansiyonun Türkiye'deki en sık rastlanan şikayet grubunu oluşturduğunu ifade etti. Oğuz, eskiden Türkiye'de böbrek yetersizliğinin en önemli sebebinin nefritler olarak gösterildiğini hatırlatarak şimdi ise kronik böbrek yetersizliğinin en büyük sebebi olarak diyabet ve hipertansiyonun gösterildiğine işaret etti.
"Şeker hastalığı belirtileriyle gelmeyen kişilerde gözükür" diyen Metebolik Sendrom Derneği (METSEND) Başkanı Prof. Dr. Aytekin Oğuz, "Artan diyabet tip1 diyabet değil. Şu an diyabet hastalarıyla ilgili konuştuklarımızın yüzde 90'ı tip2 diyabet olan kişilerdir. Ve bu kişiler diyabet hastası olduklarından habersiz." dedi. Ayrıca hiçbir belirti olmadan kişinin yıllarca tip 2 diyabet hastası olabileceğine değinen METSEND Başkan Yardımcısı Prof. Dr.
Yüksel Altuntaş, "Tip2 diyabet belirtileri çok geniş bir spektruma sahip. Çok
su içmek, çok kilo almak, çok idrara gitmek gibi belirtileri olabilir. Ama belirtiler ile karşı karşıya da gelinmeyebilir. Risk faktörlerine göre diyabetik
kontrol yaptırılması önemli." dedi.
GİZLİCE GELEN BİR HASTALIK
Kalp krizinin bile bir diyabet vakasına ilk belirti olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Oğuz, "Çaresi bulunmayan Tip1 diyabetin semptomlarında aşırılık mevcutken, yaygın ve önlenebilir olan ikinci tip şeker hastalığının belirtileri daha hafiftir, hatta hiç belirti göstermeyebilir. Bel çevresinin kalınlığı,
aile ve yakın akrabalarda diyabetli kimse bulunması, kan yağlarının bozuk olması gibi durumlarda bu hastalığın belirtileri olabilir." diye konuştu.
Uzmanlara göre diyabet
yaşam tarzı bozuk olan herkesin kapısını çalan bir hastalık. 'Ailemde diyabet yok bizde çıkmaz' kavramından vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Oğuz, "İki nesil öncemizde çok az sayıda diyabet hastası bulunuyordu. Bir nesil öncemizde bu daha da arttı. Çocuklarımızda ise bizden iki kat fazla olabilir. Bu yüzden ailede kalp
damar hastası olması bile yeterli bir sebeptir." diye konuştu.
DİYABET HASTALIĞINDA ERKEN TESPİT ÖNEMLİ
"Çok
genç yaşta hastalarımız var. Bunları takip ettiğinizde 10 yıl sonrasında şeker hastalığı ortaya çıkıyor" diyen
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu ise şunları söyledi: "Esas biz bunları çok
erken yaşta yakalayıp kontrol edebilirsek muhtemelen kalp krizi riskini de düşürebiliriz. Türkiye'de genç yaş grubu ciddi anlamda kalp krizi riski taşıyor. Bu sebepten dolayı
hedef kitlemiz çocuklardır." (CİHAN)