Türkiye, sigara paketlerinde resimli uyarıları uygulama konusunda ön sıralarda. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kriterlerine göre artık kanıksanan resimli sağlık uyarılarının yenilenmesi gerekiyor. Uzmanlar, kullanılan resimli uyarıların 2010 yılından beri yenilenmemesi nedeniyle verilmek istenen mesajların etkisinin kalmadığını belirtiyor.
Kanada Kanser Derneği, sigara paketi sağlık uyarıları hakkında kapsamlı bir rapor hazırladı. Geçen hafta yayınlanan uluslararası durum raporuna göre dünyada tütün ürünleri paketleri üzerinde resimli sağlık uyarılarına yer verilmesi, bu uyarıların boyutlarının gitgide büyümesi ve düz pakete geçiş yönünde hızlı bir trend oluşmuş durumda. İncelemede yer alan 198 ülkeden 77’sinde 2014 yılı itibarıyla resimli sağlık uyarıları düzenlenmesi bulunuyor. İlk resimli sağlık uyarıları 2001 yılında Kanada’da uygulanmaya başlanmıştı, ancak günümüzde paketlerin arka ve ön yüzlerinde yüzde 85 oranında resimli sağlık uyarılarıyla Tayland ilk sırada yer alıyor. Tayland’ı ön yüzde 75, arka yüzde 90 sağlık uyarıları ile Avustralya izliyor. Avustralya 2012 yılında, sigara şirketlerinin ve markalarının logoları dâhil her türlü tasarım unsurunun kaldırıldığı, tek tip paketler üzerinde sadece resimli sağlık uyarılarının bulunduğu “düz paket” uygulamasına geçti. Türkiye ise paketlerin ön yüzünde yüzde 65 oranında resimli sağlık uyarısı ve arka yüzünde yüzde 65 oranında yazılı sağlık uyarısı ile en iyi uygulama yapan ülkeler sıralamasında yedinci sırada bulunuyor.
Türkiye’nin de taraf olduğu DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin (DSÖ TKÇS) 11. maddesinin uygulanmasına ilişkin kılavuzda, tütün ürünü paketleri üzerinde yer alan iyi tasarlanmış, çarpıcı ve büyük boyutlu resimli sağlık uyarılarının tütün kullanımının zararları konusunda farkındalığı artırmak, tütün kullanımını aşağı çekmek için en etkin yöntem olduğu ifade ediliyor. Bu uyarılar ister istemez tüm tütün tüketicilerine ulaşıyor. Yapılan araştırmalar, sigara içenlerin en fazla bu uyarılara inandıklarını, en fazla bu uyarıların akıllarında kaldığını gösteriyor. Uyarıların ne kadar etkili olduğu ise duygusal etki yaratmalarına, verilen mesajın çarpıcı olmasına, paket üzerindeki fiziksel boyutuna ve yerleştirmesine, paketlerin her iki yüzünde birden olmasına, düzenli rotasyon yapılması ve belli aralıklarla yeni uyarıların devreye girmesine ve bırakma motivasyonu verirken destek bilgisi de vermelerine bağlı.
Türkiye’deki durumu değerlendiren, Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı şunları söyledi:
“Türkiye’de paketlerin ön yüzünde yüzde 65, Avrupa Birliği sağlık uyarısı kütüphanesi kaynaklı 14 adet ‘birleşik uyarı’ adı verilen resimli sağlık uyarıları kullanılıyor. Yine arka yüzde de aynı oranda 2 adet ‘genel uyarı’ adı verilen yazılı sağlık uyarıları rotasyonla kullanılıyor. Türkiye, en iyi uygulama yapan ülkeler sıralamasında yedinci sırada yer alıyor ve Avrupa’da öncü ülke olarak yer alıyor.”
EN KISA ZAMANDA RESİMLİ SAĞLIK UYARILARI YENİLENMELİ
Ancak kullanılan resimli uyarıların 2010’dan beri yenilenmemesi nedeniyle artık bunların kanıksanması, etkilerinin ortadan kalkmasının söz konusu olduğunu belirten Dağlı şöyle devam etti: “Türkiye’de halen kullanılan bazı resimli sağlık uyarılarının, yapılan araştırmalarda saptanan en etkisiz uyarılar arasında olduğu biliniyor. Türkiye’de sağlık uyarıları paketlerin ön ve arka yüzeylerinde, paketin altından başlamak üzere yüzde 65 oranında kullanılıyor; üst kısımda ise marka ve logolar yer alıyor. Oysa DSÖ’deki ilgili kurala göre, sağlık uyarılarının paketlerin üst kısmından başlaması gerekiyor. Birçok ülke artık paketlerin üzerinde kullanılacak sağlık uyarılarını kapsamlı etki analizinden geçirdikten sonra, belirlediği en etkili resimli uyarıları kullanıma sokuyor. Uyarılarda kullanılan görselleri ve mesajları da şimdiye kadar dört-beş kez yenilemiş durumda. Türkiye’nin de kısa sürede sağlık uyarılarını kriterlere uygun olarak yenilemek üzere, seçim, usul ve kriterlerini belirlemesi ve etkili yeni uyarıları devreye sokması bekleniyor.”
ZAMAN