Türk İç
Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) tarafından düzenlenen 13.
Ulusal İç Hastalıkları
Kongresi, Antalya'nın
Belek beldesinde devam ediyor. Kongre kapsamındaki basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Bülent
Okan Yıldız, obezitenin 1970'lerden sonra dünyada salgın
hastalık haline geldiğini söyledi.
Türkiye'nin de bu salgından kaçamadığını ifade eden Yıldız, Türk toplumunun şişmanladığını vurguladı. Yıldız, ''2009 yılında 199 ülkede yapılmış bir çalışmaya göre, dünyada 1,5 milyar fazla kilolu, 502 milyon obez erişkinin olduğu görüyoruz.
18 yaş altında 170 milyon çocuk ise obez. 1970'lerden sonra bizde obezite arttı. Türkiye'de de 10 erişkinden 4'ü fazla kilolu, 3'ü ise obezdir'' dedi.
Obezite ve fazla kilonun başta diyabet olmak üzere birçok hastalığa neden olduğunu dile getiren Yıldız, buna bağlı olarak Türkiye'de diyabet görülme sıklığının yüzde 12-14'e kadar çıktığına dikkati çekti.
Bireysel çözümlerle obeziteyle mücadelede sonuç alınamayacağını belirten Yıldız, ''Dünyada her 50 kişiye bir hızlı
gıda tüketim zinciri şubesi düşmektedir'' dedi.
Hekim hatasını
dava eden hasta sayısı arttı
Adli Tıp Uzmanı Nur Birgen, Türkiye'de tıbbi
uygulama hatalarıyla ilgili dava süreçlerinde artış yaşandığını söyledi. 2004 yılında hekim hatalarını dava eden hasta sayısının 600 civarında iken bugün 1100-1200'leri bulduğunu ifade eden Birgen, ''Yeni
Ceza Kanunu yürürlüğe girdikten sonra hekimlerin yargılanmasına yol açıldığı düşüncesiyle insanlar haklı ya da haksız olduğunu gözetmeden suç duyurusunda bulunuyorlar'' dedi.
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, bu ülkede açılan 5 davadan 1'inde hekimlerin suçlu bulunduğunu ve tazminat ödediklerini dile getiren Birgen, ''Türkiye'de çok dava açılıyor ama yüzde 25 civarında tıbbi uygulama hatası tespit ediliyor. İnsanlar aslında gereksiz yere dava açıyorlar'' diye konuştu.
Bakılan hasta sayısının fazla olması nedeniyle hasta ile hekimin yeterince
iletişim kuramadığına dikkat çeken Birgen, hastaların çevrelerinden fazla etkilenerek dava sürecine başvurduğunu söyledi. Açılan tazminat davalarındaki artışa dikkat çeken Birgen, ''
Tazminat davalarındaki artışı ben
ekonomik nedenlere de bağlıyorum. Biraz daha zenginleşebilir miyim kaygısı ile hareket edilebiliyor'' dedi.
En çok kadın
doğum uzmanları şikayet ediliyor
Yapılan şikayetlerin yüzde 35'ini cerrahinin oluşturduğunu vurgulayan Birgen, bu alanda daha çok kadın doğum uzmanlarının, dahiliye de ise çocuk ve
kardiyoloji uzmanlarının dava edildiğini söyledi.
Yargıtay'ın son yıllardaki uygulamalarında, hastanın çok ciddi şekilde bilgilendirilmesi, bilgilendirme sonrasında onama formuna imzayı atmış olmasının araştırıldığını kaydeden Birgen, uzmanlık derneklerinin standart onama formu oluşturmasının, onama sürecindeki sıkıntıyı giderilebileceğini söyledi.
Hekimlerin zaman darlığı nedeniyle hastayı yeterince bilgilendiremediğinden şikayet ettiklerini vurgulayan Birgen, hekime yönelik açılan davaların 5-10 yıl sürebileceğini kaydetti.
Tansiyonu yüksek hasta sayısı artıyor
Basın toplantısında konuşan
Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus
Erdem, hipertansiyonun Türkiye'de önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirterek, ''3 erişkinden birinin tansiyonu yüksek durumda'' dedi.
Erdem, önümüzdeki 4 yıl içinde tansiyonu normal olanların bile yüzde 23'ünün hipertansif olacağını iddia etti.
Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların aktif olarak hipertansiyonla uğraşması gerektiğini kaydeden Erdem, obezite ve tuz tüketiminin azaltılmasının önemine dikkati çekti. Erdem, ''Batılı toplumlar kişi başı günlük 12-14 gram olan tuz tüketimini 10 grama düşürdüler, 6 grama düşürmek için çalışıyorlar. Bizim de 18 gram olan tuz tüketimini hep birlikte indirmemiz gerekiyor'' diye konuştu.
Hepatit B'nin
tedavisinde başarı oranı düşük
Başkent Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birol Özer, dünyada 350 milyondan fazla insanın Hepatit B virüsü ile enfekte olduğunu bildirdi.
Asya ülkelerinde
hepatit B sorunun ciddi olarak devam ettiğini kaydeden Özer, 5 yıldır yeni doğanlarda aşılamanın başlamasıyla birlikte Türkiye'de hastalığın sorun olmaktan çıkacağını ancak erişkinlerde hastalığın öneminin devam ettiğini söyledi.
Hepatit B'nin tedavisinde ilaçla başarı oranının yüzde 10 olduğunu bildiren Özer, ''Türkiye'de 3 milyon kişi hepatit B virüsü taşıyor. 3 milyonun yüzde 10'u gerçekten tedavi olması gereken hasta grubu. 200 bin kişinin ciddi tedavi alması gerekiyor ama 39 bin kişiyi tedavi edebiliyoruz'' diye konuştu.
Dünyada 1 milyon civarında kişinin hepatit C virüsü taşıdığını bildiren Doç. Dr. Birol Özen, hepatit C hastalarının
alkol kullanmamaları gerektiğini vurguladı.
Bel ağrısı
Kongre Genel Sekreteri
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
İhsan Ertenli, kronik hastalıkların arttığına dikkat çekerken, ''Kronik hastalıklardan kaynaklanan
ölüm olayları
Somali gibi geri kalmış ülkelerde bile
enfeksiyon hastalıklarından ölenlerin sayısından daha fazla'' dedi.
Bel ağrısının
şişe çektirme, bel çektirme, sülük koyma gibi yöntemlerle tedavi edilmeye çalışıldığını ifade eden Ertenli, ''Bu insanın cildini tahriş etmekten başta işe yaramıyor'' diye konuştu.
Erişkin yaş grubunda bel ağrısı sıklığının yüzde 70-80 olduğunu belirten Ertenli, bunların yüzde 90-95'ini basit bel ağrısının oluşturduğunu kaydetti. Her bel fıtığında
ameliyat gerekmediğini vurgulayan Ertenli, bel fıtığının dinlenme ve ilaç kullanımı ile 4-12 hafta arasında geçebildiğini söyledi.