Siz de Panik atak mısınız?

Panik atak, ölüm korkusu ve iç sıkıntısıyla ortaya çıkıyor. Stresle başa çıkma becerisi ve düzenli hayat, tedavide önemli rol oynuyor.

Siz de Panik atak mısınız?

Sağlıklı, neşeli bir kişiyken hatta sevdikleri ile neşeli bir şekilde konuşup sohbet ederken birden boğazına bir şey takılmış gibi hisseden, başı dönüp eli ayağı titreyen, sıcak ve soğuk basmaları ile ölümle burun buruna geldiğini zannedip acil servislere başvuran, hiçbir sağlık sorunu bulunamayıp panikatak teşhisi ile hayatında yeni bir dönem başlayan pek çok kişi vardır. Birçok organik hastalık panik bozukluğa benzer belirtiler gösterir. Bu sebeple teşhisin doğru olduğundan emin olmak gerekir. Panikatak teşhisini sadece psikiyatristler koyabilir. Kişinin kendisi bu teşhisi koymamalıdır. Yine şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, tiroit bozuklukları, enfeksiyon hastalıkları gibi bazı organik hastalıklar panikatakları dolaylı olarak tetikler. Fakat panikataklarla kendisini gösteren panik bozukluk, müstalik bir hastalıktır ve ayrıca tedavi edilmesi gerekir. Hastalığın birçok fizyolojik belirtisi varken herhangi bir organik hastalık bulunamaması ve atakların ne zaman geleceğini bilememek panikatak hastalarını daha da tedirgin etmektedir. Hatta bir kısmı inanmakta zorluk çekerek defalarca psikiyatristlerden başka çeşitli uzmanlara, doktorlara muayene olmakta ve her defasında psikolojik olduğunun söylenmesi ile hayal kırıklığına uğramaktadır. Bunda psikiyatrik hastalıklar hakkında yeterli bilince ulaşmamış olmak da etkilidir. İstediğimiz durumla mevcut durumun aynı olmaması bizde iç çatışmalar meydana getirir. İşe, evliliğe, okula, sosyal ortama uyum sağlama aşamalarında mevcut durumla bizim isteklerimiz ve bizden beklentiler arasındaki farklılık fazlaysa kaygı düzeyimiz artar. Eğer yaşadığımız stresler başa çıkamayacak kadar çoksa veya bazı hadiseler bizde travma derecesinde etki yapmışsa, sağlık sorunlarımız varsa, uyum aşamalarında fizyolojik nedenlere veya duygu ve düşünce şeklimize bağlı olarak kaygı düzeyimiz daha çok olur. Bu da organik nedenlerle de birleşerek kaygı bozukluklarına yol açar. Bütün kaygı bozukluğuna bağlı problemler gibi panikatak da tedavi edilebilen bir hastalıktır. İlaç tedavisi etkili olmakla birlikte kişinin streslerle başa çıkma becerileri önemlidir. Psikolojik danışmanlık ve psikoterapiler de etkilidir. Kişinin uyku, sağlığına dikkat etmesi, doğru beslenme ve spor, doğru nefes alma, gevşemeyi bilmek, sosyal aktivitelerinin yeterli düzeyde olması gerekir. Panik atağın belirtileri Kalp çarpıntısı, nefes alamayacak kadar solunum sıkıntısı, insanı felç edecek kadar şiddetli korku ve endişe, baş dönmesi, sersemlik hissi, mide bulantısı, titreme ve terleme, boğazına bir şey tıkanmış gibi hissetme, göğüs ağrısı, sıcak basması, el ve ayak parmaklarında uyuşma ve karıncalanma, delirme veya ölüm korkusu, çevreye karşı yabancılaşma hissi. ZAMAN
<< Önceki Haber Siz de Panik atak mısınız? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER