Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, köklü kurumların bazen yaşlandıkça dağınık hale geldiğini, bunların derlenmesi, toparlanması ve hedeflerini çağa göre tekrar tespit etmesi gerektiğini belirterek, bir çok üniversitede bunun gerekli olduğunu gördüğünü bildirdi.
Yeni ilaç geliştirme çalışmalarının en önemli basamağı olarak gösterilen ve Neutec
İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Bilgiç'in bağışıyla Ege
Üniversitesi Rektörlüğü bünyesindeki İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik
Araştırma ve Uygulama Merkezi (ARGEFAR) bünyesinde kurulan
Türkiye'nin ilk Faz Araştırmaları Kliniği,
Ege Üniversitesi kampüsünde düzenlenen
törenle açıldı.
Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin köklü üniversitelerinden olan Ege Üniversitesinin gelecek planını, vizyonunu çizdiğini, hedefleri ve stratejisini belirlediğini, hangi alanlara yoğunlaşacağını, derinleşeceğini tespit ettiğini gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:
''Kurumlar eskidikçe, yıllar geçip yaşlandıkça bazen çok dağınık hale geliyorlar. Bunların derlenmesi, toparlanması, bugünkü çağa göre hedeflerinin tekrar tespit edilmesi ve kendilerini yenilemesi gerekmektedir. Bir çok üniversitemizde bunun gerekli olduğunu görüyorum. Gördüğüm kadarıyla Ege Üniversitesinde de böyle bir çalışma ve düşünce var.
Üniversiteler tabii ki eğitim kurumlarıdır ama lise de değildir. Eğitimin yanında araştırma, geliştirme yapan, bilim üreten müesseselerdir. Bunları yaparken Türkiye gibi büyük bir
ülkenin sadece başka ülkelerin geliştirdiği bilimi
transfer eden,
ders kitaplarında okutan değil, bilime, insanlığa katkıda bulunan, bilim ve teknoloji üreten bir ülke haline gelmesine çok önem veriyorum.''
Teşviklerin ve araştırma kadrolarının bu hedefe göre organize edilmesi halinde, üniversitelerin de kendi içinde yarışla ön plana çıkmaya çalışacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Ege Üniversitesi gibi köklü üniversitelerden bunu beklediğini kaydetti.
Ege Üniversitesi ve
İzmir'in kendisi için özel anlamlarının bulunduğunu, ailesinde bu üniversitede hocalık yapmış büyüklerin bulunduğunu kaydeden Gül, ''Bu üniversiteyi gerçekten güçlü görmek isterim. Bu üniversitenin diğer üniversiteler içindeki yarışta,
rekabette öne çıkmasını çok arzu ederim. Bununla ilgili çalışmaları yakından takip edeceğim. Rektörü dinlediğimde memnun oldum. Neye yöneleceklerini kararlaştırmış şekilde gördüm'' dedi.
İzmir'in her bakımından Türkiye'nin müstesna şehirlerden biri, Türkiye'nin incisi olduğunu, dünyanın her tarafından en seçkin bilim insanlarının koşarak burada
öğretim görevlisi olmak istediğini, bunun önemli bir avantaj olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, tanınmış, kendini ispatlamış bir üniversite olan Ege Üniversitesinin tüm dallarda başarılı olduğunu, bundan sonra da başarısını devam ettirmesini umduğunu ifade etti.
Üniversitelerin sadece kamu kaynaklarıyla gelişmediğini, Anadolu'da örnekleri görüldüğü üzere
sosyal sorumluluk hisseden büyük aileler ve şirketlerin kendi kaynaklarından
gönüllü olarak imkanlarını ayırıp üniversitelere tahsis ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, burada da bunun bir örneğinin görüldüğünü, bağışlarıyla kliniğin kurulmasına olanak tanıyan Mahmut Bilgiç ve ailesini
tebrik ettiğini, burada geliştirilecek ilaçların insanlığa
şifa vereceğini, bunun en büyük mutluluk kaynağı olacağını da ifade ederek, teşekkür etti.
KLİNİĞİN ÖNEMİ
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ise yaptığı konuşmada, Türkiye ilaç endüstrisi ve pazarının
2023 yılında global dünyanın bir parçası haline geleceğini, bu nedenle üniversiteyi sanayiyle birlikte inovatif
ürünler geliştiren, bunların prototip ürünlerini yapabilir duruma getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Rektörlük bünyesindeki ARGEFAR'ın ise bitkisel, veteriner ve beşeri ilaçlar konusunda çalışmalarını sürdürdüğünü bildiren Yılmaz, ilaç sektöründe inovatif bir ürün geliştirmek için en önemli basamak olan Faz 1 araştırmalarının dünyada çok sınırlı ülkeler tarafından yapılabildiğine dikkati çekti.
2008 yılında ilk Faz 1 çalışması sonucu Sanofi-Aventis'in bu araştırmaları yürüttüğü sekizinci ülkenin Türkiye olduğunu belirten Yılmaz, kurulacak Faz Araştırmaları Kliğini'nin ise Türkiye'de ilk ve tek olduğunu, 960 metrekare alanda 16 yataklı olarak kurulduğunu söyledi.
Yılmaz, ''Hedefimiz 2012 yılının sonuna kadar Neutec İlaç
Sanayi ve
Ticaret AŞ ile geliştirilen 5 ürünün Türk tıbbına sunulmasıdır. Biz üniversite sanayi işbirliğinde uluslararası rekabet edebilen ARGE kaynaklı
üretim yapmak üzere yola çıktık. 2011 yılı
Kasım ayında kuracağımız birimle özellikle
kanser hastaları ve kişiye özgü
tedavi seçenekleri üretmeyi planlıyoruz. 2012-2015 hedefimiz yeni ürünler geliştirilmesidir, bu konuda çalışmalar devam etmektedir'' dedi.
Faz Araştırmaları Kliniği bağışçısı Mahmut Bilgiç ise Adapazarı'ndaki üretim tesislerinde 3 bin kişiyi istihdam ettiklerini, bu ülkenin insanları olarak en yeni teknolojiyle çeşitli araştırma projeleri üzerinde çalıştıklarını belirterek, kanserde kişiye özel tedavilerden bahseder duruma geldiklerini söyledi.
Bir ilacın geniş
halk kitleleri tarafından kullanılmadan önce etkililik ve güvenilirliğinin
testini içeren çalışmaları yürüten Faz Araştırmaları Kliniklerinin, yeni bulunan ilaçların
hayvan testlerinin ardından insanlar üzerindeki araştırmalarının yürütüldüğü merkezler olduğu belirtiliyor. 3 fazdan oluşan test çalışmalarının tüm aşamalarının Ege ARGEFAR Faz Araştırmaları Kliniği'nde yürütülebileceği, gelecekte yeni prototip geliştirilmesinin de planlandığı ifade edildi.
Tören sonrası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Faz Araştırmaları Kliniği bağışçısı Mahmut Bilgiç ve eski ARGEFAR Müdürü Prof. Dr.
Işık Tuğrullar'a plaket verdi. Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz da Cumhurbaşkanı Gül'e plaket sundu.
Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra kliniğin açılışını yaptı.
Törene
Devlet Bakanı Mehmet Aydın,
Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay,
İzmir Valisi Cahit
Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, eski
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım ile bazı milletvekilleri ve akademisyen de katıldı.
Açılış öncesi Ege Üniversitesi Türk Halk Dansları Topluluğu bir gösteri sundu.