Denizli Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Berna Öztürk, uykusuzluk sebeplerinin yüzde 30'unun huzursuz bacak sendromu adı verilen hastalıktan kaynaklandığını söyledi. Uykuya dalma sırasında, bazen de gündüz vakti vücudun alt kısmındaki rahatsızlık verici bir his sebebiyle bacağın sertçe hareket ettirilmesine bu adın verildiğini anlatan Uz. Dr. Öztrük, uyku laboratuarında böyle kişilere teşhis konulabildiğini açıkladı. Laboratuarda Kasım 2005'ten bu yana toplam bin 166 hastanın tetkik edildiği belirten Öztürk, bunlardan 297'sine orta ve ağır dereceli uyku nefessizlik (apne) sendromu teşhisi konulduğunu bildirdi. Uyku bozukluklarının çok ciddi problemlere yol açabildiğine değinen Berna Öztürk, "Uyku hastalıkları, uyku sırasında görülen ve uyku kalitesinin bozulması, bireyin dinlenememesi, bilincinin tazelenememesi, gündüz aktivitelerinin bozulması ve bireyin sağlıklı olduğu dönemdeki kapasite ve becerilerinin azalmasıyla seyreden hastalıklardır. Huzursuz bacak sendromu ve uykuda periyodik hareket bozukluğu, spesifik tedavisi olan bir hastalıktır." dedi. Obstrüktif uyku apnesinin toplumda en az yüzde 4 ile 5 oranında görülen bir sendrom olduğuna dikkat çeken Uz. Dr. Öztürk, "Hastalar özellikle horlama ve uykuda solunum durmasının bir yakını tarafından fark edilmesiyle laboratuarımıza başvuruyor. En büyük şikâyetleri, gece yatıp uyudukları halde sabah yorgun kalkmak ve gün içinde devamlı uyuklamaktır. Böyle kişiler toplum içinde, sinemada, tiyatroda, iş toplantılarında, evde televizyon karşısında, trafikte kırmızı ışıkta beklerken uyuyup kalabilmektedir. Bu kişilerin iş performansları ciddi şekilde düştüğü gibi sosyal ilişkileri bozulabilir, ciddi iş kazaları meydana gelebilir." ifadelerini kullandı. Obstrüktif uyku apne sendromunun hipertansiyonlu hastalarda yüzde 50 oranında görüldüğünü vurgulayan Öztürk, "Vasküler hastalar için bilinen bütün risk faktörlerinden daha önemli olması ve diğer risk faktörlerini de bünyesinde bulundurması dolayısıyla ayrıca önem kazanmaktadır. Miyokard infarktı veya inme sebebiyle izlenen hastaların yüzde 60-70'inde obstrüktif uyku apne sendromunun varlığı saptanmıştır." şeklinde konuştu. Denizli Devlet Hastanesi Uyku Laboratuarı'nın, uyanıklık ve uyku gibi farklı iki şuur durumunun birbirini etkileyen hastalıklarının teşhhis ve tedavisinin yapıldığı bir yer olduğunu belirten Öztürk, şunları söyledi: "Uyku bozukluğu olan kişilerin bir kısmı, kendi isteğiyle ilaç kullanmaya başlıyor. Oysa geniş bir hastalık yelpazesine sahip uyku bozukluklarının her birinin tedavisi farklıdır. Piyasada görülen ve eczanelerden rastgele alınan uyku düzenleyici ilaçlar herkese uygun değildir." (CİHAN)