Ancak, bazı durumlarda uykumuz bölünür, uyuyamayız ve sabahları da yataktan kalkmamız çok zor olur. Peki uykusuzluğa yol açan nedenler neler olabilir?
CBC News'te yer alan habere göre, 2002 yılında yapılan istatistiklere göre, Kanada'da yaşayan 15 yaşın üstündeki her 7 kişiden birinin (yaklaşık 3,5 milyon kişi) uyumakta zorlandığı, uykusuzluk çektiği belirtiliyor. Bu kişilerin yaklaşık yüzde 18'inin geceleri ortalama 5 saatten daha az uyuduğu açıklanıyor.
Amerikan Ulusal Uyku Derneği, yetişkinlerin 7-9 saat, gençlerin ise 8,5-9,5 saat uykuya ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Önerilen uyku süresinden daha az uyuyan birçok insanda düzenli olarak uykusuzluk
hastalığı bulunmasa da bir problem olduğu belirtiliyor.
Stres; nikotin, kafein ve
alkol; endişe ya da depresyon; vardiyalı çalışma düzeni; kötü uyku alışkanlıkları; yeterince
spor yapmama;
tedaviler ve tıbbi koşullar gibi birçok faktör uykusuzluğa yol açabiliyor. Diğer uyku sorunları ise şöyle:
Narkolepsi: Uyuklama hastalığı olarak bilinen, birden ortaya çıkan derin uyku. Dünyada yaklaşık 3 milyon insanın uyuklama hastalığına sahip olduğu tahmin ediliyor. Hastalığın tedavisi bireysel olarak değişirken, genel olarak merkezi sinir sistemini uyaran bir grup ilaç kullanılıyor.
Huzursuz bacak sendromu: Uyku sırasında bacakta kaba kas seğirmelerinin olduğu, ayak baş parmağının ve ayağın üst kısmının kasılmalarıyla, dizin ve bacağın gövdeye doğru çekilmesiyle karakterize sendrom. Birkaç saniye süren ve her 30 saniyede tekrarlanan bu periyodik hareketler, kişinin uyanmasına ve uykunun kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Bazı insanlarda gece uyurken oluşuyor, bazılarında ise gün içinde olabiliyor. Nedeni tam olarak bilinmeyen bu hastalık ilaçlarla tedavi ediliyor.
Uyku apnesi: Uyku sırasında nefes alıp vermede duraklara, horlamaya neden olan hastalığın bir sorun oluşturmayabiliyor. Ancak obstrüktif (tıkanmaya yol açan)
uyku apnesi ciddi olabiliyor. Belirtileri arasında yüksek sesle horlama, huzursuz uyku ve gündüzleri uyuklama yer alıyor. Teşhisi için genellikle uyku kliniğinde bir gece geçirilmesi gerekiyor.
Obezite, bu hastalık için anahtar rol oynuyor. Bazı vakalarda, kilo verme, sigarayı ve alkolü bırakma, kas gevşeticiler kullanma hastalık için yardımcı olabiliyor. Ancak daha ciddi vakalarda, hasta bir maskeyle makineye bağlanması gerekiyor ve uyurken nefes alıp vermesine yardımcı olunuyor.
Sirkadiyen ritm uyku bozukluğu: Vücudumuzun muhtelif fizyolojik fonksiyonları günün 24 saatlik süresi içinde farklılıklar gösteriyor. Bu günlük
ritim değişikliklerine sirkadiyen ritim deniyor. Örneğin; uyku, uyanıklık hali, periyodik sosyal ilişkiler vb. uçaklarla kısa sürede uzun mesafeler kateden sporcularda sirkadiyen ritim bozuluyor.
Yorgunluk, uykusuzluk, gastrointestinal bozukluklar,
baş ağrısı, iş kapasitesinde düşmeler görülebiliyor.
Parasomni: Uyku dönemleri sırasında kabus, korkulu
rüya, uyurgezerlik gibi uyku fizyolojik bozukluklarına denir.
Uyurgezerlik: Daha çok çocuklar arasında yaygın olan uyurgezerlik, uykunun hızlı göz hareketlerinin olmadığı fazın 3 ve 4'üncü evresinde görülüyor. Yorgunluk, stres, endişe ve acı uyurgezerliğe katkıda bulunan faktörlerdir. Çoğunlukla tedavi gerektirmeyen uyurgezerlik, çok ender durumlarda ciddi yaralanma riskine yol açabilir. Eğer evinizde yaşayan birisi uyurgezerse kibarca yatağına dönmesini isteyin. Onu uyandırabilirsiniz, ancak şaşırabilirler ya da utanabilirler.
Nokturnal
terör: Genellikle 4-12 yaş arası çocuklarda geceleri korkulu hayal görme ya da halüsinasyonlar sonucu
motor belirtiler oluşmasıyla karakterize sendrom. Bu bozukluk yarım saat içerisinde uyanmadan bitiyor.
Çocuk yatağa gittikten yaklaşık 2-3 saat sonra oluşuyor. Çocuğunuz uyanmadan yatakta çığlık atabilir, yatakta oturabilir, çırpınabilir ya da odada, evde koşabilir. Bu durum normalde birkaç dakika içinde biter ve çocuk hiçbir şey hatırlamadan uyanır. Tedavi nadiren gereklidir.
Bruksizm (Diş gıcırdatma): diş gıcırdatma en yaygın görülen uyku bozukluklarından biridir. Stres, alkol, bazı ilaç tedavileri, sigara içme ya da tekrarlanan ve alışkanlığa dönüşmüş davranışlar bu soruna yol açabiliyor. Hastalığın belirtileri sabahları baş,
çene ve
kulak ağrısı, yüzde, boyunda, omuzlarda ya da sırtta ağrıdır. Bu sorun aynı zamanda dişlerinize ciddi
hasar verebilir. Birçok insan dişlerini gıcırdattığının farkında değildir. Dişhekiminiz
ağız koruyucu ya da diş gıcırdatmanızı önlemek için bir aparey önerebilir.
ZAMAN