Trabzon Özel YıldızlıGüven Hastanesi Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.
Ebru Emel Sözen,
hastalığın ateş
halsizlik, kas, eklem ve
baş ağrısı, öksürük gibi belirtilerle başladığına dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. Hastalığın, özellikle çocuklar ve
yaşlıları tehdit ettiğine dikkat çeken Dr. Sözen, "
Grip, İnfluenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, öksürük gibi belirtilerle başlayan bir
enfeksiyon hastalığıdır.
Ateşin 39 derecenin üzerinde olması, şiddetli kas ağrıları ve halsizlik nedeni ile hastalığı ayakta geçirmek zor olmakta ve sıklıkla hastalar 3-5 gün istirahate ihtiyaç duymaktadırlar. Yaklaşık bir hafta içerisinde belirtiler kaybolmakta fakat bazen halsizlik daha uzun süre devam edebilmektedir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve
şeker hastalığı, böbrek hastalığı, akciğer hastalığı ve
kalp hastalığı gibi altta yatan kronik hastalığı olan kişilerde hastalık daha ağır seyredebilmektedir.
Ciddi tablolara yol açabilen grip,
halk arasında sıklıkla
soğuk algınlığı ile karıştırılmakta olup
soğuk algınlığı, hafif kırgınlık, hapşırma,
burun akıntısının olduğu fakat ateş yüksekliğinin nadir olarak görüldüğü bir hastalık tablosudur. Bir RNA virüsü olan İnfluenza virüsünün aslında A,B ve C olmak üzere üç
tipi vardır. A tipi, hem insanlarda hem de kuş, kümes hayvanları ve
domuz gibi hayvanlarda hastalık yaparken, B tipi sadece insanlarda hastalık yapar. C tipi, hafif seyirli hastalığa yol açtığı için salgınlara neden olmaz" dedi.
"GRİBE YOL AÇAN 'İNFLUENZA' VİRÜSÜ ÇOK KOLAY VE HIZLI BULAŞIR"
Gribe yol açan İnfluenza virüsünün çok kolay ve hızlı bulaştığını kaydeden Dr. Sözen, "Bulaşma hapşırık, öksürük ve konuşma sırasında etrafa saçılan damlacıklarla olabileceği gibi, hasta kişilerin
ağız-burun akıntıları ile temas etmiş
eşya ve
araç-gereçlerle de olabilmektedir.
Bu nedenle grip, evde, iş yerlerinde, kreşler, okullar, toplu yaşanılan yerler ve
taşıma araçlarında kolaylıkla bulaşabilmektedir. Sadece hasta olmuş kişiler değil, henüz hastalığın belirtileri oluşmamış yani gribin kuluçka döneminde olan kişilerde bulaştırıcı olabilmektedir. Yaşlı
bakımevleri ve huzurevinde kalanlar, 65 yaşından büyük kişiler,
astım gibi kronik akciğer hastalığı olanlar, kalp-
damar hastalığı bulunanlar, şeker hastalığı gibi herhangi bir metabolik hastalığı olanlar, böbrek fonksiyon bozukluğu bulunanlar,
bağışıklık sistemi zayıflığı olan erişkin ve çocuklar ile 6 ay-
18 yaş arasında olan ve uzun süreli
aspirin tedavisi alanlar risk altında olup gripten korunmak için aşılanmalıdır.
Ayrıca
sağlık çalışanları, huzurevleri ve kronik hastalıklara yönelik
hizmet veren yerlerde çalışanlar, risk grubundaki kişilere
evde bakım sağlayanlar ve aynı evde yaşayanlarında aşılanmaları önerilmektedir. Gribe bağlı oluşabilecek olumsuz durumlar gebelikte daha sık görülebileceğinden, İnfluenza döneminde gebeliğin 14. haftasından sonra gebelerin aşılanması
tavsiye edilmektedir. Altı aydan
küçük bebekler, hamileliğin ilk üç ayı içinde olan bayanlar, yumurtaya veya aşının içinde bulunan maddelerden herhangi birisine allerjisi olduğu bilinen kişilere aşı uygulanmamalıdır" diye konuştu.
"GRİBE BAĞLI ÖLÜMLER, SIKLIKLA OLUŞTURDUĞU AKCİĞER ENFEKSİYONUNA BAĞLI ORTAYA ÇIKAR"
Grip virüsleri hasta kişiden sağlıklı bireylere kolaylıkla yayıldığını belirten Dr. Sözen, "Kuluçka süresi yaklaşık 1-5 gündür. Erişkinler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden, belirtilerin ortaya çıkmasından sonra 5. güne kadar bulaştırıcıdır. Komplikasyon gelişmedikçe grip, ateş, kas-eklem ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, öksürük ve
boğaz ağrısı ile karakterizedir. Bazen grip virüsüne bağlı ya da grip virüsü ile birlikte başka bir mikroorganizmaya bağlı akciğer enfeksiyonu gelişebilir.
Özellikle risk grubundaki hastalarda hayatı tehdit eden hastalık tablolarına yol açabilir. Gribe bağlı ölümler sıklıkla oluşturduğu akciğer enfeksiyonuna bağlı ortaya çıkar. Grip belirtileri başladığında
erken dönemde ilaç kullanımı, belirtilerin ortaya çıkmasını ve gribe bağlı istenmeyen durumların gelişmesini engellemekle birlikte, doğrudan grip virüsüne etkili bu ilaçların risk grubundaki hastalara verilmesi daha doğrudur.
Hastaların yakınmalarını düzeltip rahatlatmak, ağrıların giderilmesi ve ateşin düşürülmesi amacıyla çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Bol sıvı alınması ve istirahat edilmesi hastaları rahatlatmakla birlikte grip bulguları olanların en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri hastaların değerlendirilmesi açısından önemlidir. Özellikle risk grubunda olan kişilerin her yılın
Eylül-
Kasım ayları arasında grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir.
Grip olan kişilerin
maske takmaları,
vücut salgılarıyla temas ettikten sonra etkili bir şekilde el yıkamaları, toplu yaşanılan ortamlara hastalıkları süresince girmekten kaçınmaları etrafa bulaşmayı engellemek açısından önemlidir. Grip olmamak için sağlıklı beslenmek, altta yatan kronik hastalığı olanların bu hastalıklarının
kontrol altında olması ve en önemlisi el hijyenine dikkat etmek gereklidir" şeklinde konuştu.
İHA