Çelik'in hayatını karartan sanık Prof. Dr. Uğur Y. dün hâkim karşısına çıktı. Duruşmada söz alan tornacılar, Uğur Y.'nin çivi ve diğer metal malzemeleri "Hayvan kemiklerinde kullanacağız." diyerek ürettirdiğini öne sürdü. Hastaların ayağına sanayide yaptırılan standart dışı çivileri takmak, ihaleye fesat karıştırmak ve çete suçundan yargılanan Prof. Dr. Uğur Y. ile birlikte 4 tutuklu, 37 tutuksuz sanığın Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamasına tornacı Bekir K.'nin ifadeleri damgasını vurdu. Tornacı, Prof. Dr. Uğur Y.'nin kendisine bir öğrencisi aracılığıyla bazı çivi ve metal malzemeler gönderdiğini ve "Bunların aynısını yapabilir misin?" diye sorduğunu anlattı. Kendisine, "Bir araştırma yapıyoruz, hayvanların kemiklerinde kullanacağız." denildiğini söyledi. Sanık avukatının, "Ürettiğiniz demirler bunlar mıydı?" diye gösterdiği fotoğrafları inceleyen Bekir T. gösterilenlerin ürettiği parçalar olmadığını kaydetti. Sanık olarak yargılanan tornacı Bekir T., mahkeme başkanının 'Medikal malzeme üretme izniniz var mı?' sorusu üzerine böyle bir izinlerinin bulunmadığını belirtti. Diğer tornacılar Kemal Erdem T., Haluk T. ve Doğan Ş. de kendilerine bazı tıbbi malzemeler gösterildiğini ve 'Bunların aynısını yapabilir misiniz?' diye sorulduğunu anlattı. Prof. Uğur Y.'nin kendilerine, "Bu malzemeleri hastaların vücuduna takmayacağız, sadece ameliyathanede yardımcı aparat olarak kullanacağız." dediğini öne süren tornacılar, bu söz üzerine krom nikel maddeden malzemeler ürettiklerini anlattı. Duruşmada savunması sorulan Özgür T. isimli sanık ise Uğur Y.'nin kendisine bazı çiviler göndererek titanyumnitrür ile kaplanmasını istediğini belirtti. Bu çiviler üzerinde India (Hindistan) yazısı bulunduğunu dile getiren Özgür T., "Bu malzemelerin ameliyatlarda kullanılacağı söylenmedi. Irak'a satılacağını söyledi. Çelik üzerine titanyumnitrür kaplamalar titanyuma benzemezler. Çünkü titanyum gri renklidir, kaplamalar ise sarı renkte olur." dedi. Sanık Tunç Cevat Ö. de Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı başkanı olduğu dönemde asistanların, Ozmoz firmasından gelen malzemelerin sorunlu olduğunu kendisine ilettiğini açıkladı. Cevat Ö., "Sorunlu malzemelerle ilgili asistan arkadaşlarımız tutanak tutuyordu. Bunu öğrenen Uğur hoca arkadaşlarımızı arayarak 'sizin asistanlığınızı bitiririm' diye tehdit etmiş." iddiasını dillendirdi. Mağdurlardan Necla Vural, felç olma tehlikesi atlattığını, mağdur Yılmaz Çelik de bacağının son anda kesilmekten kurtulduğunu anlatırken, suçlamaları kabul etmeyen Prof. Dr. Uğur Y., "Hastaların çoğu zaten hastaneye geldiklerinde paramparça vaziyetteydiler. Onların ayağa kalkması bile tıp mucizesidir." şeklinde savunma yaptı. ÜNAL LİVANELİ