College London Üniversitesi’nin Dr. Mervyn Singer bir dizi araştırmadan sonra yayınladığı makalesinde “Hastalar yoğun
bakım ünitesi sayesinde değil,
yoğun bakım ünitesine rağmen yaşıyorlar” dedi. Singer, uluslararası uzmanlardan övgü alan tezini evrimsel biyolojiye dayandırıyor. Singer’e göre
vücut atalarımızdan ötürü, kritik hastalıklar da dahil olmak üzere bir çok hastalığa adapte olmuş durumda. Fakat vücudumuz yatıştırıcılar ve tonla ilaçla bir yatağa bağlanmaya karşı evrilmediği için bu durum
doğal bağışıklık sistemine zarar veriyor.
Tıp dünyası tartışıyor
Yoğun bakıma kaldırılan hastaya ilaçlar ve antibiyotiklerle müdahale edildiğinde, vücudun normal çalışma düzeni bozularak, metobolizmanın hızlanması sağlanıyor. Bu hızlanma anormal vücut ısıları, artan
kalp atışları, sıklaşan nefes alışverişler olarak hastaya yansıyor. En iyi senaryoda, hastalar normale dönüyorlar fakat bir çok durumda hastada bu zor dönem bir kaç günü geçiyor ve organların normal işleyişine zarar vermeye başlıyor, hatta organların iflasına neden oluyor. Yoğun bakım ölümlerinin üçte ikisi bu nedenle meydana geliyor.
Singer bu sonuçlardan yola çıkarak vücudun hastalıkla savaşırken enerji tasarrufu yapmak için organları “kapattığını” ancak organların sağlık durumunda bir değişiklik olmadığını söylüyor. Tıp dünyası şimdi Singer’in sıradışı tezini tartışıyor. Birçok uzman yoğun bakımdan vazgeçilmesine sıcak bakmamakla birlikte sistemin reforma ihtiyacı olduğunu söylüyor.