Türkiye'de giderek önem kazanan
hasta hakları kavramı, sağlık kurumlarını hastalarla yakınlarının beklentilerini karşılamaya yönelik yeni önlemler almaya itti.
Bu çerçevede Türkiye'de ilk kez yoğun bakımdaki hastaların yakınlarıyla görüntülü görüşme yapabilmesi için
sistem kurulması planlanıyor.
Sağlık Bakanlığı'nın ilk hasta hakları
uygulamasını başlattığı,
bakanlık hastaneleri arasında bu alandaki uygulamalarıyla ''Örnek hastane'' seçilen
Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'nin hasta hakları biriminden sorumlu Başhekim Yardımcısı Dr. Ahmet Sarıca, hasta hakları konusunda bilgiler verdi.
Hasta hakları uygulamasıyla şikayetlerin anında ve yerinde çözülmesi için gayret gösterildiğini anlatan Dr. Sarıca, bunun mümkün olmaması halinde başvuranlardan bir dilekçe alındığını ve bu dilekçenin en geç 15 gün içinde cevaplandığını söyledi.
GÖRÜNTÜLÜ CANLI BAĞLANTI
Hasta yakınlarının, kendilerine emanet ettikleri en sevdikleri kişilerin sağlık durumlarıyla ilgili bilgi sahibi olmak, hatta bunu bizzat görmek istediklerini anlatan Sarıca, ancak bunun yoğun bakımlar ve kardiyovasküler cerrahi için
enfeksiyon riski bulunması nedeniyle mümkün olamadığına dikkati çekti.
Sarıca, bunun için Türkiye'de ilk olacak görüntülü görüşme sisteminin Yüksek İhtisas Hastanesinde hayata geçirilmesinin planlandığını belirterek, şunları söyledi:
''Girilemeyen hassas yerlere bu sistemden kurup hasta yakınlarının sevdikleriyle görerek ve duyarak irtibat kurmalarını sağlamak istiyoruz. Hasta yakınlarının en büyük şikayeti zaten bu konuda. Görmeden, sesini duymadan tatmin olmuyorlar. Biz de göğüs cerrahisi, üroloji, koroner, kardiyovasküler cerrahi yoğun bakıma bu sistemi kurup hasta yakınlarını rahatlatmak amacındayız.''
Hastanede, cenaze sahiplerinin talebi doğrultusunda morg ünitesine bekleme salonu,
tuvalet ve
mescit gibi bölümler yapıldığını belirten Sarıca,
Behzat Ç. dizisinin bazı bölümlerinin çekimlerinin bu birimde yapıldığını bildirdi.
Hastaların, sistemin işleyişine ilişkin yeterli bilgiye sahip olmamaları nedeniyle çeşitli şikayetler dile getirebildiklerini, ancak bilgilendirildiklerinde bunların çoğunlukla ortadan kalktığını belirten Sarıca, ''Mesela hastalarımız acil servislerdeki triyaj (öncelik saptama) uygulamasını bilmiyor ve tepki gösteriyor. Oysa aciliyeti olan hastaya öncelik veriliyor. Bu kendilerine anlatılınca hak veriyorlar'' bilgisini aktardı.
Şikayetlerin,
Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (
SABİM),
Başbakanlık İletişim Merkezi (
BİMER), hastanenin internet sayfası kanalıyla ya da bizzat iletildiğini anlatan Sarıca, hasta hakları uygulamaları kapsamında hastanede halkla ilişkiler görevlilerinin
hizmet verdiğini söyledi.
Yapılan şikayete yanıtın çok kısa sürede verilmesi gerektiğini kaydeden Sarıca, hasta hakları uygulamasıyla ilgili önemli noktalara şu sözlerle dikkati çekti:
''Hak ihlali varsa
dosya idareye gönderilir. Yoksa hastaya durum bildirilir, ancak yine de 'şu konuda haklısınız. İlgiliye gereken uyarı yapılacaktır' diye bir bilgi de aktarılır. Amacımız cezalandırmak değil eğitmek. Hasta, hasta yakınları ve sağlık
personeli üçlüsü kültürünü oluşturmaya çalışıyoruz. Doğru karar vermek için birim üzerinde hiçbir
baskı olmamalı, özerklik şart. Yönetim duruma asla müdahil olmamalıdır.''
''ESKİDEN BAKAR KÖRDÜK''
Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Müdürü Selim Bener de hasta hakları uygulaması öncesinin, hem hastaların, hem de sağlık çalışanlarının birbirlerinden karşılıklı anlayış bekledikleri bir dönem olduğunu, hasta hakları uygulamasıyla bu sorunun ortadan kalktığını belirtti.
Uygulama öncesi sağlık kuruluşlarındaki sorunlara karşı ''Bakar kör'' olduklarını, hasta hakları biriminin kurulmasıyla yaşanan sorunların görünür hale geldiğini ifade eden Bener, ''Aslında her iki tarafa da eşit mesafede olmakla birlikte, yüzde 51 hastanın yanında oluyoruz. Hastalar artık biz yöneticileri yönlendiriyor'' diye konuştu.
Uygulamayla ilgili sağlık çalışanlarının, ''Hastaların hakkı var bizim yok mu?'' şeklinde görüşler dile getirdiklerini kaydeden Bener, ''Ancak hastaların sağlıkla ilgili beklentileri en üst düzeyde. Biz hasta hakları birimiyle uzlaşmayı sağlayacak bir departmana sahip olmanın faydalarını gördük'' şeklinde konuştu.
Bekleme salonlarındaki
koltuk sayının yetersizliğinden, tuvalet ve mescit ihtiyacına kadar kendilerine çok sayıda sorun iletildiğini belirten Bener, bu sorunların kısa zamanda ve taleplere uygun şekilde çözümlenmesi sayesinde ''Hasta haklarını en iyi koruyan hastane'' ödülü aldıklarını söyledi.
Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hasta Hakları Birimi Sorumlusu Ali
Özhan ise hekimle hasta arasındaki
iletişimin bu birim tarafından sağlandığını anlattı.
Hekimleri,
ameliyat sonrası hasta yakınlarını bilgilendirmek ya da diğer hasta haklarını ilgilendiren konularda motive etmeye çalıştıklarını kaydeden Özhan, ''Zamanı geliyor hasta yakınlarına yatacak yer bile buluyoruz'' dedi.
Eskiden hastalarla ilgili emreden ve buyuran bir sistem bulunduğunu, oysa hasta hakları uygulamasıyla paylaşan ve hastalarla karar veren bir sistemin hayata geçtiğini vurgulayan Özhan, tıp fakültelerinde okutulan deontoloji dersinin yetersiz olduğunu, müfredata hasta hakları dersi konulması için
öneri götürdüklerini bildirdi.
ERKEKLER KADINLARDAN DAHA FAZLA HAK ARIYOR
Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin hasta hakları biriminden sorumlu baş hekim yardımcısı Dr. Ahmet Sarıca'nın verdiği bilgiye göre, şikayetler daha çok çalışanlar ve sisteme yönelik yapılıyor.
Şikayet edilen hastane çalışanları arasında ilk sırayı hekimler alıyor. Bunu sırasıyla hemşire, sekreter,
temizlik personeli ve diğer görevliler izliyor.
Poliklinik, hastane sistemi ve bilgi işlem, ilk müdahale servisi ve kardiyovasküler cerrahi sırasıyla en fazla şikayet edilen birimler oldu.
Bulgulara göre, hasta yakınları hastalardan, erkekler ise kadınlardan daha fazla şikayet başvurusu yapıyor.
Başvuruların yüzde 64.9'unu hasta yakınları, 35.1'ini hastalar yapıyor.
Şikayetçilerin yüzde 59.5'ini erkekler, 40.5'ini ise kadınlar oluşturuyor.
26-35 yaş arasındakiler ile lise ve üniversite mezunları haklarını daha fazla arıyor.
Başvuruların yüzde 23'ünü bu yaş grubundakiler yapıyor. Şikayetçilerin yüzde 18.9'u 36-46, yüzde 17.2'si ise 46-55 yaş grubunda bulunuyor.
Başvuranların yarıya yakını üniversite ve daha üst öğrenimi bitirenlerden, yüzde 26.4'ü de lise mezunlarından oluşuyor.
Şikayetlerin yarıya yakını personel, yüzde 25.7'si hasta, 23.3'ü de hastane lehine sonuçlanıyor.