Kılınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Konjenital Hipotiroidizm'' olarak adlandırılan doğumsal tiroit yetmezliğinin, çocukluk çağı hastalıklarının en önemlilerinden olduğuna dikkati çekti.
Doğumsal tiroit yetmezliğinin çocuklarda önlenebilir
zeka geriliği nedenlerinin başında geldiğini, bu nedenle hastalığın
erken tanısının ve
tedavisinin önemli olduğunu ifade eden Kılınç, şöyle konuştu:
''
Tiroit hormonları nörolojik
gelişim üzerinde kritik bir etkiye sahip. Tiroit bezinin yokluğu ya da çeşitli sorunlar nedeniyle çalışmaması
zeka geriliği başta olmak üzere çeşitli sorunlara neden oluyor. Hastalığın belirtileri arasında kas gevşekliği, uzun süren sarılık, kaba bir yüz görünümü ve göbek fıtığı sayılabilir.
Doğumdan sonraki ilk 4-6 hafta içinde hastalık belirti vermez ya da belirtiler tanı koyacak kadar yeterli değildir. Bu nedenle
erken tanı ve tedavide gecikilmesi çocuklarda zeka geriliğine neden olur. Tiroit bezinin çalışmaması ya da doğuştan yokluğu yenidoğan döneminde en sık karşılaşılan endokrinolojik sorundur.''
Kılınç, yapılan çalışmaların tiroit yetmezliğinin sadece yüzde 10'un doğumdan sonraki ilk ayda, yüzde 35'inin 3 ay içinde, yüzde 70'inin ilk yıl içinde ve yüzde 100'ünün 3-4 yıl içinde tanımlandığını gösterdiğini ifade etti.
İlk ayda hastalığın yeterince belirti vermemesinin ya da bulguların yeterli olmamasının hastalıkla ilgili tarama programlarının geliştirilmesine neden olduğunu dile getiren Kılınç, bebeğin doğumundan sonra topuğundan alınacak kanın hastalığın erken teşhisi açısından büyük önem taşıdığını da vurguladı.
Kılınç, zamanında tanısı konulan hastalığın ilaçla çok kolay bir şekilde tedavi edilebildiğini kaydetti.
AA