BMC Dergisi’nde dün yayımlanan araştırmaya göre, sekiz yüksek gelirli ülkede depresyonun hayat boyunca etkin olma oranı yüzde 14.6 iken, sekiz
yoksul ülkede bu oran 11.1 olarak tespit edildi.
Ülkeler geneline bakıldığında depresyonun yaş, evlilik durumu ve gelir gibi sosyal faktörlerle bağlantılı olduğu ifade edildi. Örnek olarak, düşük ve ota gelirli ülkelerde ilk büyük depresyona maruz kalma yaşı 24. Yüksek gelirli ülkelerde ise bu yaş 25.7
Araştırmacılar, depresyonun zengin ülkelerde daha yaygın olmasının nedenini ise bu ülkelerdeki gelir dağılımının dengesiz olmasına bağladı. Ayrıca, depresyonun henüz kesin nedeni bilinmeyen, zenginlere özgü bir hastalık olabileceği ifade edildi.
Araştırmacılar, depresyonun kesin nedenlerini tespit ederek, her yıl dünyada 850 bin ölüme neden olan
Alzheimer hastalığındaki araştırmaları ilerletmeyi umuyor.
Araştırma kapsamında değerlendirmeye tabi tutulan 18 ülkede 89 bin 37 kişinin katıldığı anket düzenlendi. Sonuçlara göre en depresif zengin ve fakir ülkelerin sıralaması şöyle belirdi:
Yüksek gelirli ülkeler:
Japonya: yüzde 6.6
Almanya: yüzde 9.9
İtalya: yüzde 9.9
İsrail: yüzde 10.2
İspanya: yüzde 10.6
Belçika: yüzde 14.1
Yeni Zelanda: yüzde 17.8
Hollanda: yüzde 17.9
ABD: yüzde 19.2
Fransa: yüzde 21
Düşük ve orta gelirli ülkeler:
Çin: yüzde 6.5
Meksika: yüzde 8
Hindistan: yüzde 9
Güney Afrika: yüzde 9.8
Lübnan: yüzde 10.9
Kolombiya: yüzde 13.3
Ukrayna: yüzde 14.6
Brezilya: yüzde 18.4