Alzheimer hastalığının
damar sorunlarıyla ilişkisi konusunda 20 yıldan beri yaptığı çalışmalarla tanınan
Güney California Üniversitesi sinir bilimi uzmanlarından Dr.
Berislav Zlokovic başkanlığında yapılan bilimsel çalışma,
ApoE4 geninin, damar tıkanıklığı ve diğer sağlık durumlarında iltihaba yol açarak
kalp damar sistemi üzerinde sorunlar yaptığı bilinen silofilin A proteini ile ilişkili olduğunu saptadı.
Silofilin A'nın,
kalp damar hastalıkları ve karındaki bir damarın zayıflamış bir bölümünün balonlaşarak genişlemesi olarak tanımlanan karın anevrizmasında da benzer bir rol oynadığı biliniyordu.
ABD'deki Rochester ve Güney California üniversiteleriyle diğer kuruluşlardan bilim adamlarının, insanlarda iki kopyasının bulunmasının Alzheimer riskini 8 ila 10 kat artırdığı bilinen ApoE4 geninin nasıl Alzheimer hastalığına yol açtığını ortaya çıkarmak amacıyla yaptığı ortak çalışma,
Nature dergisinde yayımlandı.
Aratırmalarında vücuttaki silofilin A artışının,
beyin damarlarını çevreleyen hücrelerde bozulmaya yol açtığını belirlediklerini belirten Rochester Üniversitesi doktora sonrası
öğretim görevlilerinden Doktor Robert Bell, bu bulgunun Alzheimer ile mücadelede damarlarla ilgili yeni bir hedefin varlığını kanıtladığını vurguladı.
Araştırmacılar, ApoE4'ün, damar ile beyin arasındaki duvarı oluşturan ve beyin dokusuna girecek ve çıkacak maddeleri düzenlemekle görevli hücrelerde silofilin A proteininin çoğalmasına neden olduğunu ortaya koydu.
Bilim adamları peşpeşe gelen moleküler uyarımlar yaratan ApoE4'ün böylece beyin ile damarlar arasındaki duvarı zayıflatarak damarlarda sızıntıya yol açtığını kaydetti.
Bu durumun kandaki toksik maddenin beyne sızarak aralarında
hafıza ile ilişkili nöron hücrelerinin de bulunduğu beyin hücrelerinin zarar görmesine ve damarlar üzerinde
baskı oluşturarak beyindeki kan akışının büyük oranda azalmasına yol açtığına işaret edildi.
-Fareler üzerindeki
deney Alzheimer tedavisinde umut verdi-
Bilim adamları deney fareleri üzerinde yaptıkları araştırmada ApoE4 geni bulunan farelerdeki silofilin A miktarının, damar beyin duvarının korunmasında önemli bir unsur olan merkez sinir sistemindeki perisit hücresine sahip diğer farelerden 5 kat daha fazla olduğunu saptadı.
Araştırmacılar, silofilin A verilen her iki gruptaki farelerde de kan damarlarının öldüğünü, kan akışının tamamen durduğunu ve trombin, fibrin ile hemosiderin gibi zararlı maddelerin beyin dokusuna girdiğini gözlemledi.
ApoE4 genini iptal etmek veya silofilin A'yı baskılamak için siklosporin maddesi vermek suretiyle silofilin A'nın etki etmesine mani olan bilim adamları, farelerdeki durumun tersine döndüğünü belirledi.
Silofilin A'nın etki etmesinin engellendiği her iki grup farede de kan akışının normale döndüğü ve damarlardan beyine sızan sağlıksız toksik madde miktarının yüzde 80 oranında azaldığı görüldü.
ABD'deki nörolojik hastalıklar konusunda faaliyet gösteren ''National Institute of Neurological Disorders and Stroke'' ile yaşlanma konusunda çalışmalar yürüten ''National Institute of Aging' adlı hükümete bağlı kuruluşların maddi katkısıyla yapılan araştırmaya ''
Washington University School of Medicine'' tıp okulu ve İsveç'teki 'Karolinska Institutet' adlı kuruluştan çok sayıda
bilim adamı katkıda bulundu.