Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Elçin Aykutoğlu, çok çalışanın hastalığı olarak tanımladığı
boyun kireçlenmesini anlatıyor.
Boyun kireçlenmesi, boyun omurlarının ve aralarında bulunan
disk yapılarının yıpranması sonucu oluşan bir hastalık. Meydana gelen değişiklikler, omuriliğin geçtiği kanalı veya omurlar arasından çıkan sinirlerin geçtiği kanalları daraltarak sinirlerde bası oluşturuyor. Bu basıya bağlı olarak boyunda ve kollarda ağrı ve uyuşma ortaya çıkıyor. 40-50 yaş arasında şikayetler gelişmekle birlikte yaş ilerledikçe görülme sıklığı da artıyor.
DAHA ÇOK İLERİ YAŞTA GÖRÜLÜYOR
Boyun kireçlenmesinde en sık görülen şikayetin boyun ağrısı ve boyun hareketlerinde kısıtlılık olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabitasyon Uzmanı Dr. Elçin Aykutoğlu, ağrı şikayetinin sıklıkla boyun hareketleriyle artan, dinlenince azalan nitelikte geliştiğini belirterek şunları söylüyor: “ Boyun kireçlenmesinde sinir basısına bağlı olarak kol ağrısı, uyuşma, kas güçsüzlüğü ve duyu kusurları da ortaya çıkabiliyor.
Ağrı süresi uzadıkça uyku bozukluğu, depresyon şikayetleriyle karakterize kronik ağrı sendromu denilen tablo gelişiyor. Boyun içinden geçen damarların baskısına bağlı boyun harekletleriyle artan baş dönmesi şikayeti görülebiliyor. Daha çok ileri yaşta, fiziksel olarak ağır işlerde veya uzun süre aynı pozisyonda kalarak çalışanlarda, duruş bozukluğu ve ciddi omurga eğrilikleri (skolyoz) olan hastalarda boyun kireçlenmesi riski bulunuyor. Hastalığın tanısı genellikle muayeneyle konuyor. Ayrıca, bu bulgularını desteklemek için, boyun filmi, magnetik rezonans görüntüleme (MRI), bilgisayarlı
tomografi ve sinir ileti çalışmaları da yapılıyor.”
BOYUN KİREÇLENMESİNDE İLK ADIM AĞRIYI KONTROL ALTINA ALMAK
Boyun kireçlenmesinde öncelikle ilaç
tedavisiyle fizik tedavi ve rehabilitasyon programları
öneriliyor.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon programında sıcak
soğuk tedavileri, derin dokuları
ısıtıcı tedaviler ve elektrik tedavisi, kas spazmı ve kola yayılan ağrının azaltılması sağlıyor. Ağrı
kontrole alındıktan sonra boynun hareket açıklığını sağlamaya, kaslarını kuvvetlendirmeye ve duruşu düzeltmeye yönelik egzersiz programlarına başlanıyor. Bu yöntemlerle ağrısı azalmayan hastalarda girişimsel yöntemler uygulanıyor. Kas içi enjeksiyonlar, eklem ve sinir köküne yönelik enjeksiyonlar girişimsel yöntemler olarak uygulanabiliyor. Uygulanan tedavilere
yanıt alınamıyorsa ve ciddi sinir kökü ve omurilik basısı varsa hastaya cerrahi tedavi öneriliyor.
Boyun ağrısından korunmak için şunlara dikkat edin:
•
Bilgisayarla çalışırken boynun
doğal pozisyonunu bozmayacak şekilde ayarlamalar yapın. Bilgisayar kullanırken baş ve boyun dik ve gövdeyle aynı hizada olmalıdır. Sırtı destekleyen bir
sandalye kullanılmalıdır. Bilgisayarın durduğu
masa ile oturulan iskemlenin yüksekliği orantılı olmalıdır. Bilgisayar göz hizasına göre ne çok aşağıda ne çok yukarıda yer almalıdır. Monitörün üst hizası göz seviyesinde veya biraz aşağısında olmalıdır. Monitör ile göz arasında 50-65 cm mesafe olmalı ve monitör çalışırken tam karşınızda yer almalıdır.
• Uzun süre aynı pozisyonda kalmamaya özen gösterin. 30-40 dakikada bir pozisyon değiştirin, saat başı 5-10 dk mola verin.
• Sık
telefon görüşmesi yapıyorsanız,
kulaklık biçimindeki telefon ahizelerini
tercih edin.
• Uzun süre
taşıt kullanmaktan kaçının.
• Çok yüksek veya alçak
yastık kullanmamaya dikkat edin. Yastığın, boyun boşluğunu desteklemesine dikkat edin.
• Boyun bölgesine yönelik verilmiş egzersizleri her gün yapmaya özen gösterin.