Psikolog Sinem Gül
Şahin, "Kişiye distimi teşhisi koyabilmek için mutsuzluk belirtilerinin en az iki yıl devam etmesi gerek" diyor.
Distimi kelimesini daha önce hiç duymamış olabilirsiniz ama depresyon, pek çoğumuz için oldukça tanıdık bir
hastalık...
Depresyonun hafif ama uzun süre devam eden hali olarak tanımlanan 'distimi'; kendini sürekli mutsuz hisseden insanların kişilik özelliği zannedildiği için de güçlükle teşhis edilebiliyor.
ZAMAN ALIYOR
Cosmopolitan dergisi, sinsi bir şekilde seyreden distimi sorununu mercek altına aldı ve uzman
psikolog Sinem Gül Şahin; hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi:
Bir kişide "Distimik bozukluk var" denilebilmesi için mutsuzluk ve neşesizlik gibi semptomların, yetişkinlerde iki yıl, çocuk ve ergenlerde ise en az bir yıl sürmesi gerekiyor. Arada mutluymuş gibi hissedilen dönemler olsa bile bunlar iki aydan fazla sürmüyor. Sonra tekrar depresif sürece geçiliyor.
Bu iki yıllık süre boyunca kişinin majör depresyon (belirtileri çok net görülen ağır bir depresyon türü) geçirmemiş olması, "Bu kişide distimik bozukluk var" denebilmesi için gerekli bir ölçüt oluyor.
Distimi;
erken başlangıçlı ve geç başlangıçlı olarak ikiye ayrılıyor. 21 yaşından önce başlamışsa erken başlangıçlı, 21'den sonra başlamışsa geç başlangıçlı distimi olarak tanımlanıyor. Distiminin oluşumunda, hem genetik hem çevresel faktörlerin etkili olduğu görülüyor.
Semptomların hafif şiddette ve kronik olması, hastanın bunları kendi kişilik özelliği zannetmesine yol açıyor ve
tedavi için bir uzmana başvurmakta gecikiliyor. Tedavi edilmeyen distimi ise kendini fiziksel olarak ağrı, bitkinlik ve herhangi bir iç hastalığı şeklinde dışa vurabiliyor.
SADECE TERAPİ YETERLİ OLMUYOR
Distimi tedavisinde sadece terapi ya da sadece ilaç kullanımı yeterli değil. Böyle bir yaklaşım, iyileşme süresinin uzamasına veya hastalığın ileriki bir dönemde tekrar ortaya çıkışına neden olabilir.
HASTA SABIR GÖSTERMELİ
En ideal
tedavi yöntemi; bir psikiyatr kontrolünde, uygun ilaçların alımı ve bir uzman tarafından verilen terapi desteğinin paralel bir şekilde gitmesidir. Distimik bozukluğu olan kişinin terapideki devamlılığı ve sabrı, ilaçları uygun dozlarda ve düzgün kullanımı da iyileşme süreci için önemli.
Tedavi sonrası, depresyonun üstesinden gelebilenler; yaşamdan zevk alıp hayatın iyi ve kötü yönleriyle yüzleşebiliyor.