Türkiye'nin dört bir yanını etkisi altına alan
kar yağışı beraberinde bazı sorunların yaşanmasına sebep oluyor. Özellikle karın ardından güneşin açması, önlem alınmazsa kar körlüğüne davetiye çıkarıyor. Kar körlüğünün güneşten gelen ultraviole ışınlarının kar ya da buzla kaplı alanlarda yansıyarak cilt yanığı gibi gözün
kornea tabakasında
çatlama oluşturabileceği ifade ediliyor.
Dünyagöz
Ataköy Hastanesi'nden Op. Dr.
Haluk Talu, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: "Gözde belirtiler güneşle temastan 6 ile 12 saat sonra başlıyor. İlk belirtisi gözde kum tanesi varmış gibi batmalar oluyor. Rahatsızlık, ağrı, ışığa karşı aşırı derecede hassaslaşma oluyor ve gözlerden sürekli yaş geliyor. Kapaklar istemsiz kasılıyor ve görme azalması yaşanıyor."
Kar körlüğünün etkisini birkaç gün içerisinde yitirdiğini belirten Talu, hastalığın
tedavi edilmediği takdirde gözde yarattığı ağrılarının rahatsız edici boyutlara ulaşacağını dile getirdi. Talu, "Öncelikle gözün mümkünse tuzlu, suyla yıkanması ve yoğun göz yaşı tedavisi gerekiyor. Göz pansumanla kapatılabilir ya da göz kapaklarının üzerine
soğuk kompres uygulanabilir. Ancak kesinlikle göz kapakları oluşturulmamalıdır." diye konuştu.
Kar körlüğüne karşı alınacak en etkin önlemin yüzde yüz ultraviole koruyuculuğu özellikli güneş
gözlükleri kullanmak olduğunu aktaran Talu, kar körlüğüne karşı şu uyarılarda bulundu: "
Işık yansımasına çıplak gözle bakılmamalı. Gözlük olmadığı zamanlarda ise gözün karla temas etmesini önlemek için mümkün olduğunca etrafta bulunan koyu renklere bakılmalı. Ayrıca göz kuruluğu olduğu bilinen kişilerin soğuk havalarda
gözyaşı tedavilerini
ihmal etmemeleri gereklidir."
(CİHAN)