Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve
Araştırma Hastanesinde hiper
tansiyon hastası iki kişinin ''Renal Arter Ablasyonu'' yöntemiyle sağlığına kavuştuğu bildirildi.
Hastanenin Kardiyoloji Bölümünde
Uzman Dr. Hasan Arı, yöntemle ilgili düzenlenen basın toplantısında, ''Renal Arter Ablasyonu''nun, dirençli
hipertansiyon tedavisinde uygulanan yeni bir yöntem olduğunu söyledi.
Bu yöntemin, böbrek
damarlarının üzerinden geçen ve böbrekten tansiyonunun yükselmesine neden olan maddelerin salgılanmasını sağlayan sinirlerin yakılması işlemi olduğunu ifade eden Arı, ''İşlem kasıktan atardamara konulan bir kılıf ile uygulanıyor. Bu kılıftan girilen bir kateter, böbrek damarına yerleştirilir ve böbrek damarlarına radyofrekans enerji ile ablasyon uygulanır'' dedi.
Operasyonun 30-45 dakika sürdüğünü anlatan Dr. Arı, tedavinin başarı ihtimalinin yüzde 80-90 civarında olduğunu bildirdi. Yöntemin 3 yılda dünya genelinde 2 binden fazla hastaya uygulandığını dile getiren Arı, şöyle devam etti:
''İşlemle ilişkili komplikasyon riski yüzde 1 veya 2 gibi çok düşük bir orandadır. Maliyet konusuna gelince, Sosyal
Güvenlik Kurumu operasyonu karşılamıyor. Hastaya yaklaşık
maliyeti 15 bin lira civarında. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu işlemde kullanılmak üzere 5 adet kateter aldı. Kliniğimize başvuran ve işlem için uygun olan ilk 5 hastaya bu işlem ücretsiz olarak yapılacak.''
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Melek ise hipertansiyonun kan basıncının
kalp,
beyin, böbrek ve göz gibi
hedef organlarda
hasar oluşturma riskini artıracak düzeylere yükselmesi olarak tanımladı.
Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olan bu rahatsızlığın beyin kanamasına, felce, kalp yetersizliğine, kalp krizine, aort damarında yırtılmaya, görme bozukluklarına ve böbrek yetersizliğine neden olabildiğini dile getiren Melek, şunları kaydetti:
''Hipertansiyon tedavisindeki ilk ve en önemli basamak
yaşam tarzı yani tuz kısıtlaması, düzenli egzersiz ve kilo verilmesidir. Bu değişikliklere ek olarak antihipertansif ilaç tedavisi uygulanır. Ancak bazı hastalarda bu tedaviler ile de tansiyon
kontrol altına alınamayabilir. Bu dirençli hipertansiyon olduğunu gösterir. Yaşam tarzı değişiklikleri, uygun doz ve kombinasyonda üç ve daha fazla tansiyon ilacının alınmasına rağmen kontrol altına alınamıyorsa dirençli hipertansiyon diyoruz. Dirençli hipertansiyon, hipertansiyon hastalarının yaklaşık yüzde 10'unda görülüyor.''
Hipertansiyon hastası Adem Çelik ise ''Renal Arter Ablasyonu'' yöntemiyle tedavi olduğunu belirterek, ''Yaklaşık 8 yıldan beri dirençli hipertansiyon hastasıyım. Bir çok klinikte tedavi merkezlerinde tedavi oldum. 6 farklı ilaç kullanmama rağmen tansiyonum 24-25'lerde seyrediyordu. En son Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldim. Hocam ve uzman doktorlar sayesinde uygulamaya alındım. Tansiyonum şu an çok iyi, kendimi çok iyi hissediyorum'' diye konuştu.
Tedavi gören bir diğer hasta Fuat Öziş ise 15 yıllık tansiyon hastası olduğunu vurgulayarak, ''Hastalıktan dolayı sağ gözümü kaybettim, sol gözüm ise yüzde 20 görüyor. Aldığım ilaçlar hiç bir şekilde tansiyonumu düşürmedi. Geçen hafta girdiğim operasyonla bir haftada faydasını gördüm. İlk defa sabah kalktığında tansiyonunun düşük olduğunu gördüm'' dedi.
AA