Avrupa'daki müzik listelerinde 'kendimi seviyorum' isimli parçasıyla haftalarca üst sıralarda yer alan şarkıcı Serhat Hacıpaşalıoğlu, Eurovision şarkı yarışmasında San Marino'yu temsil edecek. Yarışmada göstereceği performansın San Marino kadar Türkiye'yi de mutlu edeceğine inandığını belirten Hacıpaşalıoğlu, San Marino'dan önce TRT ile irtibata geçtiklerini ancak cevap alamadıklarını söyledi.

Türkiye'nin geçen yıllarda çok defa katıldığı ancak sonradan yer almadığı Eurovision şarkı yarışması bu yıl 61. kez düzenleniyor. İsveç'in başkenti Stockholm'da gerçekleştirilecek yarışma, Türkiye için ayrı bir anlam taşıyor. Türkiye resmi olarak yarışmada yer almayacak ama San Marino, yarışmada kendisini temsil etmesi için Türk şarkıcı Serhat Hacıpaşalıoğlu ile anlaştı. Yakın dönemde Avrupa müzik listelerinde bir numaraya kadar yükselen Je M'adore (kendimi seviyorum) isimli şarkı ile büyük başarı gösteren şarkıcı, San Marinolu organizatörleri harekete geçirdi. Şarkıcı ile anlaşan ülke, şarkıcının şimdi yarışmada göstereceği performansı bekliyor.

Şarkıcı ilk elemeleri 10-12 Mayıs 2016 tarihlerinde yarı finalde yapacak. Buradan başarı ile çıkarsa finalde yarışma hakkı kazanacak Hacıpaşalıoğlu, 14 Mayıs 2016 tarihinde San Marino adına finalde zirveyi zorlamaya çalışacak.

Yarışma ve yarışmaya katılım sürecini Feriye'de düzenlenen bir basın toplantısında anlatan Hacıpaşalıoğlu, Avrupa'daki başarısının San Marino ekibinin dikkatini çektiğini ve kendisiyle irtibata geçilerek bu teklifin iletildiğini açıkladı. Hacıpaşalıoğlu, "Avrupa'da bir yıldız arayışı içindeydiler ve benim Almanya'daki menajerim ve şirketimle bağlantıya geçiyorlar. Böyle bir teklif geldi ve Ekim ayında bunu konuşmaya başladık. Karşılıklı beklentilerimizi, neler yapabileceğimizi masaya koyduk ve sonunda el sıkıştık." dedi.

Şarkıcı, yarışma süreci ve çalışmalarına ilişkin İstanbul'da düzenlendiği basın toplantısında hem San Marino adına katılımı hem de Türkiye için yaptığı başvuru konularını anlattı. Avrupa'daki başarısı sonrası San Marinolu yetkililerin, şirketiyle irtibata geçerek böyle bir teklif sunduğunu anlatan Hacıpaşalıoğlu, "Karşılıklı olarak beklentilerimizi sunduk, ne yapabileceğimizi konuştuk. Ekim ayında bunu konuşmaya başladık ve sonunda el sıkıştık." dedi. Hacıpaşalıoğlu, yarışmaya katılacağı şarkı dilinin İngilizce olacağını düşündüklerini ancak son kararın verilmediğini ifade etti.

'TÜRKİYE'NİN OLMAMASI BENİ ÜZDÜ'

Türkiye'nin bu yarışmada olmamasının kendisini üzdüğünü belirten şarkıcı, "Sanat ortamları bütün ülkeleri kaynaştırıp birleştiren, politik yaklaşımlardan uzaklaşmış çok daha temiz ve naif şekilde bir araya getiren ortamlardır. Türkiye'nin burada olması kendi imajımız açısından da çok değerlidir diye düşünüyorum. Türkiye bu yarışmada aslında çok sevilen ve merakla beklenen bir ülkedir. Ben mesela sonuncu olmasına rağmen Semiha Yankı'nın Seninle Bir Dakika isimli şarkısını çok beğenirim. Katılım konusunda farklı nedenler olabilir, sonuçta bir yayın kurumu buna karar veriyor. Kendi nedenleri vardır, onu da saygıyla karşılamak lazım. Ama ümit ediyorum ki Türkiye bu yıl bu vesileyle, gelecek yılda Türkiye olarak yer alır." şeklinde konuştu.

Yarışmaya daha sonra Türkiye adına bir teklif gelmesilmesi durumunda elbette katılmayı düşünebileceğini söyleyen şarkıcı şöyle devam etti: "Bunlar düşünülebilir ama bu tip çalışmalarda ben geçmişte yaptığım bir şeyi tekrarlamaktan yana değilim. Bunun yanında hayatta hiç bir şeye de imkansız dememeyi öğrendim."

Hacıpaşalıoğlu, yarışmaya Türkiye adına katılma konusunda TRT üzerinden yaptığı girişimi de anlattı. Yazılı olarak TRT ile irtibata geçtiklerini ancak bütün girişimlerine karşı cevap bile alamadıklarını ifade eden şarkıcı, «Bana bu teklif geldiğinde benim Almanya'daki şirketim TRT'yazılı olarak hem e-mail, hem de müzik dairesine ve genel müdürlüğe, eğer Türkiye yarışmaya katılmayı düşünüyorsa bizi de değerlendirin şeklinde ciddi bir yazışma oldu. Ama herhangi bir cevap gelmedi. Arkasından da zaten Türkiye yarışmaya katılmayacağını duyurdu. 7 Ekim'de TRT ile tek taraflı yazışmalar oldu. Her kurumun tercih ettiği bir davranış biçimi olabilir. Herkesin tercihine saygı duymak gerekiyor. Biz üzerimize düşeni yaptığımıza inanıyoruz. Çünkü çok ayrıntılı bir dosya iletildi kendilerine. Ama taktirleri zaten bu sene yarışmaya katılmamakmış." dedi.

Hacıpaşalıoğlu, yarışmaya katılım konusunda benzer bir durumun İstanbul'da bir şarkıcının başına gelmesi durumunda büyük etki yapacağı ancak kendisinin daha mütevazi davrandığı yönündeki değerlendirmeye ise şöyle cevap verdi: "Bu noktaya gelmekten tabii ki büyük gurur duyuyorum. Başarımın kendi ülkemde de taktir edilmesinden büyük keyif duyarım. Ama Türkiye'nin de kendine özgü kuralları olduğunu biliyoruz. Bu konuda biraz daha ağır davranıyor olabilirim." ifadesini kullandı.

'NE MESAJ VERİRİM BİLMİYORUM'

43 ülkenin temsilcisinin kazanmak için yarışacağını belirten şarkıcı, başarısızlık ya da başarının şu anda kafasında olmadığını belirtti. Eurovision'nun hayatın başlangıcı ya da sonu olmadığını belirten Hacıpaşalıoğlu, "Türkiye'de ve dünyada gündem çok çabuk değişiyor. 14 Mayıs günü nasıl bir mesaj veririm bilmiyorum ama inşallah o anı yaşarız. Türkiye yarışmayı bence bu sene izleyecek. Şarkımı zaten sadece Türkler, sadece Almanlar şeklinde yapmıyorum. Eurovision şarkı yarışmasında böyle bir tuzağa düşmek büyük hata olur. Popüler bir müzik yapıyoruz ve bunun da hedefine ulaşmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.


CİHAN