Anayasa Mahkemesi (AYM), 2012'de Şanlıurfa Ceza İnfaz Kurumu'nda meydana gelen yangın ile ilgili olarak yaşamı koruma yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
M.E, 2012'de Şanlıurfa Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda meydana gelen ve 13 kişinin öldüğü yangında oğlunu kaybetti. Oğlunun yangının çıkmasından 10 gün önce idareye dilekçe vererek koğuşunu değiştirmek istediğini ve savcılık tarafından bu konu ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadığını ileri sürdü. Söz konusu olayda yaşam hakkının ihlal edildiğini savunan M.E, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
AYM'nın gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı: "Devletin olası bir tehlike anında bu kişilerin güvenliğinin yeterli ölçüde sağlanması konusunda gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Şanlıurfa Ceza İnfaz Kurumu'nda meydana gelen yangın açısından da somut olayın mevcut koşullarına bakıldığında yangın ihtimaline karşı etkili bir müdahalenin sağlanması ile tutuklu ve hükümlülerin tehlike alanlarından bir an önce uzaklaştırılması konusunda öngörülmesi beklenebilecek bazı eksikliklere rastlanmaktadır.
Somut olayda meydana gelen yangının mevcut koşullarına bakıldığında yangın ihtimaline karşı etkili bir müdahalenin sağlanması ile tutuklu ve hükümlülerin tehlike anından bir an önce uzaklaştırılması konusunda öngörülmesi beklenebilecek bazı eksikliklere bağlı olarak devletin kontrolü altında bulunan tutuklu ve hükümlülerin yaşam haklarının korunması noktasında ciddi ihmallerin bulunduğu tespit edilmiştir."
AYM, başvurucunun anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkı kapsamında yaşamı koruma yükümlülüğü ile etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verdi. AYM ayrıca kararın bir örneğinin Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve bilgi edinmesi için Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine hükmetti.
CİHAN