SERBEST KÜRSÜ
Artık inancım tam!
Erdoğan'ı destekleme yarışında bulunuyor insanlar, hatta tüm dünya.
Hata, günah fark etmiyor.
Sevap olup olmaması da önemli değil.
Kimi çıkar yarışması kimi sevme yarışması kimi de zarar görmeme yarışmasından.
Son ABD Trump kararı açıklanana kadar, aslında sönmeye başlayan Erdoğan ve yandaşları tekrar cilalandı ve patladı. Daha doğrusu patlatıldı.
Birinci One Minute vak'ası nasıl hormonlu idiyse ve Erdoğan'a puan kazandırdı ise ikinci One Minute vakası ile de hormonuna hormon katarak büyütüldü ve patlatıldı.
ABD'nin Kudüs kararını en çok kullanan lider Erdoğan oldu.
Dünyanın tamamı Trump'un karşısında yer alıp BM'de bir olurken havuz medyası sanki Erdogan'ın girişimiyle ABD'nin karşısında yer almasını sağlamış gibi hava verdi.
Ortada İslam İşbirliği Teşkilatı kararı var. İslam ülkeleri bir araya geldi ve ABD'nin Kudüs kararını eleştiren bir karar aldı.
Bu da sanki Erdoğan'ın başarısı gibi sunuldu kamuoyuna.
Ve arkasından il il gezmeye başladı Erdoğan ve kabinesi..
Ne olursunuz dua edin liderimize ve bize, ve bizi yalnız bırakmayın.
Allah bizi başarılı eylesin duanızla yardımcı olun filan.
Tabi yakında açıklanacak Reza kararından sonra da millete diyecekleri aynı.
Bizi ABD karşısında yalnız bırakmayın.
Tek bir şey kaldı Reza davasından da Erdoğan en az zararla kurtulursa islam dünyasının one minütlü halifesi olacak.
Tabi yolsuzluk hırsızlık değildir uydurması ile insanlık! tarihine parlak! harflerle adını yazdıran Karaman hoca, hırsızlık utanılacak bir şey değildir ve yönetici güçlü olmalıdır fetvası ve rahatlaması ile de yüzünü daha da parlatabilir Erdoğan'ın.
Erdoğan hırsızlık, yolsuzluk alavere dalavere, yalan, talan, herkese hakaret ile bu kadar gündemde tutuluyor ve medya tarafından destekleniyorsa ayrıca dünya tarafından da destekleniyorsa garip karşılamak gerekmiyor mu?
Herkes yanında ise daha başarılı olması gerekmiyor mu?
Ya da zaman zaman sahte düşmanlarla kendisine saldırılıyor imajı verilerek parlatma şeaslarına mı tabi tutuluyor?
10 milyona yaklaşan işsiz ordusu ve 450 milyar dolar civarında borcu ile Türkiye ne üretiyor.
Ne tüketiyor?
Aslında güveni tüketiyor.
Kendine olan güven olmayınca insanlar üretmiyor.
Tüketim toplumu ile üretmeden sahte alkışlarla insanlar oyalanıyor ve karın tokluğuna devlet yardımlarıyla geçiniyor.
Demirperde ülkelerinde devlet hava, su, gaz, elektrik gibi yaşam için gerekli olan şeyleri bedava vermiş ve üretim neredeyse durmuştu.
Türkiye'nin gittiği nokta da o.
Ama bunları söylemek hormonlu iktidar için bir kızma vesilesi.
Kızılan insanların hapislere girme vesilesi.
Erdoğan bir canlının vücuduna onu hissettirmeden giren ve yavaş yavaş onu emerek bitiren, sömüren bir asalak'a benziyor.
Ama şu an şapkadan tavşan çıkartmada mahir bir lider ve onu parlatan iç dış odaklar tavşanları sıra sıra sıralamış durumdalar.
Millet uyandığında parazitin içini bitirip posasını bıraktığı gibi ülkeyi kendi haline terk edildiğini anlayacak.
Ama şapkalar ve tavşanlar millet uyanana kadar devam edeceğe benziyor.
*Bir okuyucu