Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Hiçkimse şunu unutmasın. Bu topraklarda umusuzluğun yeşermesine asla izin vermeyeceğiz. Bu toprakların ruhunda umut, gelecek, beraberlik, kucaklaşma vardır. Bunu yapacağız.
Bu ülkenin geleceğini inşa edeceğiz. Bu ülkede demokrasiyi inşa edeceğiz. Bunları yapmaya kararlıyız. Hiçkimsenin inancını, yaşam tarzını siyasete malzeme etmeyeceğiz. İnsana insanca bakacağız, Allah'ın yarattığı en değerli varlık olarak bakacağız. İnsana hizmet etmekten onur duyacağız.
Biz hayatta olduğumuz sürece, mücadele ettiği sürece SADAT ve benzerlerinden asla çekinmeyin, korkmayın. Çünkü biz Kuvayı Milliyeciyiz. milliyetçi, ülkücü kardeşlerime de seslendim.
"SIRA VATANDAŞI SUÇLAMAYA GELDİ"
Şimdi sıra vatandaşı suçlamaya geldi. 'Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var' diyor. ‘Yani vatandaşlar doları tasarruf olarak tutuyorlar. E bu da onların suçu, bizim suçumuz değil.’ Bir devlet böyle yönetilemez. Acaba Erdoğan hiç düşünüyor mu, ya doları neden tasarruf olarak tutuyorlar. Senin yarattığın tablo dolayısıyla, tasarrufunu koruyayım diye… Sen hiç kendine sordun mu; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından neden dolarla borçlandın?
"BU İKTİDARI HEP BİRLİKTE GÖNDERECEĞİZ, TEPEDEKİNİ DE EMEKLİ EDECEĞİZ"
(Bakan Nebati'nin "Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor" ifadesine) Bir ülkenin hazine ve maliye bakanı var olan sistemden dar gelirlerin zarar gördüğünü itiraf ediyor ve bu zarar aynen devam ediyorsa hiçbir önlem alınmıyorsa bu iktidar kendi kuyusunu kazıyor demektir.
Bu iktidarı hep birlikte göndereceğiz tepedekini de emekli edeceğiz. Zalim sarayında oturur halkı görmezmiş. Halkı için çalışan kişiye saygı duyarız. Ama sarayda oturup fakirden alıp bir avuç tefeciye dünyanın kaynağını aktarıyorsan senin bu memlekete hiçbir faydan artık olamaz. Hele hele evlatların buralardan malları alıp Amerika’ya götürüyorsa senin bu ülkeye faydan olmaz.
Cumhuriyet tarihinin en büyük kaynak transferini yaşıyoruz. Büyük ihalelere çağıyorlar sana verdim diyor ihaleyi. Kanunların hiçbir önemi yok. Biz bunlara beşli çete diyoruz. İkincisi tamam ben yapacağım ama bankalar bana para vermiyor. Doları avroyu nereden alacağım? yurt dışından.
Bu saray beslemelerine aynı zamanda Hazine'yi garanti ediyorlar. Üçüncüsü, gelir garantisi veriyorlar. Şimdi yap işlet devret. Dördüncü, dolar bazında aldım Amerika'da enflasyon acaba onu da bizim vatandaşların sırtına yıksak mı diyorlar. Evet yıkalım diyorlar. Yani gelir garantisinin dışında enflasyon garantisi de veriliyor. Ya iktidar değişirse ne olur diyorlar. İktidar değişirse yetkili İngiliz mahkemeleri olsun diyorlar. Hepinizin huzurunda söz veriyorum ister İngiliz İster Amerikan ister Japonya mahkemelerini nereyi yetkili kılarsanız kılın burnunuzdan fitil fitil getireceğim. O0 hakkı alıp bu millete teslim edeceğim. Daha yetmiyor diyorlar ki parayı ihaleyi garantiyi aldık e ben dağıttım bu parayı, meraklanma diyor sana ayrıca ek gelir garantisi veriyorum diyor. Örnek vereyim Kuzey Marmara Otoyolu'nun Kurtköy Akyazı kesimi sözleşme süresi 2222 gün uzatıldı.
"BÖYLE SOYGUN GÖRÜLMEDİ"
Atatürk Havalimanı’nı çalıştırmama sözü almışlar. Sözleşmeye hüküm koymuşlar, ‘İstanbul’un Trakya yakasında ikinci bir havalimanı çalıştırılmayacak’ diye. Orada duruyor, boş. Çalıştırmıyorlar, beyler kazanacak… 22 milyara mal et, 59 milyar TL dolar elde et. Böyle bir soygun dünyanın hiçbir yerinde görülmedi."