Öyle ki, geçenlerde Kulüp Başkanı Göksel Gümüşdağ, çok değil daha 3-5 gün önce, “Siyaset bizi desteklemiyor” açıklamasını yaptı. Hatta, “Siyaset bizi desteklese İstanbul Büyükşehir Belediyespor olarak küme düşmüştük, o zaman düşmezdik” dedi. İnanan oldu, inanmayan oldu Göksel Bey’e... Ne var ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pazar akşamı TRT’de katıldığı bir programda, Başakşehir, nam-ı diğer İBB Spor ile kullandığı, “Başakşehir çok çok başarılı onunla övünüyorum çünkü kurduğum takım. Belediye başkanlığım döneminde kurduk, oradan tırmandı buralara kadar geldi” ifadesi konuyla ilgili kafalardaki tüm soru işaretlerini ortadan kaldırdı. Evet, Başakşehir FK, “AKP iktidarının takımı”ydı. Erdoğan’ın tam da Antalyaspor-Beşiktaş maçı oynanırken sarf ettiği bu sözler, aslında en yakın rakibiyle arasındaki puan farkını 8’e çıkaran Başakşehir FK’nın şampiyonluğunu da büyük ölçüde perçinliyor. Çünkü, üzerinde yaşadığımız topraklar, kıymeti kendinden menkul bir coğrafya. Ve insanımız her zaman için güçlünün, kazananın yanında. Hele hele Cumhurbaşkanı’nın, “Başakşehir’le övünüyorum” sözünden, “vaziyet” çıkaranları düşünürseniz Turuncu-Lacivertli ekibin yakaldığı avantajı rahatlıkla tahmin edebilirsiniz! TFF’nin ve MHK’nin sezon başından beri Başakşehir’in canını -neredeyse- hiç yakmadığı da düşünülürse Süper Lig’in sonucu şimdiden bellidir.

Kulüp Başkanı Gümüşdağ’ın ısrarla “Siyasi destek almıyor” dediği Başakşehirspor, aslında son 16-17 yıldır Türkiye’de esen AKP rüzgârının en fazla dikkat çeken projesi. Öncelikle söz konusu kulübün, Süper Lig’e çıktığı 2014 yılında İBB iştirakiyken, Küçükçekmece Meclis üyesi ve İBB Başkanvekili Göksel Gümüşdağ’a 7 milyon lira gibi cüzi bir ücrete devri, bu siyasi projenin ilk adımı oldu. Ticaret Sicil Gazetesi’nin 10.06.2014 tarihli 8557 sayılı nüshasına göre Göksel Gümüşdağ ve 6 arkadaşı tarafından kurulan 7 milyonluk bir sermaye şirketine dönüştü kulüp. Mustafa Saral, Mehmet Nuri Ersoy, Ömer Faruk Ayvacı, Mahmut Volkan Sarıhan, Mesut Altan, Kaan Şahin diğer hissedarlar olarak ön plana çıkarken, AKP, CHP ve MHP’den oluşan İBB Meclisi’nin onayı bile alınmadı bu devirde. İşte o tarihten sonra Başakşehir’e piyango üstüne piyango vurdu. Açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın forma giydiği dostluk maçıyla yapılan 20 bin kişilik yeni bir stadın anahtarını teslim alan Başakşehir, birdenbire AKP’ye yakın tüm firmaların sponsorluk için yarıştığı mecra haline geldi. Özellikle AKP döneminde yıldızı parlayan Kalyon İnşaat, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sahibi bulunduğu Medipol Sağlık Grubu, İBB iştirakleri (İgdaş, Halk Ekmek vb.), 3. İstanbul İnşaat Grubu Başakşehir’e nakdi ve ayni desteklerde bulundu. BaşakşehirFK’nin yönetimindeki Mehmet Nuri Ersoy’un sonradan turizm bakanı olması, Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP ve kulüp arasındaki bağların ne denli güçlü olduğunun kanıtı gibiydi.

Başakşehir Süper Lig’de oynadığı 20 maçta 2.2 puan ortalaması ile 44 puana ulaşırken, Kulüp Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın uygulamaya koydurduğu VAR (Video Hakem Sistemi) uygulaması liderin canını sadece 1 kez yaktı. Bu süreçte G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş, Trabzon ve Bursaspor video hakem uygulaması ile inanılmaz puanlar bırakırken Başakşehir sadece berabere kaldığı Fenerbahçe maçında tartışmalı bir ofsayt pozisyonu nedeniyle hak kaybına uğradı. Ayrıca sezon başından beri hakemler ve TFF kurulları hem taktir haklarını Başakşehir lehine kullandılar, hem de olası cezalarda söz konusu kulübe “alt sınırdan” cezalar verdiler.

Ortalama 2 bin 400 seyirciye oynayan, ürün satış geliri olmayan, günlük maç hasılatı ile stadın masraflarını bile karşılayamayan Başakşehir’in, ara transferde kadrosuna kattığı Robinho, Demba Ba, Serdar Taşçı ve Kudryashov’un yanı sıra yıllık maliyeti 4 milyon Avro olan Arda, Adebayor, Clichy, Caiçara gibi yıldızlara nasıl para yetiştirdiği konusu ise soru işareti. Başakşehir yetkilileri bu harcamaların 15 milyon Avro karşılığı Roma’ya satılan Cengiz Ünder transferi ile karşılandığını açıklasa da futbol dünyası bu konuda tatmin olmadı. Çünkü Cengiz’den gelen paranın yüzde 25’i yetiştirici kulüp Altınordu’ya gitmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başakşehir’le ilgili son açıklamaları, gazete ve TV’lerde fazlaca yer bulmadı. Ne var ki, Türkiye’nin özgürce görüş belirttiği Twitter, Facebook, Instagram gibi mecralarda özellikle Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonsporlu taraftarlar, “FutboldaSiyasetOlmaz” etiketi ile tepkilerini ortaya koydular. Kulüplerin kongre üyeleri ve eski yöneticileri, şampiyonluk yarışı bu denli kızışmışken, Cumhurbaşkanı’nın Başakşehir’i desteklemesinin, futboldaki adalet duygusunu sarsacağını açık bir dille ifade ettiler.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Süper Lig’de şampiyonluğa oynayan, Başakşehir kulübü için, “Başakşehir’i biz kurduk’’ diyerek destek vermesi, CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya’nın tepkisine neden oldu. Kaya, “Bu açıklama proje takımı iddialarının itirafıdır. Saray bir kulübü, biz Süper Lig’in 17 kulübünü savunuyoruz. Başakşehir Futbol Takımı, gerek siyaset ve gerekse siyasetin yönlendirmeleriyle iktidara yakın büyük şirketlerin reklam destekleriyle ayakta tutulmaktadır. Türkiye’nin büyük kulüpleri, hatta İstanbul’un köklü semt kulüpleri büyük ekonomik zorluklar içinde UEFA kuralları nedeniyle Avrupa kupalarından men edilme korkusu yaşarken, bilinen tek geliri TFF’nin ödediği isim hakkı ve naklen yayın bedeli olan Başakşehir on milyonlarca dolar harcayarak art arda transferler gerçekleştirmektedir. Başakşehir’in parasal kaynakları kamuoyuna açıklanmadığı için karanlıktır. Kulübün şampiyon yapılarak, piyasa değeri artırılıp Katar ya da başka bir Arap sermaye grubuna satılıp büyük kârlar elde edileceği iddia edilmektedir” dedi.

 

TBMM’de!

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Başakşehir’in kollandığı iddialarını TBMM’ye taşıdı ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’na yanıtlanması için soru önergesi verdi. Hakverdi, “Başakşehir’in sponsorlarına kamu ihalelerinde ayrıcalık sağlanıyor mu? Başakşehir’in AKP projesi olduğu doğru mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kulübe desteği etik mi” sorularını iletti.