Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve Büyük Birlik Partisi eski Genel Başkanı Mustafa Destici, gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Her iki lider de toplantıda basın mensuplarının sorularını cevapladı. "Gazeteci ve polislerin tahliyesi kararının çıkmasından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın HSYK hakkındaki 'geç kaldı' sözleri, HSYK'nın özür dilemesi ve hızlı bir şekilde o kararları almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kamalak, şu cevabı verdi: "Devlete biat hukuki bir kavram değil, devlete tabi olma kuralı var tabi. Ama hangi devlet? Devlet milleti bir bütün olarak kucaklamak durumunda. Devlet dediğimiz şey farazi bir varlıktır. Devlet de tüzel kişidir. Tüzel kişiyi temsil edenler halk adına millet adına hareket etmesi lazım. Gerilim ülkeyi böler. Bunun sonu da gerenler bakımından bile zararla sonuçlanır. Apartman sakinleri birbirine tahammül etmeli. Her bir daire sahibi de komşunun hakkına azami derecede riayet etmelidir. Anayasanın 104. maddesine göre cumhurbaşkanının asli görevi ülkenin bütün kurumları arasında bir uyum sağlamaktır. Bu uyum dalga dalga vatandaşlara sirayet edecek."

Büyük Birlik Partisi eski Genel Başkanı Destici de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ayrılması gerektiğini söyledi. Şu andaki HSYK üyeleri arasında ayrışma meydana geldiğini söyleyen Destici, "Onun için HSYK seçimlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bir seçim daha kaldırabileceğini düşünmüyorum. Yargı içindeki bölünme hesap sorma, öc alma duygusuna da dönüşüyor. Tahliye kararını veren hakimler tutuklanabilir önümüzdeki günlerde. Çünkü bir terör örgütü şu anda icat edildi. Neticede bu hakimler tutuklansa da şaşırmam. İş, hakimlerin, savcıların tutuklanacağı bir döneme doğru da gidiyor. Bu tür kararı kimse almasın, vermesi gibi bir sindirme politikasının bir sonucu olarak, bunları da görebiliriz." dedi.

Destici, 5 bin polisin tayin edilmesi konusunu da değerlendiren Destici, "Polise ve emekli edilenlere yapılan bir hak gaspıdır. Milli ittifak iktidarında biz bu hak gaspına uğrayanlara hakkını da iade edeceğiz. 5 bin polisin tayini de neye göre yapılıyor. Öyle bir şey oldu ki bütün polisleri göndermek istiyorsanız paralel damgası vurarak... 3 bin polisin listesini açıklasınlar bakalım, paralel mi görelim. O polislerin içinde her görüşten insan var." diye konuştu.

Ekonomik vaatlerle ilgili kaynağın ne olduğunun sorulduğunu kaydeden Kamalak, "Mevcut iktidar 12 yıllık süre içerisinde tam 600 milyar lira faiz ödemiştir. Kaynağı nereden bulmuş, ceplerinden mi ödemişler? Babalarının çiftliğinden mi ödemişler? Şu an yürürlükte bulunan 2015 yılı bütçesine tam 54 milyar lira faiz ödeneği koymuştur. Ana para değil faiz için. Kaynağı nereden bulacaklar? Kaldı ki bu ülke zengindir. Ancak paylaşım adil değil. Kaynaklar devamlı çarçur ediliyor, belirli alanlara kanalize ediliyor. Biz yolsuzluğun üzerine üzerine gideceğiz. Aksaray diye bilinen beton yığını var ya, mühendislerin ifadesine göre en az 10 milyar lira. Günlük elektrik gideri 40 bin lira." şeklinde konuştu.

Destici, bu sırada Cumhurbaşkanlığı Sarayı masraflarıyla ilgili bilgi vermek için söz aldı. Destici, "Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın bahçe süslemelerinde kullanılmak üzere Hollanda'dan 60 tır dolusu ağaç ve çiçek bu gece Türkiye'ye girdi. Bir TIR'ın maliyeti 23 bin Euro." dedi.

Daha sonra sözlerine devam eden Kamalak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanlış bilgilendirilmesi sonucu az kalsın 2 bakan ile Merkez Bankası Başkanı'nın vatan haini ilan edileceğini söyledi. Kamalak, "Ortaya bir polemik çıktı. Ama o arada tartışma münasebetiyle dolar 35 kuruş pahalılaştı. Sayın Cumhurbaşkanımız o polemiği tatlıya bağladıklarını söylediler ama ülkeye faturası tam 151 milyar 200 milyon lira oldu." ifadesinde bulundu.

İttifakın kamuoyunda nasıl bir oy potansiyeline sahip olduğuyla ilgili bir soruya, Destici, "Mart ayında metropolün yaptığı bir araştırmada her iki partinin mevcut oy durumu, mevcut potansiyeli ve maksimum potansiyel seçmen eğilimlerini gördük. Orada her iki partinin mevcut potansiyelininin yüzde 15'ler seviyesinde olduğunu gördük. Maksimum potansiyelini de yüzde 36. Bütün şartlar, bizim lehimize geliştiğinde de yüzde 36'lık bir potansiyel gördük. Biz netice alacağımızı görerek yola çıktık. 'Şu anda milli ittifak nereden oy alıyor?' sorusuna gelince elbette ki büyük oranda pastanın büyüğünden alıyoruz. Büyük oranda oyu yüzde 4 civarında buradan oy aldığını gördük. 2. olarak da 2 buçuk, 3 buçuk arasında Milliyetçi Hareket Partisi'nden, bir puana yakın CHP'den, yarım puan da HDP'den oy aldığını gördük. Toplam son seçim oyumuz yüzde 4 buçuk. Aşağı yukarı yüzde 7- 8 oy alıyor. Bunlar resmi araştırma sonuçları." ifadelerini kullandı.

Muhsin Yazıcıoğlu davasının kimsenin kavgasına alet edilmemesini istediklerini söyleyen Destici, şöyle devam etti: "Bu olay üzerinden kimse birbirini suçlamaya, hedef göstermeye kalkmasın. Bizim kulağımıza da geliyor. Şu anda terör örgütü oluşturuluyor, içine bu konunun da dahil edileceği. Bununla ilgili ayrı bir soruşturma yapıldığı. Eğer böyle bir şey varsa çok vahim. Senin elinde bir şey varsa devlet olarak soruşturma süren bir dosya var. Oraya ver ve aydınlat. Birilerine karşı yaptığın mücadelede kendini üstün hale getirmek, toplumda onları itibarsızlaştırmak adına hiç kimse Muhsin Yazıcıoğlu davasını kullanmaya kalkmasın."

(CİHAN)