“Tarihinin en kritik ve kaybetme ihtimalinin en yüksek olduğu seçimlere nasıl oluyor da böyle herhangi tedirginlik emaresi göstermeden yürüyebiliyor?” sorusu, zihinleri meşgul ediyor. Rahatlığın sebebi, seçimde yapacağı dalavereleri, “Atı alıp Üsküdar’ı geçme” taktiklerini şimdiden hazır etmiş olması, muhalif cenahı dahi dizayn ettiğini düşünmesi elbette. 

Seçimin ikinci tura kalması için kendince tüm ayarlamaları yaptı Erdoğan. Üstelik muhalifmiş gibi görünen bazı Saray aparatlarını da kullanarak…  

Siyaset arenasında Muharrem İnce, medyada ise Cüneyt Özdemir ve Oğuzhan Uğur gibi isimleri çoktan ayarlamış. Bugünlerde yaşanan birkaç hadise, Saray’ın bu akredite muhaliflerinin foyalarını iyice dökmeye vesile oldu. Gazeteci Cevheri Güven, son videosunda Muharrem İnce’nin, Cüneyt Özdemir’in ve Oğuzhan Uğur’un ipliğini pazarın ortaya yerine boylu boyunca seriverdi.     

CHP’nin 2018 yılındaki cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce yine sahnede. Erdoğan’ın şu an yegane emelinin seçimin ikinci tura kalması olduğunu ve aday olması halinde Kılıçdaroğlu’na gidecek oyları böleceğini bilmesine rağmen, “Kesim adayım” diye açıklama yaptı.

Günlerdir Nevşin Mengü, İsmail Saymaz ve Fatih Portakal gibi gazetecilere ayar verip ve akabinde onlara küsüp, Ahmet Hakan’a konuşmayı tercih etti Muharrem İnce. “Ben aday olacağım. Yüz bin imza toplayacağım. Prosedürü tamamlayacağım” dedi. 

Birkaç gün önce, “Günü geldiğinde çekilmeyi bilirim. Kemal Bey lehine çekilirim” demişken, Ahmet Hakan’a ise şöyle konuştu: “Erdoğan ile Kılıçdaroğlu kalırsa, ben istesem de bana verilen oyların hepsini Kılıçdaroğlu’na taşıyamam. Seçim riske girer. Her durumda İnce’nin ikinci tura kalması lazım.”

Muharrem İnce bu sözleriyle, seçimin ikinci tura kalması için devreye sokulan bir proje olduğunu ifşa etti. Kendisi aday olursa seçimin ikinci tura kalacağını kabul ediyor ve ikinci turda, ilk turda kendisine verilen oyların “hepsini” Kılıçdaroğlu’na taşımacağını belirtiyor. Cevheri Güven, yaklaşık bir yıl önce hazırladığı bir videoda, Muharrem İnce’nin Erdoğan’la nasıl iş tuttuğunu detaylıca anlatmıştı, o videoyu izlemenizi tavsiye ederim. “Adam kazandı 2” vizyonda. 

Saray’ın medyadaki ekredite muhaliflerinin önde gelen iki ismi Cüneyt Özdemir ile Oğuzhan Uğur da, seçimin manipüle edilmesi vazifesiyle devreye sokuldu. Her iki isim de seçim günü Youtube kanallarında Anadolu Ajansı’ndan aldıkları verileri anlık olarak duyurulacaklarını “şakalaşmalı” bir diyalogla ilan ettiler.

Anadolu Ajansı’nın 2014 Yerel Seçimlerinden bu yana tamamen manipülatif seçim çalışması yaptığı ve veri akışını oyların çalınmasını gölgeleyecek şekilde gerçekleştirdiği malum. 2019’daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde, Ekrem İmamoğlu’nun önde görünmesi nedeniyle veri akışını kesmişti Anadolu Ajansı.

Elbette önümüzdeki en kritik seçimler olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde de seçim hırsızlığında yine görev alacak Anadolu Ajansı. Erdoğan’ın “Nuh’un köpekleri’nden” olan kalemi Soner Yalçın’ın kankası ve ODA Tv’nin kurucu ortağı olan Cüneyt Özdemir de bu manipülatif verileri Youtube kanalından halka duyuracak. 

Ahmet Hakan, Soner Yalçın, Nedim Şener ve Cüneyt Özdemir’in bilhassa 2014’ten itibaren, aynı foseptikten nemalandıklarını yeri gelmişken ifade etmek lazım.

Babala’nın sahibi Oğuzhan Uğur da iki aynı kanaldan Saray rejimine sıkı sıkıya bağlı. Babası emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Erdoğan’ın Maocu müttefiki Doğu Perinçek’in Vatan Partisi’ndeki Genel Başkan Yardımcısı. Oğuzhan Uğur’un Saray’la diğer bağı yine babası üzerinden. Hasan Atilla Uğur, 2002 yılında Jandarma İstihbarat Teknik Daire Başkanı olduğu dönemde, Necip Hablemitoğlu ile son görüşen isimlerden biriydi. Uğur, Levent Göktaş’ın da yakın arkadaşıdır, “Kendisini tanımaktan şeref duydum” diye anlatır Göktaş’ı.  

Anket sonuçlarına bakıp rehavete kapıldığı izlenimi veren Millet İttifakı’nın ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın nasıl hazırlık yaptığını ve akredite muhalif Saray aparatlarını iyi etüd etmesi gerekir. Seçimin ikinci tura kalması halinde işinin çok daha zor olacağını biliyor olmalı Kılıçdaroğlu. 

Bu yüzden, güçlü bir liderlik ortaya koymalı. Erdoğan’ın kurduğu tezgahı dağıtmalı, planlarını bozmalı ve seçim hırsızlığına engel olacak sistemi derhal oluşturmalı. Saray’ın akredite muhaliflerinin halkı aldatmasına göz yummamalı.

Yoksa atı çalan bu kez sadece Üsküdar’ı geçmekle yetinmeyecek. Türkiye’de artık kırıntısı bile kalmayan demokrasinin üstünden silindir gibi geçecek. 

Allahualem, 14 Mayıs’tan sonra her halükarda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!